lingiri oyununda ebe tarafından çelik tek elle yakalandığında tutanın iki kez oynama hakkını kazanması.
bir hesabı, bir sorunu kapatmak.
Susturulmak.
Mümkün olmayan.
Milletten olmayan, Türk olmayan topluluklar, halklar.
Sevinçli, ferahlamış.
farsça ferah ile arapça kişi anlamındaki zat kelimesinden türemiştir.
farsça ferah ile arapça kişi anlamındaki zat kelimesinden türemiştir.
Delil sunmak.
Yok, bitti.
Sus, ağzını kapa, sessiz ol.
Asla ve asla, kesinlikle öyle değil.
Başıboş, sahipsiz.
Yavaş yavaş, gönülsüz.
Söz verilen şeyin yerine getirlmeyeceği anlamındaki deyim.
pezevenk anlamında küfür.
çok kısa boylu kimse.
1. bir saklanıp bir görünmekle, ida ya da ica denilen, büyüğün çocukla oynadığı oyun.
2. kısa süre görünmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. kısa süre görünmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
fesat. içi kötü duygularla dolu insan.
gizli bir ayıbı olanların herhangi bir sözden alınarak kendilerini ele verdiklerini anlatır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
düğünden yedi gün sonra, pazar günü güveyinin gumbarolara evinde verdiği yemekli parti.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
dövüş sırasında gardını yüksek tutmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?