kim ne dedi

0 /
mamur
"Yeni havalimanı bitince, eminim ki birçok ülke bizi kıskanacak"

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı

bu da benden gelsin.

psikolokum
“Paranın içerisinden 90 TL'yi harcadım. Kendime viski, puro, buz, kola ve çerez aldım. Deniz kenarına gittim içtim, helal etsinler”

Ejder Aslanbaba

(2013 yılında Başbakan Sibel Siber hükümetinin güven oylaması sırasında söz alan Demokrat Parti-Ulusal Güçler Milletvekili Ejder Aslanbaba'nın, DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş ile Milletvekili Ahmet Kaşif'in kendisine “güven oylamasında evet demesi ve milletvekilliğinden istifa etmesi karşılığında 7 bin 700 dolar rüşvet alması sonucu yaptığı konuşmada söyledikleri)


busterkeaton
"EVRODOYUK BİZ?"

Türkiye'deki Hürriyet Gazetesi'nde yer alan “Kıbrıs'ta korkulan oldu. Kıbrıs Türkleri Rum'a Bağlanıyor” şeklindeki manşeti de eleştiren Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu, “Bizim kimseye bağlandığımız falan yoktur. Türkiye'de olimpiyat yapılınca Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı ayakta selamlanırken, siz Hürriyet olarak neredeydiniz? 'Kıbrıslı Türk Sporcular Nerede' diye neden manşet atmadınız? Biz piç miyiz? Neyiz biz? eVRODOYUK BİZ?… Haklarımızı alacağız. Siz istediğini kadar bönürün” ifadelerini kullandı.

(bkz: EVRODO)
tapba lamarina
“Biri daha dün müsteşar değişir, bugün bir başka bakanlığa savrulur. Bir diğeri Ankara'da 'bakan' diye gezerken, altından koltuğu alınıverir, ortada kalır.

Abisine 'çekil' diyen, çeke çeke yerinden sökülüp atılır. Bunun adı da 'istikrar' olur, öyle mi!

Oldu canım... Ha bu arada, milli günleri 'şakıma günü' görüp ha bire demeç patlatan tazeler de yine ortada kalır.

Memleket yanarken, saçını tarayan güzeller. Az kaldı, eşref saat geliyor...”

Erkut Şahali
tapba lamarina
hasssiktir!!!!!!!

Arif Hasan Tahsin

( Arif Hoca'nın 19 Aralık 2002 tarihli Siyaset Meydanı programında Milliyetçi Adalet Partisi Genel Sekreteri Erhan Arıklı'nın sözlerine öfkelenenerek içten bir haykırış yapması )

Not: videosunu bulan şenlendirsin.
tapba lamarina
"Night Club Magandaları" mekanda çıkan bir tartışmayı insan öldürme ile sonuçlandırır.
"Din Magandaları" insanların inançlarına saygı duymaz, papazları taciz eder, kadınlara hakaret eder.
Bu Magandalık Kültürü aslında "YOLSUZLUK VE HUKUKSUZLUĞU şiar edinen Siyaset Magandaları"ndan beslenir. "Siyaset Magandaları" da bakan olup insanlara hakaret etmediler mi?..."

Doğuş Derya
ad victoriam
"İsas'ın sahiplerinden, otelin yöneticisi ve Ahmet Bozkurt'un oğlu sanık Efe Bozkurt serbest bırakılmış.

Niye?

Yeni bir rapor onun bu cinayete “ortaklık” etmediği gibi bir sonuç mu ortaya çıkardı?

Bunu bize anlatamazsınız!

Adalet yerini bulsun diye savaşıyoruz. Aldığımız her nefes adaletin sağlanması için. Tahliye ne demek? Tahliye beraat değildir. İki elimiz tüm Bozkurt ailesinin yakasında. Her bir çocuğumuzun hesabını soracağız. #efebozkurt da cezadan kurtulamayacak!

Evlatlarımıza “otel” diye sunulan o “toplu mezar” yıllar yılı onca ihmalin, sorumsuzluğun, vicdansızlığın sonucu olarak yükselirken sahibi, ortağı, izin vereni, denetleyeni, hesap sormayanı, göz yumanı, hepsi cinayetin ortağıdır.

