confessions

ganca

1. nesil Yazar - Yazar -

  1. toplam entry 272
  2. takipçi 2
  3. puan 10158

panayia thedokou kilisesi

ganca
İskele İkon Müzesi. Köyün ana kilisesi olup XII. Y.Y. tek sahınlı ve kubbeli olarak inşa edilmiş yan duvarlarında kemerli girintiler bulunuyordu. Bu kilise tipi kıbrısta XII. Y.Y.'dan itibaren görülmektedir. Bu orjinal yapıya XV. Y.Y.'da kuzeyden tonozlu bir sahın ilave edilmiş, batı kısmındaki ilave ise daha geç bir tarihte olduğu tahmin edilmektedir. Kilise, 1804 yılında ise tamamen elden geçirilip tamir edilmiştir.

Kuzey – Doğu köşesindeki modern çan kulesinde görülen oymalı mermer levha muhtemelen orijinal ikonastasisten alınmış bir korkuluk parçasıdır. Kilise erken XII. Y.Y.'dan kalma duvar resimlerini çoğunu muhafaza etmekte olup, bu resimler 1966 yılına temizlenmiş, tonozlar üstten haçla kaplanmış güney duvarındaki girinti içerisinde görülen ve yine XII. Y.Y. ait olan duvar resimleri ise 1967 kasımında açığa çıkarılmıştır.

Kilise, K.K.T.C. Eski eserler ve müzeler dairesince sürdürülen, onarım ve tanzim çalışmalarının ardından " Dünya müzeler haftası'na " düşen 23 mayıs 1991 Tarihinde İskele İkon Müzesi olarak hizmete açılmıştır.

ayios yakavos şapeli kilisesi

ganca
Aziz James Kilisesi olarak da bilinir.

İskele ilçe merkezinde Ecevit meydanı'nda bulunan ve Bizans dönemine ait olan bu kilise XIV. ( 14 Y.Y. ) sonlarına tarihlendirilmektedir. Tek nefli ve haç planlıdır. İç duvarlarında dekoratif amaçlı olarak porselen tabaklar kullanılmıştır.

Bu küçük kilisenin içerisinde 1974 yılı öncesine kadar iki tane önemli ikona bulunmaktaydı. XVII. ( 17 Y.Y. ) Tarihlenen bu ikonaların biri hazreti isa'ya, diğeri ise Meryem Ana'ya aitti.

Yazılı kaynaklara göre romanya kraliçesi Mariya, ziyareti sırasında bu küçük kiliseden o kadar etkilenmiştir ki bir benzerini karadeniz kıyısındaki tapınağına yaptırmıştır.

Mart 2009 Tarihinde bu küçük kilise ( Şapel ) Turizm bakanlığı tarafından restore edilerek turizm tanıtma ve pazarlama dairesi müdürlüğüne bağlı, turist enformasyon ofisi adı altında hizmete konmuştur.

ayairini

ganca
girne'nin 38 km güneybatısındadır. Omorfo (Güzelyurt) Körfezi'nin yakınındaki bir düzlükte kuruludur. Köy; kuzeyde Koruçam (Kormacit) ile Sadrazamköy (Livera), doğuda Tepebaşı (Yorgoz) ile Karpaşa (Karpasia), güneydoğuda Güzelyurt ilçesine bağlı bir köy olan Kalkanlı (Kapouti – Kalo Chorio) ve güneybatıda yine bir Güzelyurt ilçesi köyü olan Yayla (Kumköy – Syrianochori) ile komşudur. Köy orjinal adı olan Ayirini (Aya İrini) adını; 1260 yılında burada yaşadığı söylenen ve öldükten sonra azize ilan edilen Rahibe Eirene (İrene)'den almıştı. aynı zamanda köye AYİRİNİ, AYRİNİ, AYA İRİNİ, AGİA EİRİNİ adlarıyla da bilinir. Köy adlarının Türkçeleştirildiği 1975 yılında köye, yakınındaki Akdeniz Ormanları'ndan dolayı Akdeniz adı verilmiştir.

Etrafı ormanlarla kaplı olan köy verimli topraklara sahiptir. Bu nedenle tahıl ekimi yanında sulu tarım da yapılmakta ve her çeşit sebze, meyve ve narenciye yetiştirilmektedir. Köy özellikle karpuzu ile ünlenmiştir. Köy arazileri içerisinde bulunan harup ve zeytin ağaçları da köylünün diğer gelir kaynaklarıdır. Köyde hayvancılık çok gelişmiştir. Hayvanlardan sağlanan süt, köy içerisinde ve yakınında bulunan tesislerde başta hellim olmak üzere süt ürünlerine dönüştürülmektedir.

1974'ten önce köy, Türklerin çoğunlukta olduğu karma bir nüfusa sahipti. 1946 yılında yapılan nüfus sayımında köyün nüfusu 368 idi. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin ilan edildiği 1960'ta yapılan sayımda ise köyde 305 Türk ile 166 Rum yaşıyordu ve toplam nüfus 471 idi. II. Barış Harekatı'nı takiben köydeki Rumlar köyü terk etmişlerdi. 1996 yılındaki sayımda Akdeniz köyünün nüfusu 478 , 2006'da ise 597 ve 2011 yılında yapılan sayımda 522 olarak saptanmıştır.

Köyün 2 km batısında , Omorfo Körfezi'ndeki 4300 m uzunluğundaki plajın altın sarısı kumsalı, chelonia mydas”türü kaplumbağaların yumurtlama alanıdır. Plaj, orman ile iç içedir .

yorgoz

ganca
Girne'nin 32 km batısında, Girne ile Güzelyurt anayolunun üzerinde kurulu bir köydür. 1974'ten önce Türkler arasında köyün adı Yorgoz idi. 1975'te köy adları Türkçeleştirilirken, bir tepenin üzerinde kurulu olmasından dolayı köye Tepebaşı adı verildi.

Köy halkının geçim kaynakları hayvancılık ve tarımdır. Tahıl ekiminin yanında, köyde sulanabilen bölgelerde sulu tarım da yapılmakta ve sebze yetiştirilmektedir. Domatesleri ada çapında ünlüdür. Dağlık kısımlarda çok sayıda zeytin ve harnup ağacı da vardır. Ormanlık alanlarda yetişen mantar da köylüye ek bir gelir sağlamaktadır.

mirtu

ganca
günümüzde kulanıldığı adıyla Çamlıbel; Girne'nin 28 km güneybatısında, Girne – Güzelyurt anayolu üzerindedir. İdari statü yönünden Girne ilçesine bağlı bir “bucak”tır . Köy ; Lefkoşa , Girne ve Güzelyurt'tan gelen üç anayolun birleştiği merkezi bir noktada kurulmuştur ve tüm yolların geçtiği bir kavşak durumundadır.

Deniz düzeyinden 270 m yükseklikte olan bir tepenin düzlüğünde kurulu olan köy kuzeyde Geçitköy (Panagra), batıda Tepebaşı (Yorgoz) , güneyde Karpaşa (Karpasia) , doğuda Hisarköy (Kambilli) ve güneydoğuda Özhan (Asomatos) köyleri ile komşudur. Köyün orjinal adı olan Mrytou'nun kaynağı ile ilgili çeşitli söylenceler vardır. Bunlardan en yaygın olanına göre köyün adı Türkçe “MERSİN” olarak bilinen “MYRTOS veya MYRTIA – myrtle” bitkisinden gelmiştir. Köyün batı kısmı tamamen mersin ağaçları ile kaplıdır ve bu bölge “Mersinlik – Mersinia” olarak bilinir.

1974'ten önce olduğu gibi günümüzde de köy halkının geçim kaynakları tarım ile küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıktır. Sulanabilen bölgelerde sulu tarım yapılmakta, sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Köy arazilerinde bulunan harup ve zeytin ağaçları da köylüye ek gelir getirmektedir. Köyde, köylünün sütünü işleyip süt ürünlerine dönüştüren bir tesis bulunmaktadır. Köyde yakın köylere de hizmet veren bir merkez ilkokulu (Çamlıbel Aysun İlkokulu), spor kulübü, çocuk parkı, futbol sahası ve polis karakolu vardır.

karpaşa

ganca
Girne'nin 30 km güneybatısındadır. Karpaşa , 1974'ten önce Maronitlerin yaşadığı 4 köyün en küçüğüydü . Adının Türkçe olan “Kurp-Asia” kelimelerinden türediği ve “Asya'nın yanında” anlamına geldiği tezi yaygındır.

