hızlanmak için güç harcamak.
karmakarışık.
'her taraf alafıcırık toz duman'
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
'her taraf alafıcırık toz duman'
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
umduğunu bulamamak.
cinayet işlemiş kimse, katil.
kötü talihli kişi. şanssız.
erkeğin cinsel ilişkiye girmesi.
yaslanmak, yan gelmek.
pinti, cimri, eli sıkı.
Mermer taşlarını zımparalamak.
Esenlikle git, yolun açık olsun! anlamında söylenen bir iyi dilek sözü.
Bir kimseyi, bir şeyi kusurlu göstermek için bir neden uydurmak, mazeret bulmak.
Bir işi zamanında yapmak, geciktirmemek.
Balığı balıkçıdan alıp restoran, otel ve pazarlara satan aracı kişi.
kimseye danışmadan kendi aklının estiğine göre iş yapmak.
efendilikten nasibini almayan, kaba; işe yaramaz. anafendo.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
dirençsiz, dayanaksız; tetik, çevik, ele avuca sığmayan.
aşırı sarhoş olmak.
şimdi, şu anda.
rahatsız edici ses çıkarmak, hastalık nedeniyle sesi cansız çıkmak. can çekişircesine inlemek.
acele, ivedi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?