"İzninizle…Bir ''Kayıp değer - İnsan'' öyküsü de ben anlatayım sizlere…
Adalı Türklerin yurtdışına bireysel ya da toplu göç hareketleri önce Birinci Dünya Savaşı'nda görülür…Çünkü İngiliz Kıbrıs'ı ilhak (1914) etmiş, adalı Türklere de yalnızca 'tercih yapma' durumu kalmıştı…Ya bu topraklardan Türkiye'ye göç edecekler veya bu yorgun ve yaralı adada kalarak, 'İngiliz vatandaşı' olacaklardı…
Yazılı kaynaklar, bu süreç içerisinde adadan göç edenleri, yaklaşık 20 bine yakın bir nüfusla kaydeder…9 yıl sonra ''Lozan Antlaşması'' imzalanır ve bir yeni göç dalgası daha yaşanır…Lozan Antlaşması'nın üzerinden de 16 yıl geçer…1939 yılı Eylül ayında İkinci Dünya Savaşı başlar…İşte bu göç dalgalı fırtına içerisinde, 1920, Pile köyü doğumlu ''Şevki'' ya da kimi kayıtlarda ''Mehmet Şevki'', Lefkoşa Türk Lisesi'nden mezun olur ve o da Kıbrıs'tan ayrılarak İstanbul'a gider…İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydını yapar…Ancak bu üniversiteden mezun olup olmadığı, bilinmiyor…Şevki ile ilgili kırık dökük bilgilerde, ''bir süre devam eder..'' diye yazar yalnızca…
1920, Kıbrıs – Pile köyü doğumlu Şevki'yi, ''Çankaya'' soyadı ile takip etmeye başlıyoruz sonra…Kıbrıslı Şevki'nin İstanbul'a yerleştiği yıllar, Türk mizahının en önemli dergilerinden ''Akbaba''nın da müthiş yükselişiyle basında yer aldığı, okurlarına ulaştığı yıllardır…
Akbaba dergisinin karikatüristlerinden biri olarak, ilk karikatürü 1941 yılında yayınlanan Şevki ile ilgili, lise yıllarından okul arkadaşı ve yine 1940 – 50'li yıllarda Kıbrıs Türk basını ve edebiyatında iz bırakanlardan Nazif Süleyman Ebeoğlu 8 Ocak 1946 tarihli Halkın Sesi gazetesinde şöyle yazar: ''Henüz çok genç olmasına rağmen üç beş yıl içinde Türkiye'nin en başta gelen karikatüristlerinden biri arasına girmiştir. Türkiye'de bu kadar genç yaşta bu kadar üstün bir karikatüristin şimdiye kadar gelmiş olduğunu hiç zannetmiyorum. Şevki'nin daha ziyade geçim kaygısı ile kendini karikatüre vermesini ben hiç de iyi karşılamadım ve onun hesabına üzülüyorum…
''Ebeoğlu'nun yazdıklarından, Şevki'nin ekonomik durumunun iyi olmadığı gerçeği ortaya çıkarken; 25 Ekim 1947 tarihli Hürsöz gazetesinde yer alan bir yazıda da, İstanbul'da bir yeni hayata başlarken yaşadığı güçlüklere, şu sözlerle vurgu yapılır:'' Karikatürist Şevki'yi tanımayan var mı? San'at meraklısı Kıbrıslılar onun her hafta en kuvvetli mizah mecmualarından biri olan 'Karikatür'deki karikatürleriyle, 'Yeni Gün' magazinindeki resimlerini yakından tanıyorlar ve onun eserleriyle gurur duyuyorlar. Çünkü Şevki bu yurdun çocuğudur. Eğer Şevki Türkiye'ye giderek birçok zaruret ve güçlüklere katlanıp tanınmayı göze almamış olsaydı, meselâ Kıbrıs'ta kalarak burada başka bir mesleğe sülûk (yolculuk) etseydi bugün onun ismini kimse duymuş olmayacak, san'atını tanıyıp sevemeyecek ve üstün istidadından (yeteneğinden) etrafındaki birkaç arkadaşından başka kimse haberdar olmayacaktı.
