erkek için cinsel ilişkide bulunmak.
1. olduğunca, boydan boya.
2. sızmak, sızmış kimse.
'ingiliz yerlere serildi sekko'
2. sızmak, sızmış kimse.
'ingiliz yerlere serildi sekko'
düşünmeden serserice davranmak.
aynı yolu gidip gelmek.
yumruklamak.
çok güçsüz çelimsiz olmak.
açık vermek, zarara uğramak, iflas etmek.
tornavida. gadsavida.
iyice ezmek, çök kötü dövmek.
yerlerde tepinmek çıldırmak. debelenmek.
birdenbire yere atmak. zangadak.
baharda küçük, kokulu çiçekler açan meyvesiz bir ağaç.
beş parasız olmak, cebinde meteliği kalmamak.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
aşçı, yemek pişiren kişi.
çocuğun beden, huy ve yeteneklerinin adını aldığı aile büyüğüne benzer özellikler taşıması, aile büyüklerinden birine benzemesi.
metres, nikahsız kadın, kapatma, metres.
verimsiz, kısır anlamında kullanılan kelime.
birinin karşısındakiyle herhangi bir konuda kedinin fareyle oynaması gibi davranması.
özel şekiller verilip pekmez içinde pişirilen hamur tatlısı.
sopayla dövmek, dövmek, marizlemek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?