evine bağlı; ev işlerinde becerikli kadın.
onaylamak, tasdik etmek.
acele etmek, acele ettirmek.
su yolu, su arkı; sabanla tarlada açılan iz; dönümün dörtte biri.
tarlayı bölümlere ayırmak.
esamesi okunmamak, adından söz edilecek değerde olmamak, itibar görmemek.
tahılları sap ve çöpten ayırmak amacıyla rüzgarda savurmak.
tahılları sap ve çöpten ayırmak amacıyla rüzgarda savurmak.
tahılın taşlarını ayıklamakta kullanılan ağaçtan tepsi.
toplamak, bir araya getirmek.
düzleştirmek, eğelemek.
eğer, öyleyse.
iyilik etmeyi seven.
neşeli ve hoşça vakit geçirten şey.
fakat, lâkin; nadir bulunan.
iflas.
1. topları ateşlemek için ağızotunun konulduğu delik.
2. kapıp koyuverme, salıverme.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. kapıp koyuverme, salıverme.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
oyun kağıdında, bacak, vale.
ince pamuktan yapılmış iç giysisi; yumuşak iplikten dokunmuş hafif ve gevşek kumaş, fanila.
örneğin, tahmin, faraza.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?