Affetmiyoruz!

Susmuyoruz!

Vazgeçmiyoruz

Hesap Vereceksiniz!”

Feriha Yiğittürk
goncoloz
Ne güzel bir yolculuktu seninki, ne güzel bir dokunuştu, hepimize…
Neriman Cahit!
Hep öğretmen… Her an… Hep şair, hep anlatıcı…
Şimdi hepimiz Lefkoşa gibi, şimdi hepimiz memleket…
Tepeden tırnağa sevgin bizimle Neriman Cahit…
“İçimizdeki çocuk” bizimle…
Bir de yüzün, gözlerin…
Bakıyor halen…
Barışı bekleyerek…
Yine şiirler yaz, toprakta çoğalır…
Kim bilir, kim, nerede bekliyor seni, mor bir büyüyle yüzünde…
Teşekkürler Neriman Cahit..
Ne güzel bir yolculuktu seninki, ne güzel bir dokunuştu, hepimize…

cenk mutluyakalı
goncoloz
Alzheimerle olan mücadelesini kaç yıldır kendi köşesinde sürdüren kadim dostum Neriman Cahit'in vefat haberini aldığımda yüreğime saplanan sızıyla “acıları bitti o güzel insanımızın” dedim… Çok güzel anılar, çok güzel eserler, çok güzel gazete ve dergi yazıları toplumsal hafızamıza bıraktığı unutulmayacak ve hep ilham verecek mirastır… Eğitimci kimliğini içtenliği ve zengin erdemleriyle harmanlayan, bir dönem sendikacılık da yapan Neriman Cahit “Şirretleştiğim dönemler çok oldu be Tolgay, ama hiçbir şirretliğim haksız değildir doğrusu” dedi bana bir sohbetimiz sırasında… Beğenmediği durumlarda ve insan manzaralarında elini havada savurur “sittir et gitsin” diyerek o olumsuzlukları önemsizleştirirdi… Vefasızlığa lanet yağdırırdı… Şimdi Gönyeli Belediye Bulvarı üzerindeki anayolda bulunan öğretmen evleri konutunda köpeciğiyle baş başa iken sık sık görüşürdük… Komşu sayılırdık o dönemler…
Derken, hastalığıyla birlikte o konuttan ayrıldı ve hiç görüşemez olduk… Hastalığıyla mücadelesini üzülerek dinledim hep… Tanıdığım en başarılı röportaj yazarı oldu… Genç gazeteciler için ders nitelikli röportajlar… Kültür yazarlığının ise hasını sergiledi… Mevcudu çoktan tükenen “Yeşiırmak'tan Dipkarpaz'a: DERE TEPE KIBRIS” adlı kitabımı baskıya hazırladığımda “Kıbrıs sevdasını vurgulayan bir tümce isterim senden… İç kapağa koyacağım” dediğimde hiç duraksamadan şu dizesini seslendirdi:
“Bu sevda sevda
Köpük köpük, masmavi Akdeniz
Bu yeşil, yemyeşil doğa
Bu kuş… Bu çiçek…
Bu arı… Bu kelebek
Bunca delisi börtü böcek
Tepeden tırnağa bu güzel toprak
Tepeden tırnağa sevmek…”
Ve o kitabımın iç kapağına coşkuyla koydum bu dizeyi… Basılan kitabı kendisine götürdüğümde şahsına özgü sevinci ve mutluluğu doruk yapmıştı yine, ki unutamadığım anımdır…
Yazarlık ve şairlik yaşamı boyunca bir dolu esere imza attı, ama edebiyatımızın ve araştırmacılığımızın klasikleri arasına giren, yerinde yaptığı derinlikli araştırmaların ürünü olan “Araplara Satılan Kızlarımız” en çok basılan ve en çok okunan yapıtı oldu… Filistin'i de ziyaret etmişti araştırmalarını yaparken…
İyi ki hastalığı Filistin'in güncel dramını izlemesine izin vermedi… Yoksa daha erken vefat ederdi acısından…
1937 Kırnı doğumlu olan Neriman Cahit, sevdasını eserleriyle kanıtlayan bir Kıbrıs aşığı olarak silinmez damgasını güzel adamıza eylemleri ve eserleriyle vurdu… Ruhu şad, mekânı cennet olsun…