''1940 – 1956 yılları arasında İstanbul'da yaşam süren Şevki Çankaya'yı, bu yıllar arasında yalnızca dönemin en önemli yayın organlarından Akbaba, Karikatür, Yeni Gün ve Şaka gibi dergilerde karikatürleri ve resimleri ile değil, kendini yeni yeni geliştirmeye başlayan Türk sinemasının 'Afiş' ressamları arasında da görürüz…
50'li yıllara girerken, ''Hürriyet'' gazetesinin çizerleri arasındadır…Türkiye'de sinema afişi, kitap kapağı, mizah dergileri ve tefrika çizgi romanlar üzerine yapılan arşivsel araştırma ve makaleleri okurken, şu cümlelerin altını çizebiliriz: 1948 yılında ülkemizde çizgi romanı uzun yıllar en önemli vitrini olacak olan Hürriyet gazetesi çıkmaya başladı. Aynı gazetede Şevki aşk romanları çiziyordu. Bu daha sonra bir modaya dönüşecekti. 13 Haziran 1954 tarihinde Hürriyet gazetesinde tefrika edilmeye başlanan bir çizgi romandır ''Çöl Kasırgası''. Ratip Tahir Burak ile başlayıp, onun Yeni Sabah'a transfer olmasıyla yerine Sururi Gümen gelmiş, o da Amerika'ya yerleşince boşluğu Şevki Çankaya doldurmaya çalışmıştır. Sururi Gümen, Şevki Çankaya, Bedri Koraman, Firuz Aşkın gibi Remzi Töremen de 1950'lerden itibaren Türkiye'deki resimleme anlayışına Batılı bir yaklaşım getirilmesine katkıda bulunmuştur.
Sinema reklamları, pin-uplar, kitap kapakları, vinyetler ve karikatürler çizmektedir Sururi (Gümen). Bedri Koraman ve Şevki Çankaya ile birlikte Anglo -Amerikan çizgi üslubuna, King Features ekolü ve Jack Kirby isminde özelleştirilebilecek desen ve illüstrasyon geleneğinin izleyicisidir. Sırf bu yüzden olacak, döneminde Amerikanvari bulunan Hürriyet gazetesi yayına başlarken Sedat Simavi, Sururi - ve daha sonra Şevki'yi - gazetesine transfer edecektir.
Kıbrıs Türk basınının, edebiyatının ve yayıncılığımızın önemli isimlerinden Hikmet Afif Mapolar ''Kıbrıs Güncesi: 40 Yılın Anıları''nda (Galeri Kültür Yayınları, Lefkoşa 2002, s.280-282) Şevki ve ailesi için şöyle yazar:'' Öğrenciyken, ona ''İspanyol piçi'' diyerek ilişirdik…Söylentiye göre anası İspanyol'du. Belki de tipi İspanyol olduğu için yakıştırmışlardı zavallı kadına İspanyolluğu Kıbrıslı kadınlar… Zaten bizim kadınların dedikoduda üslerine gelecek yoktu. Birinciydiler dedikoduda……
Şevki'nin babası Mustafa Şevki Bey, Kıbrıs asıllıydı. Kıbrıs'ta Ziraat Dairesi'nde iyi bir memurdu. Uzman bir tarımcıydı. Amerika'da büyükçe sayılacak işlere girişmiş ve de başarılı olmuştu. Büyükçe bir arazisi bulunduğundan söz ediliyordu. Şevki'nin de babası hakkında bildikleri, ondan aldığı mektuplarda yazılanlardan başka bir şey değildi…
''Mapolar; İstanbul'da, dönemin gazete ve dergilerinin merkezi konumundaki Babıalî'de karşılaştığı Şevki'nin, kendisine, ''Amerika'ya gitmeyi aklına koyduğunu, Amerika'daki babasının yanına sığınarak bir iş bulabileceğini'' söylediğini de yazar…
Şevki'nin 'Amerika'ya gitmeyi aklına taktığı günler'', ekonomik ve siyasal anlamda Türkiye'de de ''Marshall Yardımı''nın tartışıldığı günlerdir…Yani… ABD'nin…1953 yılında Kore Savaşı'na katılması karşılığında Türkiye'ye, para vermesi…! İşte bu tartışmalı günlerde bir karikatür çizer Şevki Çankaya…Ve o karikatürü, aradan geçen yarım yüzyıl sonrasında bile döneminin en 'keskin' ve en 'çarpıcı' karikatürü olarak Osmanlı Bankası Müzesi'nin 15 Ekim 2003 – 15 Şubat 2004 tarihleri arasında ve ''Karikatürlerle Bir Borç Ekonomisinin Tarihi (1874 – 1954)'' başlığı altında izlenen tarihsel sergisinde de yer alır… Sergi üzerine yapılan yazılı bir yorum, son bir cümlede şöyle noktalanır: ''50 yıl önce Şevki Çankaya tarafından çizilen karikatür ise yıllardır Türkiye'nin benzer tartışmalar içinde olduğunun bir göstergesi gibiydi…'' Ve Şevki Çankaya, bu tarihsel karikatürünü çizip yayınladıktan ve ciddi bir dikkat çektikten kısa süre sonra, Amerika'ya gider…
Amerika'da, Tele Pix yayınları arasında Ocak 1957'de çıkan (Oral Roberts True Stories) ve yazarının Robert Price olduğu öğrenilen çocuk kitabının kapağı ve iç resimleri, Şevki Çankaya'nın imzasını taşır… Onunla ilgili ulaşılabilen en son bilgi, işte bu, 1957 tarihli olan bilgidir… Bu tarihten sonra Şevki Çankaya'nın ayak izine hiçbir yerde rastlanmaz…"
Bülent Fevzioğlu
kaynak: bura gel
Thalassemia Erken Tanı ile Evlilik Öncesi Tarama programlarının kurucu başkanı olan 2006 yılında
Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde DNA Laboratuvarı kurulmasına öncülük ederek, labaratuvarın KKTC'deki Covid-19 PCR testlerinin referans merkezi olmasını sağlayan Kıbrıslı Türk doktor.
Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesinde DNA Laboratuvarı kurulmasına öncülük ederek, labaratuvarın KKTC'deki Covid-19 PCR testlerinin referans merkezi olmasını sağlayan Kıbrıslı Türk doktor.
Gölge oyunu sanatçısı, meddah ve filateli uzmanı Mehmet Ertuğ'un Aynalı'nın hayat hikayesi ve günlük yaşantısı ile ilgli “Meddah Aynalı” adlı bir kitabı bulunmaktadır. Ayrıca kitapla birlikte bir de DVD verilmektedir. Bu DVD'de Aynalı'nın bilinen tek videosu ile yine kendi ağzından anlattığı Hasan Bulliler Destanı bulunmaktadır.
Işık Kitabevi'nin kurucusu ve sahibi. ayrıca ışık kitabevi kitap fuarı'nı da gerçekleştiren güzel insan.
torbadan numaralı taşlar çekilerek, üzerinde numara yazılı kağıtlarla oynanan bir talih oyunu. tombala.
1964 yılında Lefkoşa'da dünyaya geldi. lise yıllarında Türkiye'de yayınlanan mizah dergisi Gırgır'da Sınıfın En Gırgırcıları köşesinde ilk karikatürü yayınlandı. Ardından Yeni Düzen gazetesinde karikatür çizmeye başladı. Bu arada gazeteden gelen foto muhabirlik teklifini kabul ederek gazeteciliğe adım attı. Muhabir, sayfa sekreteri, görsel yayın yönetmeni olarak çalıştı.
1983 yılından bugüne, Yeni Düzen, Bozkurt, Ortam, Gençlik, Özgürlük, Kıbrıs Postası, Söz, Xaravgi, Akrep, Nokta Kıbrıs, Lololo, Yeşil Ada, Vatan, Kıbrıslı, Avrupa, Afrika, Evrensel Homur [Türkiye], Tourism, Afrika Pazar, Yeni Akrep, Pozitif Detay, Yeni Düzen Kültür – Sanat, Spor Performans isimli gazete ve dergilerde karikatürleri yayınlandı.
1986 yılında, 5 karikatürcü arkadaşı ile birlikte, "Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği"ni kurdu. 1986-2009 yılları arasında 23 yıl boyunca Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Başkanlığı görevinde bulundu. Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.
Karikatürleri 64 ülkenin 188 şehrinde sergilendi; uluslararası albümlerde, gazetelerde ve dergilerde yayımlandı...
1987 yılında, Kıbrıs'taki “Ortam” gazetesinde yayınlanan bir karikatürü nedeniyle, dönemin Kuzey Kıbrıs Başbakanı Derviş Eroğlu tarafından, aleyhine 200 Milyon TL. tutarında tazminat davası açıldı. Hazırlık dönemi de dahil olmak üzere, 1988 – 1992 yılları arasında devam eden karikatür davası, davayı gören iki hakimin iki ayrı karara varmaları sonucunda “Ret ve İptal” edildi.
1985 – 1991 yılları arasında Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter görevlerinde bulundu..
1988 – 2004 yılları arasında "Avrupa Karikatürcü Örgütleri Federasyonu" [FECO] Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu.
