tefarikotu da denilen bir çeşit bitki, olup tuvalet için güzel koku çıkarıldığı gibi eczacılıkta da kullanılır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
gelişigüzel, düzgün olmayan.
Sıtma hastalığı.
kuşkucu ve karamsar kişi.
Olumlu ya da olumsuz her işin kotarılmasında birlikte eylem koyanları anlatan deyim.
Kıbrıs yaban çiçeklerindendir. Halk ağzında canavarotu olarak da adlandırılır.
Bir tür tuzlu su balığı. zargana. (Balone balone).
yeşil renkte, küçük, daha çok ilkbaharda görülen bir sinek türü.
Kıbrıs'a Türkiye'den getirilen ve Adadaki inek ırkına göre daha çok süt veren bir tür.
Kıbrıs'a özgü, hellim yapımında kullanılan bir kap.
Kireç taşı ya da büyük bir çakıl taşı üzerine oyularak üzüm veya zeytin sıkmada kullanılır. Ayrı
bir değirmende ya da havanda ezilen üzümler veya zeytinler, bir bohça içerisine konularak sıkma taşının tam ortasına yerleştirilir ve üzerine yassı ve ağır bir taş konurdu. Bohçadan akan
şıra, taşın yan oyuklarında toplanırdı. Bu arada taşın bir yüksek bir de alçak oyuğu bulunurdu. Bu oluklar kapatıldığında, su yüzüne biriken yağın akması için önce yüksek oluk açılır
ve akan yağ alınırdı.
bir değirmende ya da havanda ezilen üzümler veya zeytinler, bir bohça içerisine konularak sıkma taşının tam ortasına yerleştirilir ve üzerine yassı ve ağır bir taş konurdu. Bohçadan akan
şıra, taşın yan oyuklarında toplanırdı. Bu arada taşın bir yüksek bir de alçak oyuğu bulunurdu. Bu oluklar kapatıldığında, su yüzüne biriken yağın akması için önce yüksek oluk açılır
ve akan yağ alınırdı.
basamak basamak, adım adım, aşama aşama, etap etap.
bağırıp çağırarak başkalarını korkutmak isteyen kimseden saldırı beklenmez.
üreyen köpek ısırmaz.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
üreyen köpek ısırmaz.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. olağanüstü kirli kimse
2. tüm olumsuzlukları üzerinde toplayan kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. tüm olumsuzlukları üzerinde toplayan kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok övünen. övüngen.
1. özlemek eylemini konu olmak.
2. kıvamlanmak, istenilen duruma gelmek.
" bir gece pişirildiği kapta bekletilip özlenir. özlenince de kesilip kurutulur."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. kıvamlanmak, istenilen duruma gelmek.
" bir gece pişirildiği kapta bekletilip özlenir. özlenince de kesilip kurutulur."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. diriliği, tazeliği kalmamış; pörsümüş, solmuş.
2. gücü azalmış, zayıflamış. cansız.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. gücü azalmış, zayıflamış. cansız.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kişinin bir hastalığından söz ederken iyi temennilerde bulunmak.
övünme, kıvanç.
kendi kendine metheden, öğünen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?