Asil Köylü Belgeseli
“Her dönemin adamı değil, her dönem adam olacaksın."
Kıbrıs'ın ilk kadın gazetecilerinden, çevirmen ve yazar.
1916 yılında Lefkoşa'da doğdu. ilkokul eğitimini tamamladıktan sonra Viktorya Kız Lisesi'ne gitti. 1931 yılında mezun oldu. eğitimini tamamladıktan sonra söz gazetesi sahibi, babası Remzi Okan'a yardım etmeye başladı. gazetedeki ilk görevi abonelerin adreslerini yazmaktı. ardından gazete için çocuk hikayeleri çevirileri yapmaya başladı. aynı zamanda Reuters Haber Ajansı'ndan gelen telgrafları da gazete için tercüme etmeye başladı.
1933 yılında öğretmenlik yapmaya başladı. 1938 yılında üniversite okumak için kazandığı bursla İngiltere'ye gitti. Kıbrıs'a geri dönünce öğretmenlik mesleğine ve babasının yanında gazeteciliğe devam etti. 1942 yılında babası Remzi Okan'ın vefatı üzerine Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'de de birçok gazete ve dergide yazılar yazan Beria Remzi Özoran'ın çeviri kitapları yanı sıra, "turkish newspapers and magazines published in cyprus" ve "background of cyprus conflict" isimli iki kitabı vardır.
Beria Remazi Özoran 1992 yılında hayata gözlerini yumdu.
1916 yılında Lefkoşa'da doğdu. ilkokul eğitimini tamamladıktan sonra Viktorya Kız Lisesi'ne gitti. 1931 yılında mezun oldu. eğitimini tamamladıktan sonra söz gazetesi sahibi, babası Remzi Okan'a yardım etmeye başladı. gazetedeki ilk görevi abonelerin adreslerini yazmaktı. ardından gazete için çocuk hikayeleri çevirileri yapmaya başladı. aynı zamanda Reuters Haber Ajansı'ndan gelen telgrafları da gazete için tercüme etmeye başladı.
1933 yılında öğretmenlik yapmaya başladı. 1938 yılında üniversite okumak için kazandığı bursla İngiltere'ye gitti. Kıbrıs'a geri dönünce öğretmenlik mesleğine ve babasının yanında gazeteciliğe devam etti. 1942 yılında babası Remzi Okan'ın vefatı üzerine Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'de de birçok gazete ve dergide yazılar yazan Beria Remzi Özoran'ın çeviri kitapları yanı sıra, "turkish newspapers and magazines published in cyprus" ve "background of cyprus conflict" isimli iki kitabı vardır.
Beria Remazi Özoran 1992 yılında hayata gözlerini yumdu.
Gazeteci, eğitmen.
29 nisan 1944'de bodamya ( dereliköy ) köyünde dünyaya geldi. ilkokulu bodamya'da bitirdikten sonra ingiliz okuluna gitti. ardında liseye devam etti. 1962 yılında mezun oldu. 1966 yılında ilahiyat fakültesi'den mezun olduktan sonra moskova şlomonosof üniversitesi'nde din felsefe ve kültür tarihi üzerine doktora yaptı. gazeteciliğe 1975 yılında yenidüzen gazetesinde başladı. 1981 yılına kadar felsefe sohbetleri adıyla bir yazı dizisi yayımladı.
1981 yılında söz gazetesinde yazmaya başladı. 1984 yılında şener levent ile birlikte demokrasi gazetesini çıkardı. gazete bir ay kadar yayın hayatına devam edebildi. 2005 yılına kadar türk bankası'nın kültür sanat dergisi'ni çıkardı. 1989-1992 yılları arasında kıbrıs gazetesi'nde çalıştı. 1992-1996 yılları arasında Lefke Üniversitesi'nde eğitim üyeliği ve Bölüm başkanlığı,1996-2011 yılları arasında Doğu Akdeniz üniversitesi iletişim fakültesi'nde öğretim görevliliği 2005 yılında da yarı zamanlı olarak Yakın Doğu Üniversitesi'nde dersler verdi.
Bekir Azgın halen Havadis Gazetesi'nde yazmaktadır.