2004 yılında Dünya'daki tüm karikatürcü örgütlerini kapsayacak şekilde yeni bir oluşuma giren ve “Karikatürcü Örgütleri Federasyonu” adını alan FECO'nun Kıbrıs Temsilcisi görevine ve FECO – Kıbrıs Başkanlığı'na atandı.
2001 – 2006 yılları arasında, “Güney Doğu Avrupa Karikatürcü Hakları Örgütü”nün [CRN – CYPRUS] Kıbrıs Temsilcisi görevinde bulundu...
Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarında 131 ödül kazandı. Birçok kez yılın karikatürcüsü seçildi.
1994 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde yayımlanan "Witty World Illustrated Directory of International Cartoon Festivals, Competitions and Awards" isimli kitabın Asistan Yardımcılığı'nı yaptı.
1983 yılından bugüne, Yeni Düzen, Bozkurt, Ortam, Gençlik, Özgürlük, Kıbrıs Postası, Söz, Xaravgi, Akrep, Nokta Kıbrıs, Lololo, Yeşil Ada, Vatan, Kıbrıslı, Avrupa, Afrika, Evrensel Homur [Türkiye], Tourism, Afrika Pazar, Yeni Akrep, Pozitif Detay, Yeni Düzen Kültür – Sanat, Spor Performans isimli gazete ve dergilerde karikatürleri yayınlandı.
1986 yılında, 5 karikatürcü arkadaşı ile birlikte, "Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği"ni kurdu. 1986-2009 yılları arasında 23 yıl boyunca Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Başkanlığı görevinde bulundu. Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı.
Karikatürleri 64 ülkenin 188 şehrinde sergilendi; uluslararası albümlerde, gazetelerde ve dergilerde yayımlandı...
1987 yılında, Kıbrıs'taki “Ortam” gazetesinde yayınlanan bir karikatürü nedeniyle, dönemin Kuzey Kıbrıs Başbakanı Derviş Eroğlu tarafından, aleyhine 200 Milyon TL. tutarında tazminat davası açıldı. Hazırlık dönemi de dahil olmak üzere, 1988 – 1992 yılları arasında devam eden karikatür davası, davayı gören iki hakimin iki ayrı karara varmaları sonucunda “Ret ve İptal” edildi.
1985 – 1991 yılları arasında Kıbrıs Türk Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreter görevlerinde bulundu..
1988 – 2004 yılları arasında "Avrupa Karikatürcü Örgütleri Federasyonu" [FECO] Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu.
2004 yılında Dünya'daki tüm karikatürcü örgütlerini kapsayacak şekilde yeni bir oluşuma giren ve “Karikatürcü Örgütleri Federasyonu” adını alan FECO'nun Kıbrıs Temsilcisi görevine ve FECO – Kıbrıs Başkanlığı'na atandı.
2001 – 2006 yılları arasında, “Güney Doğu Avrupa Karikatürcü Hakları Örgütü”nün [CRN – CYPRUS] Kıbrıs Temsilcisi görevinde bulundu...
Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarında 131 ödül kazandı. Birçok kez yılın karikatürcüsü seçildi.
1994 yılında, Amerika Birleşik Devletleri'nde yayımlanan "Witty World Illustrated Directory of International Cartoon Festivals, Competitions and Awards" isimli kitabın Asistan Yardımcılığı'nı yaptı.
2005 yılında topluma karşılıksız hizmet amacıyla kurulan lions kulübü.
Özellikle Diabet, çevre, açlıkla mücadele, çocuk kanseri ve görme engellilerin hayatında kolaylıklar sağlamayı amaç edinmiştir.
Derneğin başlanı Berna Yılmazoğlu Özdoğa'dır.
Özellikle Diabet, çevre, açlıkla mücadele, çocuk kanseri ve görme engellilerin hayatında kolaylıklar sağlamayı amaç edinmiştir.
Derneğin başlanı Berna Yılmazoğlu Özdoğa'dır.
1994 yılında kurulan diyabetlilerin ve yakınlarının yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlayan dernek.
kıbrıs türk diyabet derneği çalışmalarının % 90-95'ini eğitim oluşturmaktadır. Dernek başkanı Dr. Caner Arca'dır. Dernek bağışlarla faaliyetini sürdürmektedir.
https://diyabetdernegi.com/
kıbrıs türk diyabet derneği çalışmalarının % 90-95'ini eğitim oluşturmaktadır. Dernek başkanı Dr. Caner Arca'dır. Dernek bağışlarla faaliyetini sürdürmektedir.
https://diyabetdernegi.com/
'Dünyanın İyi Meyvesi', Kıbrıslı ressam Loukia Nicolaidou tarafından 1933 - 1936 yılları arasında yapılmış bir tablodur.