1974'ten önce köy halkı tarım ve hayvancılıkla uğraşıyordu. Bölgeye düşen yıllık yağış miktarı çok olmadığı için, kuru tarım yapılmaktadır. Arazilerin büyük bir bölümü tarıma uygun değildir ve maki bitki örtüsü ile kaplıdır. Zeytin, zeytin yağı ve harup köylünün diğer gelir kaynaklarıdır.

gambilli

ganca
şimdiki adı hisarköy'dür. Girne kentinin 29 km güneybatısındadır. Çamlıbel'den Lefkoşa'ya giden anayol izlenerek köye gidilebilir . Bu yol üzerinde biri Çamlıbel'in hemen dışından , diğeri ise Özhan'dan ayrılan ve Hisarköy'e giden iki tali yol bulunmaktadır. Köy halkının geçim kaynakları çiftçilik ve hayvancılıktır . Etrafındaki arazilerde bol miktarda bulunan zeytin ağaçları da köylüye ek gelir sağlamaktadır. Sulanabilen bahçelerde sulu tarım da yapılmakta ve sebze yetiştirilmektedir. 2011 yılında yapılan nüfus sayımına göre köyün nüfusu 194 olarak saptanmıştır.

Köy, çok eski bir yerleşim yeridir . Köyde yaygın bir söylentiye göre bir zamanlar Maronitlerin yaşadığı köye Osmanlı döneminde Trakya'dan gelen göçmenler yerleştirilmiştir. Günümüzde köy ; el değmemiş doğal çevresi , endemik orkideleri ve köy ile Beşparmak dağları arasında kalan güzel vadisi ile turistlerin gözde mekanlarından birisidir . Köy civarındaki doğa yürüyüşleri ve orkide gözlemlerine ,hem bölge halkı hem de yabancılar büyük ilgi göstermektedir.

agios dimitrıanos kilisesi

ganca
kozanköy'de bulunur. Batı duvarındaki giriş kapısı üzerinde bulunan yazıtta, 1868 tarihinde inşa edildiği yazılıdır. Kilise, dış yapısında hiçbir değişiklik yapılmadan, sadece avluya abdest almak için kullanılan bir sebil inşa edilerek , “Kozan Camisi” adıyla cami olarak kullanılmaktadır.

kozanköy

ganca
Girne kentinin 31 km güneybatısındadır. Köyün kuzeyinden ayrılan dar bir asfalt yol ile 1974 – Barış Harekatı'ndan kalan, tankın bulunduğu yere, KKTC'nin en yüksek noktası olan 1024 m yüksekliğindeki Servili Tepe'ye ve St.Hilarion Kalesi'ne gitmek mümkündür.

Köy ile St.Hilarion Kalesi arasındaki uzaklık 21 km'dir. Köy çok eski bir yerleşim yeridir. Beşparmak sıra dağlarının güneye bakan kısmında , 300 metre yüksekliğindeki kayalık bir tepenin yamacında kuruludur. Köy halkı hayvancılık ve tarımla uğraşmaktadır. Sulanabilen arazilerde sulu tarım yapılmakta , sebze ve meyve yetiştirilmektedir. Bağcılık da yaygındır. LAPTA LARNAKASI – LARNAKAS TIS LAPITHOU olarak bilinir.

agridaci

ganca
Girne'nin 26 km güneybatısındadır ve Akçiçek köyünden uzaklığı 2 km'dir. Köy ; beşparmak Dağları'nın güneyinde, bu dağ sırasının en yüksek tepesi olan Servili Tepe'nin güneyindeki yüksek bir tepenin yamacında kuruludur. Batısında Kozan , doğusunda Akçiçek ve güneyinde Şirinevler köyleri bulunmaktadır. Köy çam ormanları içerisindedir ve güzel bir manzarası vardır. Köye Girne – Lapta – Karşıyaka – Kozan yolu izlenerek de ulaşılabilir.

Köyün orijinal adı olan “Agridaki” kelimesinin anlamı bilinmemektedir. Köyün ekilebilecek arazisi yoktur. Halkın tek uğraşı hayvancılıktır. 1974'ten önce köy nüfusunun tamamını Rumlar oluşturuyordu. Rumların köyü terk ederek Güney'e geçmelerinden sonra, boş kalan köy evlerine hepsi de Baf ilçesi köyleri olan Sarama (Kuşluca), Melandra (Beşiktepe), Zaharga (Tatlıca) ve İstinco (Tabanlı) köylerinden kuzeye göç eden az sayıda göçmen yerleştirilmiştir. 2008 yılında kabul edilen “Köylerin Belediyelere Bağlanma Yasası”ndan sonra köy Lapta Belediyesi'ne bağlanmıştır.

kördemen

ganca
Girne'nin 28 km güneybatısında , Çamlıbel – Lefkoşa anayolu üzerinde , Beşparmak dağlarının güneybatısındaki 220 metre yüksekliğindeki bir tepenin üzerinde kuruludur.

