insanlara kötülük yaptığına inanılan hayali yaratık; çirkin ve huysuz kocakarı, cadı.
yepyeni.
bir lür tatlı, jöle.
yiyecek ve içeceklerin saklandığı yer, kiler. ambar ya da dolap.
musalla taşı.
başkasının suçunun cezası.
gazete.
hiçbir şeyi olmayan, çıplak.
1. yumurtanın bozulmuş şekli. bozuk.
2. cıvık.
3. irinlenmiş (yara).
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. cıvık.
3. irinlenmiş (yara).
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
bozulmak, kokmak.
yere dikilmiş kazık ve üzerine yerleştirilmiş dönebilen sırıktan oluşan oyun düzeneği. atlıkarınca.
kavga.
küçük parça. çıngı.
(bkz: cıngıla)
üzerine çamur sıçramak, üzerine yemek damlatmak.
hayvanların boynuna takılan küçük çan.
bozulmak.
oyunbozanlık etmek.
sözünde durmayan, oyunbozan.
1. oyunbozan kimse.
2. hoşa gitmeyen çiğ ve keskin sesli.
3. oyunbozan.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. hoşa gitmeyen çiğ ve keskin sesli.
3. oyunbozan.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?