1. çok karışık duruma gelmek. alt üst olmak.
2. heyecanlanmak, üzülmek, tedirgin olmak, yıkılmak.
3. rahatsızlanmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
alt üst etmek, çıkışmak.
turunç kabuğu gibi yapılan macun.
turunçgillerden, meyvesinin kabuklarında reçel yapılan ve güzel kokulu bir esans çıkarılan ağaç. bergamut, ağaç kavunu. beyarmudu.
1. türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine.
2. pelesenk ağacından elde edilen değerli kereste.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. pelesenk ağacından elde edilen değerli kereste.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
harup pekmezi yapılırken işlem sırasında şerbetin kaynadıkça çıkan köpüğü.
genellikle üzüm, harup gibi meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış suyu. betmez. pekmez.
1. güç vermek, güçlendirmek.
2. daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmi bir yazı yazmak.
3. kapıyı sürgüyle kapatmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. daha önce istenip de yerine getirilmemiş bir iş için yeniden resmi bir yazı yazmak.
3. kapıyı sürgüyle kapatmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
sürgülemek, kapatmak.
"kapıyı pekilemeksizin yatma!"
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
"kapıyı pekilemeksizin yatma!"
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
her söylenene peki demesine karşın verilen sözleri yerine getirmemek anlamında kullanılır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. köpeğin arkasına ya da başına vurarak yaptığını onaylamak.
2. insanın davranışlarını arkasına vurarak onaylamak, hareketle aferinlemek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. insanın davranışlarını arkasına vurarak onaylamak, hareketle aferinlemek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. Dünya Savaşı'na paralı olarak İngiliz Ordusunda yer alan Kıbrıslılara terhisten sonra verilen isim.
RumCA : απόστρατος (apostrados) : Emekli subay, emekli.
kaynak: erkan manavoğlu
RumCA : απόστρατος (apostrados) : Emekli subay, emekli.
kaynak: erkan manavoğlu
Sakınarak, sessiz sakin, yavaş yavaş hareket etmek anlamında kullanılan ''grifa grifa gitmek'' deyiminde geçer.
Rum. krifa κρύφα: Gizlice.
kaynak: erkan manavoğlu
Rum. krifa κρύφα: Gizlice.
kaynak: erkan manavoğlu
Çok eskiden cenaze gömüldükten sonra içine su konulup ağzına mum yapıştırıldıktan sonra ölünün yıkandığı odaya konulan bir testi. ( T.Bağışkan: Kıbrıs Türk Halkbiliminde Ölüm )
Rum. guza κούζα: Su dolabı kovası.
kaynak: erkan manavoğlu - kıbrıs rumcasının yapısal ve söz dağarcığı olarak kıbrıs türk ağızları üzerindeki etkisi
Rum. guza κούζα: Su dolabı kovası.
kaynak: erkan manavoğlu - kıbrıs rumcasının yapısal ve söz dağarcığı olarak kıbrıs türk ağızları üzerindeki etkisi
Yarıcı. Başkasına ait mülkü anlaşma üzerine ekip biçen kimse.
Rumca: σέμπρικο (sembriko)
Kaynak: Erkan Manavoğlu - Kıbrıs Rumcasının Yapısal Ve Söz Dağarcığı Olarak Kıbrıs Türk Ağızları Üzerindeki Etkisi
Rumca: σέμπρικο (sembriko)
Kaynak: Erkan Manavoğlu - Kıbrıs Rumcasının Yapısal Ve Söz Dağarcığı Olarak Kıbrıs Türk Ağızları Üzerindeki Etkisi
Deli dolu, hoppa.
''Kızı yerinde olsa da, bir hanım konuğun karşısına böyle firifiri gibi eyice kısalıp üç urup kalan pantolonla çıkmazdı."
''Kızı yerinde olsa da, bir hanım konuğun karşısına böyle firifiri gibi eyice kısalıp üç urup kalan pantolonla çıkmazdı."
Hayat, yaşam.
yassı burun. rumca bittaga.
geri zekalı, aptal. marsıvan eşeği.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
iri çiçekli, geniş yapraklı, yumru köklü bir süs bitkisi. talya.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?