Ahmet Tolgay
ganca
"Kimse sokağa çıkmazsa sorun çözülür. Öyle geri zekalılar"

hüseyin özgürgün

( bir gazetecinin ülkedeki "hırsızlık, taciz, cinayet" gibi adli olaylara yönelik sorusu üzerine, dönemin Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, televizyon kameraları ve mikrofonlarının kayıtta olduğunu unutarak, "Kimse sokağa çıkmazsa sorun çözülür. Öyle geri zekalılar" demişti, Başbakan Sn. İrsen Küçük de "evet" diyerek bu sözleri onaylamıştı )
ganca

serdar denktaş: hoşgeldin, sefa geldin, hayırlı uğurlu olsun, bismillahirrahmanirrahim.
özkan yorgancıoğlu: bu gidişle hayırlı olmayacak be Serdar anladığım gadarıylan...

( 4 Eylül 2013 tarihinde topklana bakanlar kurulu öncesi başbakan özkan yorgancıoğlu ve başbakan yardımcısı serdar denktaş kameraların kayıtta olduğunu unutunca, aralarındaki geçen diyalog )
blue
Çavuşoğlu: Bir dönem kapandı
“Önce Başbakan ile görüştük sonra da Başbakan ve Dışişleri Bakanı'nın ve heyetlerinin katılımıyla görüştük. Gayrıresmi Cenevre toplantısı sonrasındaki gelişmeleri değerlendirdik. Bizim de Sayın Cumhurbaşkanı'nın da temasları oldu, bunları ele aldık. Cenevre'de Kıbrıs sorununda bir dönüm noktası oldu. Bir dönem kapandı, yeni bir dönem başlamış oldu. Kıbrıs Türk tarafı yeni bir öneri getirdi. Adada kalıcı çözüm bu öneri çerçevesinde mümkün olabilir. Rum tarafını ve uluslar arası toplumu bunu bir kez daha değerlendirmeye davet ediyoruz. Ada iki ayrı devlet vardır, tanınsa da tanınmada da böyledir. Sahada durum budur ve gerçeklere göre hareket edilmelidir. Rum tarafı hala Crans Montana'da bıraktığımız yerde. Olmayacak duaya amin demeye çalışıyorlar. Temmuz'da siyasi eşitliği kabul etmeyip masadan kalkan Anastasiadis Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini kabul etmiyor şimdi de. Egemenlik bana aittir, Kıbrıs Türkü ben ne kadar izin verirsem egemen olur diyor Cenevre'de. Bu zihniyeti biz de arık yok sayıyoruz. Rum tarafının raf ömrü dolmuş BM parametrelerinin arkasına saklanıyor. Ama bu dönem kapandı.

“Hakkımızı yedirmeyiz”

Maraş açılımı ve hidrokarbon konusuna da değinen Çavuşoğlu şöyle devam etti:

“Maraş açılımını ve hidrokarbon kaynaklarının paylaşımını da ele aldık. Temaslarımızda da bunları zaten ele alıyoruz. Biz Kıbrıs'ta iki halkın da yararını gözeten girişimlere destek verdik, vereceğiz. Maraş'ta Rumların başvuru sayısını arttığını biliyoruz. Bu açılım BM kararlarını ve mülkiyet haklarını ihlal etmemiştir. KKTC'nin atacağı her adıma desteğimiz tamdır. Doğu Akdeniz konusundaki Cumhurbaşkanı'nın bölgesel toplantı önerisi masadadır. Gelir paylaşımı konusundaki Kıbrıs Türk tarafının önerileri de masadadır. Biz hem TC olarak hem de KKTC olarak kimsenin hakkında gözümüz yok ama hakkımızı da kimseye yedirmeyiz.”

Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türkü'nün beka, istiklal ve istikrar mücadelesinde tüm gücümüzle Kıbrıs Türk halkını desteklemeye devam edeceğiz” dedi
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol