buğday, arpa gibi tahılların başak verecek durumuna gelmesi.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kenar, kıyı, tarla sınırı.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
(bkz: amberebulya)
yenilmek.
sık sık ağlayan, gözyaşlarını tutamayan.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
su arkının sulanan yerlere açılan kısmı, ark başı, arklardan sulanacak tarlalara açılan su.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
yeni doğurmuş hayvanın ilk sütünün kaynatılmasıyla oluşan katı, norumsu yiyecek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kadın ölülerin yanına konan ağırsak.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
tavuğun yumurtlamaya başlaması.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
aşık kemiğinin çukur kısmı.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
gördüklerini, öğrendiklerini her önüne gelene söylemeyi alışkanlık haline getiren (kimse).
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. eline bir şey geçmemek.
2. umduğunu bulamamak, hiçbir şey kazanmamak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. umduğunu bulamamak, hiçbir şey kazanmamak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
tuhaf, acayip, işe yaramaz, olur olmaz.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
üstelik, üstüne üstlük, bu bela yetmiyormuş gibi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
güzel yüzlü.
çevredeki olayları gözlemlediği halde kayıtsız davranan (kimse).
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
taze, çok taze.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
ayrellinin yumurta, karabiber, tuz kullanılarak yapılan yemeği.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?