Tablo, Kıbrıs'tan yurtdışında, özellikle Fransa'da resim eğitimi alan ilk kadın olan Lucia Nicolaidou-Vasiliou tarafından yapılmıştır. Bu tuvalde formlar, tema ve sembolizm alanlarında Paul Gauguin'in bariz etkisini gösteriyor. Resim, geniş renkli yüzeyleri ve masumiyet arayışını simgeleyen anne ve kızı içeren kadın figürleri ile dikkat çekiyor.
Tablo, Kıbrıs'tan yurtdışında, özellikle Fransa'da resim eğitimi alan ilk kadın olan Lucia Nicolaidou-Vasiliou tarafından yapılmıştır. Bu tuvalde formlar, tema ve sembolizm alanlarında Paul Gauguin'in bariz etkisini gösteriyor. Resim, geniş renkli yüzeyleri ve masumiyet arayışını simgeleyen anne ve kızı içeren kadın figürleri ile dikkat çekiyor.
Kıbrıs'ta profesyonel kadın sanatçılar için bir öncü olarak kabul edilen yurtdışında sanat eğitimi alan ilk Kıbrıslı sanatçı.
Loukia Nicolaidou (Lukia Nikolaidu), 1909'da Limasol'da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yunan Dilleri Okulu'ndan mezun olduktan sonra Paris'te ABC Okulu'nda yazışma kursuna başladı. Ressam Vasilis Vryonidis'in cesaretlendirmesiyle, yurtdışında okumak için alışılmadık bir karar verdi. O zamanlar kadınlar, rollerinin eş ve anne olması beklendiğinden, tipik olarak mesleklerle uğraşmıyorlardı. 1929'da Académie Colarossi'ye kaydoldu ve burada Konstantinos Dimitriadis'ten bir yıl önce École Nationale des Beaux-Arts'a kaydolmasına yardım etti. Birlikte çalıştığı ressamlardan biri, eserlerini etkileyecek olan Lucien Simon'dı. 1933 yılında mezun olarak Kıbrıs'a döndü.
ilk kişisel sergisine 1934'te Lefkoşa ve Limasol'da açtı. ancak halkın tepkisi modern eğilimlerine karşı olumsuz oldu.[ Nicolaidou'nun 1929 ve 1933 yılları arasında yaptığı çalışmalar, öğrenimi sırasında Avrupa ideallerini benimseme ve kadın bedeni ve cinselliğe odaklanma eğilimindeydi. Kıbrıs'a döndükten sonra, kadın formunu keşfetmeye devam etti, ancak bunu Paul Gauguin'i anımsatan daha ilkel bir tarzda yaptı.
Seçtiği konu, Kıbrıs sanatında kadınların geleneksel tasvirlere, sadece anne ve eş olarak değil onları ilerici bir toplumun eğitimli ve özgürleşmiş üyeleri olarak tasvir etti. Döneminin nü resmeden az sayıdaki Kıbrıslı ressamından biri olarak tanınmıştır. ancak Nicolaidou'nun eserlerinde kadınları arzu nesnesi olarak odaklamamıştır. Eserlerinde yer alan diğer temalar arasında günlük yaşamdan sahneler ve manzaralar yer alır.
Nicolaidou 1937'de Londra'ya taşındı. İngiltere'de, Picasso'dan etkilenen geometrik şekillere odaklanarak yaptığı çalışmaları 1939'da katıldığı karma sergide sundu. Aynı yıl, Hermoupolis'ten bir armatör olan Ioannis Vassiliou ile evlendi. kendini ailesine adıyarak halka açık sergilerden çekildi. 1992 yılına kadar, eserleri Kıbrıs'ta büyük ölçüde unutuldu.
Nicolaidou 1994 yılında Londra'da hayata gözlerini yumdu. Kıbrıs'ta modern sanatın öncülerinden biri olarak hatırlanır ve eserleri Lefkoşa'daki Devlet Çağdaş Sanat Galerisi'nde sergilenmektedir.
The Good Fruit of the Earth adlı tablosu, Devlet Çağdaş Kıbrıs Sanatı Galerisi koleksiyonlarının bir parçasıdır.
