yeni doğmuş çocukların yakalandığı ateşli hastalık.
doğum sırasında mikrop kapmasından oluşan ateşli hastalık, loğusa humması.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
büyük toprak kap, süt sağmakta kullanılan toprak kap.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
güle benzeyen, küçük meyveleri olan bir ağaç ve onun meyvesi. aluç. (crataegus)
![]()
alıçtan yapılan bir tür tatlı.
beceri kazanmak.
kaynak; kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak; kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
erken gücenen, alıngan.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
alışkın, alışmış.
illetli, kör olmak.
'bu yandan Yakup, yani Yusuf'un babası, alil oldu ağla ağla.'
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
'bu yandan Yakup, yani Yusuf'un babası, alil oldu ağla ağla.'
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kadınlarda doğumdan sonra görülen ateşli hastalığa neden olduğuna inanılan hayali yaratık.
erkek hindi.
pulya kuşu. (carduelis chloris).
pamuk taşı; lastik ayakkabı.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
beyaz lastik ayakkabı.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
anne.
inşaatlarda üst katlara malzeme çıkarmak için kullanılan alet.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
arada sırada, seyrek olarak.
engel, engelleme; taş veya tahta takoz. androş
engel, engelleme; taş veya tahta takoz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?