29 nisan 1944'de bodamya ( dereliköy ) köyünde dünyaya geldi. ilkokulu bodamya'da bitirdikten sonra ingiliz okuluna gitti. ardında liseye devam etti. 1962 yılında mezun oldu. 1966 yılında ilahiyat fakültesi'den mezun olduktan sonra moskova şlomonosof üniversitesi'nde din felsefe ve kültür tarihi üzerine doktora yaptı. gazeteciliğe 1975 yılında yenidüzen gazetesinde başladı. 1981 yılına kadar felsefe sohbetleri adıyla bir yazı dizisi yayımladı.
1981 yılında söz gazetesinde yazmaya başladı. 1984 yılında şener levent ile birlikte demokrasi gazetesini çıkardı. gazete bir ay kadar yayın hayatına devam edebildi. 2005 yılına kadar türk bankası'nın kültür sanat dergisi'ni çıkardı. 1989-1992 yılları arasında kıbrıs gazetesi'nde çalıştı. 1992-1996 yılları arasında Lefke Üniversitesi'nde eğitim üyeliği ve Bölüm başkanlığı,1996-2011 yılları arasında Doğu Akdeniz üniversitesi iletişim fakültesi'nde öğretim görevliliği 2005 yılında da yarı zamanlı olarak Yakın Doğu Üniversitesi'nde dersler verdi.
Bekir Azgın halen Havadis Gazetesi'nde yazmaktadır.
lozan barış konferansı görüşmelerini başından sonuna kadar izleyen gazeteci, siyaset insanı.
1891 yılında Lefkoşa'da dünyaya geldi. orta öğrenimini lefkoşa'da bulunan ingiliz okulunda tamamladı. lise eğitimini ise kıbrıs lisesi'nde bitirdi. bu dönemde babası hacı mehmet arif efendi'nin çıkarmaya başladığı sünuhat (Akla Gelenler) gazetesinde ilk makalelerini yazdı. daha sonra eğitimini tamamlamak için istanbul'a gitti. İstanbul Darülfünun Hukuk Mektebi'den mezunu oldu. burslu olarak amerika'da columbia üniversitesi'nde hukuk ve uluslararası ilişkiler doktorası yaptı.
New york'da sada-yi vatan (Yurdun Sesi) isimli amerika'da yayımlanan ilk türkçe gazeteyi çıkardı. türkiye'ye döndükten sonra vakit, vatan, milliyet ve ulus gazetelerinde görev aldı. Kıbrıs'ta ise hür söz ve halkın sesi gazetelerinde yayılar yazdı. 1921 yılında galatasaray lisesi'nde ingilizce öğretmenliği yaptı. Mülkiye Mektebi, Siyasal Bilgiler Okulu, Erkan-ı Harbiye ve Polis Enstitüsü siyasi tarih öğretmenliği, Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi öğretmenliği yanında türkiye büyük millet meclisi'nde 6. dönem İstanbul milletvekilliği yaptı.
ahmet şükrü esmer vakit gazetesi adina mudanya görüşmeleri ile birinci donem lozan baris anlasmasi gorusmelerini takip etti. 1949-1950 yılları arasında basın yayın genel müdürlüğü yaptı. 1 nolu basın şeref kartı sahibi olan ahmet şükrü esmer 19 Ocak 1982 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
başlıca kitapları
siyasi tarih
avrupa'da otomobil ile 9000 kilometre
hindistan<'da gördüklerimiz
turkey and her neighbours
a political review
1891 yılında Lefkoşa'da dünyaya geldi. orta öğrenimini lefkoşa'da bulunan ingiliz okulunda tamamladı. lise eğitimini ise kıbrıs lisesi'nde bitirdi. bu dönemde babası hacı mehmet arif efendi'nin çıkarmaya başladığı sünuhat (Akla Gelenler) gazetesinde ilk makalelerini yazdı. daha sonra eğitimini tamamlamak için istanbul'a gitti. İstanbul Darülfünun Hukuk Mektebi'den mezunu oldu. burslu olarak amerika'da columbia üniversitesi'nde hukuk ve uluslararası ilişkiler doktorası yaptı.
