(eski) kuruş, Kıbrıs'ta 1955'e kadar kullanılan para birimi.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
keçi, koyun vb. hayvanların bir araya toplamak için söylenir.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
çocukların erkeklik organı.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
ayakkabı.
ballıbabagillerden, çiçekleri birbirinden ayrı halka durumunda, nane türünden, çok yıllık, güzel kokulu bir bitki; filisgin. salatası da yapılmaktadır. (menta pulegium)
![]()
böy veya devekenesi de denilen iri ve zehirli bir cins örümcek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
mayalı veya mayasız hamurla yapılıp yağda kızartılan yufka.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
1. parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, baş parmak ve serçe parmaklarının uçları arasındaki açıklık. karış.
2. koyun, keçi, deve gibi hayvan.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. koyun, keçi, deve gibi hayvan.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
1. oklava ile açılan kalın yufka.
2. hellim veya zeytin katılarak yapılan yassı ekmek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. hellim veya zeytin katılarak yapılan yassı ekmek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
hafif taşınabilir makineli tüfek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
1. öğrenmek, akılda tutmak.
2. sanmak.
3. bel denilen araçla toprağı işlemek
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. sanmak.
3. bel denilen araçla toprağı işlemek
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
yüksekliği birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi. tepe.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
1. çocuğu kundaklamak.
2. kirletmek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. kirletmek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
çocuk kundağı.
tembellik yapmak, bir işte ağır hareket etmek.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
yatak.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
yatak.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
işe yaramaz kullanılmaz duruma gelmek, bozulmak.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
işe yaramaz, kullanılmaz. battal.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
eline geçen parayı batıran kimse.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?