dağın yamaçlarındaki hafif düzlük yerler; tepe.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
eski bir bisiklet türü.
kola takılan halka, bilezik.
bitkilerin etrafında biten yabani otlar.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
belki.
1. toprağı ekilir duruma getirmek.
2. sanmak, gibi görmek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
2. sanmak, gibi görmek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
1. av köpeği
2. uzun kulaklı keçi veya koyun.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
2. uzun kulaklı keçi veya koyun.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
çok iyi koku alan köpek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kadınların ziynet eşyası olarak boyunlarına astığı Osmanlı altını. beşibirlik, beşibirarada.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
korkmak, ürkmek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
ürkmek, korkmak, irkilmek.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
gurur, böbürlenme.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
insanın yüz rengi, beniz.
insanın yüz rengi, beniz.
inşaat ustası.
gaza basmak, arabaya hız vermek.
sigara, gazete veya yemiş büfesi.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
kaynak: orhan kabataş, kıbrıs türkçesinin etimolojik sözlüğü.
bolluklar, bereketler.
(bkz: berkim)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?