New york'da sada-yi vatan (Yurdun Sesi) isimli amerika'da yayımlanan ilk türkçe gazeteyi çıkardı. türkiye'ye döndükten sonra vakit, vatan, milliyet ve ulus gazetelerinde görev aldı. Kıbrıs'ta ise hür söz ve halkın sesi gazetelerinde yayılar yazdı. 1921 yılında galatasaray lisesi'nde ingilizce öğretmenliği yaptı. Mülkiye Mektebi, Siyasal Bilgiler Okulu, Erkan-ı Harbiye ve Polis Enstitüsü siyasi tarih öğretmenliği, Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi öğretmenliği yanında türkiye büyük millet meclisi'nde 6. dönem İstanbul milletvekilliği yaptı.
ahmet şükrü esmer vakit gazetesi adina mudanya görüşmeleri ile birinci donem lozan baris anlasmasi gorusmelerini takip etti. 1949-1950 yılları arasında basın yayın genel müdürlüğü yaptı. 1 nolu basın şeref kartı sahibi olan ahmet şükrü esmer 19 Ocak 1982 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
başlıca kitapları
siyasi tarih
avrupa'da otomobil ile 9000 kilometre
hindistan<'da gördüklerimiz
turkey and her neighbours
a political review
erkek eşek. ğavuri.
bütün giysilerini çıkartmak.
sütleğengillerden, yaprak ve saplarında süt görünüşlü kekre ve yakıcı bir özsu bulunan bitki. gavulya saplarının üzerindeki kabuk ayıklanarak, taze haliyle ya da zeytin ekmekle yenir.
eni yapraklı, yaprakları dikenli, gavulyayı andıran, ayıklanarak yenen, lezzetli bir tür bitki.
asık suratlı, suskun, hoşnutsuz kişi.
Lefkoşa'nın kuzey doğusunda Lefkoşa'yla birleşik olan bir kasaba. Venedik Dönemi'ndeki ismi Ara'dır. Gönyeli olarak kuruluşunun Kıbrıs'ın Osmanlı tarafından fethiyle birlikte 1571 yılında gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Gönyeli'nin Osmanlı'dan kalma ataları , Padişah II. Selim'in fermanıyla Konya ve Anamur bölgelerinden nüfus aktarımı çerçevesinde Kıbrıs'a gönderilmiş olan Türkmenlerdi. Gönyeli 'ye yerleşen ilk aileler ise Anamurlu Kurt Ali ve Konya Ovası'ndan Aksaraylı Mehmet Efendi'dir. Anamurlu Kurt Ali; kısa boylu ve çarpık ayaklı, Aksaraylı Mehmet Efendi ise uzun ve beyaz tenlidir. Anamurlu Kurt Ali köyün batısına, Aksaraylı Mehmet Efendi ise köyün doğusuna yerleşmiştir.
köyün adı ile ilgili bir başka iddia da fetihten sonra Osmanlı Valilerinden birinin adayı ziyaret ettiği esnada Gönyeli Köyü'ne uğradığı ve orda kendini dinlemeye gelen insanların ellerine bakarak; "Bu insanlar, 'Gön elli' insanlar" dediği ve köyün adının "Gönelli" olduğudur. Gönelli; "Gönyelili" ve daha sonra da "Gönyeli" olarak kalmıştır. köyün adı ile ilgili birkaç iddia daha bulunmaktadır. Birincisi, Kıbrıslı Rumlar'ın bu bölgeye Konya'dan gelen kişilerin yerleştiğini bildiklerinden buraya "Konyalı" anlamındaki "Gonyalı" ismini verdikleri ve bunun zamanla "Gönyeli"ye dönüşmüş olduğudur.
1958 yılında Türkiye Harp Okulu öğrencilerinin Gönyeli'ye ziyarete geldiği dönemde kısa bir süre de olsa "Gönyeli" adının "Harbiye" adı ile değiştirilmiştir. Daha sonra tekrar "Gönelli" ismini alan köye, Türkiye'nin yeni başbakanı Adnan Menderes'in soyadı olan "Menderes" ismi verilmiştir. Ancak 1960 yılından sonra "Menderes" ismi yeniden "Gönyeli" olarak değiştirilmiştir.
