gurtunya

goncoloz
Sene 1970'li yılların başları;
Baf'ın mücahit komutanlarından biri elinde el feneri, bir gece yarısı, Baf Ebubekir Camisi yanında nöbetçi kulübelerini kontrole çıkar. Fakat tam Kemal Coşkun veya eski ismiyle Gavur İmam Sokağı'ndan geçmektedir ki, o sırada önündeki Baraka araba garajına, taşların düştüğünü fark eder. Aslında orada barakanın olması daha da seslerin duyulmasına sebep olur. Durmadan, tahminine göre Kıbrıslı Rum tarafından, yani Bandabuliyo'dan, Türk tarafına taşlar gelmektedir hem de durmadan. Biraz da korkak olan bu komutan derhal alarm ilan eder ve mücahitler ellerinde silahlarla o mahalleye doluşurlar. Gerçekten Rum tarafından Türk Bölgesi'ne taşlar durmadan gelmektedir. Derhal Birleşmiş Milletler yetkilileriyle de temas kurulur ama buna rağmen hala daha taşlar yağmaktadır Rum tarafından.

Alarm uzatılır, ertesi gece de taşlanma devam eder. Bunun üzerine Birleşmiş Milletler Komutanı aracılığıyla Rum tarafına haber edilir. Eğer taş gelmeye devam edilirse atanlar derhal vurulacaktır.

İşi ciddiye alan Rum tarafı da önlemler alır ama ne yazık ki alarm devam etmesine ve ihtar yapılmasına rağmen taşlar gelmeye devam eder. Ama Birleşmiş Milletler Komutanı yapmış olduğu kulis faaliyetleri ile diplomatik girişimlerinde, Kıbrıslı rumlar'ın böyle bir eyleme tevessül etmediklerini söyler. Türk tarafı iddiasında ısrarlıdır; gerçekten bunca önleme ve temasa rağmen taşların gelmesi devam eder.

Nihayet gene bir gece, bu taşlar gelmeye devam ederken bakılır ki Rum tarafından gelen taş yok. Neymiş? Komutanın geçtiği yolun hemen yanında suların döküldüğü ve viran harap olan bir fırının içindeki, etrafındaki gurtunya ağaçları, yazın ortaya çıkan meyvelerinin kurumasından sonra, bu tohumlar taş atılır gibi patlayıp çatlamakta ve aynen bir insanın taş atması gibi aynı hızda çevreye yayılıp gürültüler yapmakta, etrafı da bilhassa geceleyin hem korkutmakta hem de rahatsız etmektedir.

işin sırrı çözülünce, komutan da korkularının boşuna olduğunu anlar.
Kaynak: Baf'ın Gurtunyaları... - Sevgül Uludağ



alasya
latince adı "ricinüs komünist" olan komünist bir bitkidir.

dört metreye kadar uzayan, sütümsü bir öz suyu olan, karşılıklı yapraklı, aynı bitkide erkek çiçekler üstte, dişiler alta olan, nisan haziran aylarında yetişen, tohumları irice ve dikenli bir kapsülde oluşan, eskilerde seçimde yitirenlerin kapılarına bundan bir dal kesilerek bırakılan bir ağaççık.

özellikle baf halkı gurtunya'yı olumsuz olarak nitelerlerdi. eğer birini sevmiyor hatta nefret ediyorsanız ona gurtunya verilirdi. futbol karşılaşmalarında rakip takımlara atılırdı.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol