üzerinde yufka açılan veya hamur işleri yapılan uzun veya yuvarlak tahta. senit.
oklava ile açılmış hamur, yufka.
oklava ile açılmış hamur, yufka.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kötülük yapmayı alışkanlık haline getiren kocakarı.
sandıklara veya zembillere bastırılarak doldurulmuş çekirdeksiz ezik hurma tatlısı. Balçık hurması.
kaynak; kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak; kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
acı duymak, canı yanmak.
kaşınmak.
kaşınmak.
hafif acı, az acı, acımtırak.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
hıyara benzeyen, harabelerde yetişen bir bitki ve meyvesi, eşek hıyarı.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
aşçıbaşı, baş aşçı.
tecrübesiz, işinde yeni olan, acemi.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
hep birlikte bir tarafa doğru yürümek.
koyulaşma, katılaşma.
tekerlek mili, dingil.
Rumca: άξονας (Aksonas)
Rumca: άξονας (Aksonas)
tekerlek mili, dingil.
yeşil zeytinlerin çiğ olarak ezilmesiyle elde edilen yağ.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
siyah, beyaz iplikten dokunan ve çobanlar tarafından kullanılan üstlük.
pamuk ve yün ipliğinden dokunan kumaş.
kadınlarda doğumdan sonra görülen ateşli hastalığa neden olduğuna inanılan hayali yaratık.
'Kıbrıs'ta bu hastalık için "albasması" veya "albastı" sözcükleri kullanılmakta, bu hastalığa neden olan ve cin, peri tasavvur edilen ruha da "alkarası", "alanası" veye "alperisi" denmektedir.' (Saraçoğlu)
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
'Kıbrıs'ta bu hastalık için "albasması" veya "albastı" sözcükleri kullanılmakta, bu hastalığa neden olan ve cin, peri tasavvur edilen ruha da "alkarası", "alanası" veye "alperisi" denmektedir.' (Saraçoğlu)
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kalabalık, çok sayıda; boşu boşuna.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
hep birlikte.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?