Loukia Nicolaidou (Lukia Nikolaidu), 1909'da Limasol'da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Yunan Dilleri Okulu'ndan mezun olduktan sonra Paris'te ABC Okulu'nda yazışma kursuna başladı. Ressam Vasilis Vryonidis'in cesaretlendirmesiyle, yurtdışında okumak için alışılmadık bir karar verdi. O zamanlar kadınlar, rollerinin eş ve anne olması beklendiğinden, tipik olarak mesleklerle uğraşmıyorlardı. 1929'da Académie Colarossi'ye kaydoldu ve burada Konstantinos Dimitriadis'ten bir yıl önce École Nationale des Beaux-Arts'a kaydolmasına yardım etti. Birlikte çalıştığı ressamlardan biri, eserlerini etkileyecek olan Lucien Simon'dı. 1933 yılında mezun olarak Kıbrıs'a döndü.
ilk kişisel sergisine 1934'te Lefkoşa ve Limasol'da açtı. ancak halkın tepkisi modern eğilimlerine karşı olumsuz oldu.[ Nicolaidou'nun 1929 ve 1933 yılları arasında yaptığı çalışmalar, öğrenimi sırasında Avrupa ideallerini benimseme ve kadın bedeni ve cinselliğe odaklanma eğilimindeydi. Kıbrıs'a döndükten sonra, kadın formunu keşfetmeye devam etti, ancak bunu Paul Gauguin'i anımsatan daha ilkel bir tarzda yaptı.
Seçtiği konu, Kıbrıs sanatında kadınların geleneksel tasvirlere, sadece anne ve eş olarak değil onları ilerici bir toplumun eğitimli ve özgürleşmiş üyeleri olarak tasvir etti. Döneminin nü resmeden az sayıdaki Kıbrıslı ressamından biri olarak tanınmıştır. ancak Nicolaidou'nun eserlerinde kadınları arzu nesnesi olarak odaklamamıştır. Eserlerinde yer alan diğer temalar arasında günlük yaşamdan sahneler ve manzaralar yer alır.
Nicolaidou 1937'de Londra'ya taşındı. İngiltere'de, Picasso'dan etkilenen geometrik şekillere odaklanarak yaptığı çalışmaları 1939'da katıldığı karma sergide sundu. Aynı yıl, Hermoupolis'ten bir armatör olan Ioannis Vassiliou ile evlendi. kendini ailesine adıyarak halka açık sergilerden çekildi. 1992 yılına kadar, eserleri Kıbrıs'ta büyük ölçüde unutuldu.
Nicolaidou 1994 yılında Londra'da hayata gözlerini yumdu. Kıbrıs'ta modern sanatın öncülerinden biri olarak hatırlanır ve eserleri Lefkoşa'daki Devlet Çağdaş Sanat Galerisi'nde sergilenmektedir.
The Good Fruit of the Earth adlı tablosu, Devlet Çağdaş Kıbrıs Sanatı Galerisi koleksiyonlarının bir parçasıdır.
Yamaçköy'de 25 Ekim'de kaybolmuş 39 yaşındaki engelli birey.
5 gün süren yoğun aramalara rağmen bulunamadı. Ailesi perişan. Meryem'den gelecek bir haberi bekliyor. Meryem'in bir gözü görmüyor, diğer gözü ise çok az görüyor. Yaşı 39 olmasına rağmen hala bir çocuk görüntüsünde. Meryem Toprak'ın görülmesi halinde 0533 877 3887 numaralı telefon numarasından iletişime geçilebilir.
5 gün süren yoğun aramalara rağmen bulunamadı. Ailesi perişan. Meryem'den gelecek bir haberi bekliyor. Meryem'in bir gözü görmüyor, diğer gözü ise çok az görüyor. Yaşı 39 olmasına rağmen hala bir çocuk görüntüsünde. Meryem Toprak'ın görülmesi halinde 0533 877 3887 numaralı telefon numarasından iletişime geçilebilir.
83 yaşında aramızdan ayrılan müzik sanatçısı. Naif kişiliği, Kıbrıs ve Türkiye'ye ait son derece keyifli anıları ile bize kendine sevdiren güzel insan. çok özleyeceğiz kendini.
kimi kadınların sokağa çıkarken örtündükleri pelerinli giysi, örtü.
ilkbaharda, genellikle mart ayında kırlarda, yol kenarlarında görülen kurtçuk yığını, tırtıl.
oklava.
kasapların bıçaklarını bilemek için kullandıkları bir tür taş.
koni biçiminde iplik makarası, masura; çeşme zıvanası.
saç firketesi.
(bkz: maşrabba)
(bkz: maşrabba)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?