Lusignanlar döneminde Templar şövalyelerinden beri yapılmakta olan tarihsel bir cins şarap.
                    
    mantık yürütemeyen kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
erkeklerle cinsel ilşki kuran, eşcinsel.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
olması gerekenden, beklenilen ya da umulandan ağır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
bir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. kovmak
2. kaçanın arkasından koşmak, yakalamaya çalışmak, izlemek.
3. bir şeyin arkasına düşüp elde etmeye ya da bir sonuca bağlamaya çalışmak, izlemek.
4. yarışta kaçmakta olan koşucu ya da koşucuları yakalamaya çalışmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    2. kaçanın arkasından koşmak, yakalamaya çalışmak, izlemek.
3. bir şeyin arkasına düşüp elde etmeye ya da bir sonuca bağlamaya çalışmak, izlemek.
4. yarışta kaçmakta olan koşucu ya da koşucuları yakalamaya çalışmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çevreden, etraftaki kişilerden gizli, onların duyamayacağı bir sesle konuşmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
önündekini, karşısındakini hesaba katmadan yürümek, derlemek ya da bir iş yapmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. kıyıları koruyan gemilere verilen ad.
2. iri yarı, gösterişli katır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    2. iri yarı, gösterişli katır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
idare etmek, yönetmek.
                    
    1. sert kadının erkeğini yönetmesi onucunda kişiliği bozulan erkek.
2. gülünç biçimde giyinip süslenen kadın.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    2. gülünç biçimde giyinip süslenen kadın.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
sözü edilen kişinin her dediğini yapmak ya da o kişinin uşağı gibi olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
tavuğun ötmen durumu.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
gugo oyununda dizilen taşların yanında duran oyuncu, anlaşmayla seçilmezse tutuşmada (atışmada) pilakası en geride kalan olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
harcanmak, boşa gitmek.
                    
    gugo oyununda dikilen taş.
                    
    guga ya da gugu denilen dikilmiş bir taşı kaydıraklarla düşürmek sasına dayanan bir çocuk oyunu.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
harcanmak, boşa gitmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
gelişigüzel konuşmak.
                    
    torununun torununu görebilecek yaşa gelmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
                    
    kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
