açılmak, sünmek.
vazgeçmek, usanmak, bırakmak.
vazgeçmek.
beyaz un.
ateş alevlendirmek.
halk önünde yapılan gösteriden sonra toplanan para.
kunduracı bıçağı.
çok iyi konuşma. ana dili gibi konuşma.
''İngilizce'yi farsi konuşur."
''İngilizce'yi farsi konuşur."
Güvercine benzeyen bir tür kuş, tahtalı güvercin.
fasulye
çamaşır tokmağı.
bakla ezmesi.
hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki. favetta
hayvan yemi olarak kullanılan bir bitki.
işe son vermek. paydos.
işi bitirmek, paydos etmek.
oğlak ya da kuzunun süt emmesini engellemek için ağızlarına takılan korumalık.
destek; kışkırtma.
destek; kışkırtma.
desteklemek; kışkırtmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?