önemsiz bir neden dolayısıyla bağırıp çağıran. yaygaracı.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok süratli, aşırı hızlı.
atalardan beri, soyca.
1. (kadın için) güzel,
2. gönül alıcı davranış.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. gönül alıcı davranış.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
turpgillerden şalgama benzer bir bitki. (brassica olaracea gongulades).
kıbrıs türkçesinde daha çok kulumbra ya da guruvulla olarak yerleşen, güz ve kış mevsimlerinin bu sebzesi siyah zeytinle yenmekte ayrıca içki sofralarında meze olarak da görülmektedir.
![]()
kıbrıs türkçesinde daha çok kulumbra ya da guruvulla olarak yerleşen, güz ve kış mevsimlerinin bu sebzesi siyah zeytinle yenmekte ayrıca içki sofralarında meze olarak da görülmektedir.
öldüğünde çok ağır bir cezayla cezalandırılacağına inanılan, çok kötülük yapanlar için denilmektedir.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
"defolsun! istediği yere gitsin, korkum yoktur." anlamında sövme.
cehenneme kadar yolu var.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
cehenneme kadar yolu var.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
para kazanıp aile geçindirecek hale gelmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
dedikodunun, fesadın çok olduğu yer. cadı kazanı.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
saçı başı dağınık, tırnakları uzun ve pis kişi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. (elbise hakkında) japon biçiminde, omuz kesimi olmayan, bol vr geniş kesimde (giyecek).
2. kolsuz kadın giysisi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. kolsuz kadın giysisi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
(bkz: canı cini kalmamak)
sayrılık ya da yaşlılık sonucu güçsüz, kuvvetsiz olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
(bir konuda) gerekli ve yeterli bilgisi olmadığı halde bilgiçlik taslayan (kimse).
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
derin, süzek ve kireçli topraklarda çok iyi yetişen, killi topraklara en iyi uyan, kışın yapraklarını döken, tohumları yenilen ve yağ çıkarılmasında kullanılan ve bu yağdan bıdımsabunu diye adlandırılan bir sabun yapılan 6-7 metre yükseklikte bir ağaç. (pistacia khinjuk). siirt buttumu diye de bilinir. kıbrıs'ta bulunmayan bir ağaçtır.
![]()
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
yaşlılıkta yüz ve ellerde birtakım kahverengi lekeler ve çillerin meydana gelmesi durumu.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. sayrılık ya da uykusuzluktan gözleri kapanık olmak.
2. ölgün bakışlarla bakmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. ölgün bakışlarla bakmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
ölgün, sönük; kısık.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. gereksinme durumunda alıcıya saptanandan çok ürün götürene, alıcının verdiği ödeme dışı para.
2. ikramiye.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. ikramiye.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok sayıda olmak, çok sayıda bulunmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?