1974'ten önce köylünün geçim kaynakları tarım ve hayvancılıktı. Seracılık da yaygındı. Köyde büyük çapta sebze ve meyve yetiştiriliyordu. Günümüzde de köyde yaşayan az sayıda ailenin de ekonomik aktiviteleri tarım ve hayvancılığa dayalıdır. 1975'te köy adları Türkçeleştirilirken köye yeni bir ad verilmemiş, Kıbrıs Türklerinin köy için kullandığı “Kördemen” ismi devam ettirilmişti. Bu isim 1990'lı yılların ortalarına kadar kullanılmış, daha sonra köyün ismi “Kılıçarslan” olarak değiştirilmiştir. Köyün adı, 21 Temmuz 1974 günü Bozdağ bölgesinde şehit düşen Piyade Er Seçim Kılıçarslan'ın soyadından yola çıkılarak “Kılıçarslan” olmuştur.

1974'ten önce köy büyük bir yerleşim yeriydi ve nüfusunun tamamını Rumlar oluşturuyordu. II. Barış Harekatı sırasında Rumlar köyü terk ederek Güney'e geçince, köy askeri bölge olarak kullanıldığı için boş kalan köy evlerine uzun süre göçmen yerleştirilmedi. Daha sonra köyün çok küçük bir kısmı iskana açıldı ve köye çeşitli yerlerden Kuzey'e göç etmiş çok az sayıda göçmen yerleştirildi.

özhan

ganca
eski adı asamato'dur. Girne'nin 27 km güneybatısında , Çamlıbel – Lefkoşa anayolu üzerindedir. Koruçam'dan sonra ikinci büyük Maronit köyüdür. Günümüzde köy, askeri bölge olarak kullanılmaktadır. Köyde çok yaşlı olan az sayıda Maronitin dışında hiçbir sivil yaşamamaktadır.

koruçam

ganca
kormacit, kormakiti ve kormakitis olarak bilinir. Girne'nin 34 km batısında bulunan bir Maronit köyüdür. Köye iki değişik yol izlenerek gidilebilir. Köyün denize olan uzaklığı; kuzeyde 2 km, batıdaki Güzelyurt Körfezi'ne ise 5 km'dir.

Köyün adının kaynağı ile ilgili üç değişik söylenti vardır. Birinci söylentiye göre köyün adı “Koura” kelimesinden türemiştir. Koura , Lübnan'da bulunan bir köyün adıdır ve Kormacit köyünü kuranların bu köyden göç ettikleri söylenmektedir. İkinci söylentiye göre İ.Ö. VIII. yüzyılda ticaretle uğraşan Fenikeliler Lübnan'dan Kıbrıs'a gelmişler ve adanın kuzeybatısında, “Kormia” adlı bir ticaret kasabası kurmuşlardır. Tarihçiler bu kasabanın bugünkü Sadrazamköy (Livera) köyü yakınında olduğunu ileri sürmektedirler. Üçüncü söylenti V. yüzyılda yaşamış olan St.Barnabas'ın otobiografisinde , Livera köyünün yakınında “Krommiakitis” mevkiinin bulunduğunu ve bu bölgenin antik bir devlet olan Kermia'nın hudutları içerisinde olduğunu yazmaktadır. Bu tarihçiler köyün adının “Krommiakitis” kelimesinden geldiğini ve St.Barnabas'ın bu köyü ziyaret ettiğine inandıklarını belirmektedirler.

Köyün en önemli özelliği , bölgenin en çok yağış alan köyü oluşudur. Bu nedenle köyde tahıl ekildiği gibi, sulu tarım da yapılmaktadır. Köyde hayvancılık da gelişmiştir ve bölgenin diğer köylerine göre oldukça ileri durumdadır. Köy arazilerinde, çok sayıda zeytin ve harup ağacı da bulunmaktadır.
11 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol