1. kendisini engelleyecek kimse görmeyerek aşırı davranışlarda bulunmak.
2. mal ve para gibi maddi değerlerin, sonunda yine zenginlere gideceğini belirtir.
Başkalarının sayesinde bir menfaat elde etmek, yarar sağlamak.
uzun, gür ve sarı bıyıklı.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kendisinin olmayanları güç kullanıp iyeliğine geçirmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. çok uzun boylu olmak.
2. çok becerikli olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. çok becerikli olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
süt emmek ya da süt sağmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
pek seyrek olan.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
her yedi yılda bir gelen (şubat ayının 29 gün) çektiği ikinci yıl.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. aşırı derecede canı sıkılmak.
2. canına kıyacak denli üzülmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. canına kıyacak denli üzülmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
pis, pasaklı kadın.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
belli kurallar içinde, güç kullanarak, iki kişinin türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması. güreş.
küpten su almaya yarayan ya da kadeh yerine kullanılan kulplu, genellikle madeni kap. maşrapa.
1. yoksul, parasız geçim darlığı çeken kimse.
2. çıplak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. çıplak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
doğal doğum sürecinden önce doğmak.
"arada ismail adlı diğer bir çocuk doğurmuş ise de günsüz doğurduğu için kırkı içertisinde ölmüştür."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
"arada ismail adlı diğer bir çocuk doğurmuş ise de günsüz doğurduğu için kırkı içertisinde ölmüştür."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. uzun süre bakıımayan, kullanılamaz duruma gelen arazi.
2. bakanı, yardımcısı olmayan kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. bakanı, yardımcısı olmayan kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
bir şeyi hiç emek vermeden,bedavadan ele geçirmek.
derinin soğuktan etkilenmesi sonucu pürtüklenmesi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
öğütülmüş luvana taneleriyle yapılan çorba.
yünden yapılmış; önü arkası düz işlenmiş kumaş.
saf yünden dokunan, istandart ölçüsü beş ayağa yedi ayak olan, uzun taraftaki iki ucu püsküllü örtünme aracı. ihram.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?