Kurulduğu yıllarda çorak ve susuz olan Gönyeli' de insanlar yılmak bilmeden çalışmış, toprakla, hayvancılıkla uğraşmış, kerpiçten evler yapmış, kısıtlı kuyu sularının çok tuzlu olmasına aldırmadan suyu bekletip tülbentten süzerek içme suyu olarak kullanmıştır. Ayrıca eşeklerle Alayköy yakınlarındaki bir kuyudan su getirerek, su ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. Kendi taşını, toprağını, kayalarını çıkararak işlemiş, kullanmış ve satmıştır. Kısacası Gönyelililer, kendi yağıyla kendi ciğerini kavurmuş, imece usulüyle dışa ihtiyaç duymadan içe dönük biçimde yıllar boyu bu topraklarda yaşamlarını sürdürmüştür.
Gönyeli'nin Osmanlı'dan kalma ataları , Padişah II. Selim'in fermanıyla Konya ve Anamur bölgelerinden nüfus aktarımı çerçevesinde Kıbrıs'a gönderilmiş olan Türkmenlerdi. Gönyeli 'ye yerleşen ilk aileler ise Anamurlu Kurt Ali ve Konya Ovası'ndan Aksaraylı Mehmet Efendi'dir. Anamurlu Kurt Ali; kısa boylu ve çarpık ayaklı, Aksaraylı Mehmet Efendi ise uzun ve beyaz tenlidir. Anamurlu Kurt Ali köyün batısına, Aksaraylı Mehmet Efendi ise köyün doğusuna yerleşmiştir.
köyün adı ile ilgili bir başka iddia da fetihten sonra Osmanlı Valilerinden birinin adayı ziyaret ettiği esnada Gönyeli Köyü'ne uğradığı ve orda kendini dinlemeye gelen insanların ellerine bakarak; "Bu insanlar, 'Gön elli' insanlar" dediği ve köyün adının "Gönelli" olduğudur. Gönelli; "Gönyelili" ve daha sonra da "Gönyeli" olarak kalmıştır. köyün adı ile ilgili birkaç iddia daha bulunmaktadır. Birincisi, Kıbrıslı Rumlar'ın bu bölgeye Konya'dan gelen kişilerin yerleştiğini bildiklerinden buraya "Konyalı" anlamındaki "Gonyalı" ismini verdikleri ve bunun zamanla "Gönyeli"ye dönüşmüş olduğudur.
1958 yılında Türkiye Harp Okulu öğrencilerinin Gönyeli'ye ziyarete geldiği dönemde kısa bir süre de olsa "Gönyeli" adının "Harbiye" adı ile değiştirilmiştir. Daha sonra tekrar "Gönelli" ismini alan köye, Türkiye'nin yeni başbakanı Adnan Menderes'in soyadı olan "Menderes" ismi verilmiştir. Ancak 1960 yılından sonra "Menderes" ismi yeniden "Gönyeli" olarak değiştirilmiştir.
Kurulduğu yıllarda çorak ve susuz olan Gönyeli' de insanlar yılmak bilmeden çalışmış, toprakla, hayvancılıkla uğraşmış, kerpiçten evler yapmış, kısıtlı kuyu sularının çok tuzlu olmasına aldırmadan suyu bekletip tülbentten süzerek içme suyu olarak kullanmıştır. Ayrıca eşeklerle Alayköy yakınlarındaki bir kuyudan su getirerek, su ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. Kendi taşını, toprağını, kayalarını çıkararak işlemiş, kullanmış ve satmıştır. Kısacası Gönyelililer, kendi yağıyla kendi ciğerini kavurmuş, imece usulüyle dışa ihtiyaç duymadan içe dönük biçimde yıllar boyu bu topraklarda yaşamlarını sürdürmüştür.
1953 yılında gönyeli'de dünyaya geldi. 5 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. ilkokulu gönyeli'de okuduktan sonra lefkoşa'da bayraktar ortaokulu'nu ardından da lefkoşa türk lisesi'nin fen bölümü'nü bitirdi. ise tahsilinin ikinci yılında, Boğaz Sancağı'nda Mücahit-Öğrenci olarak görev alan Arabacıoğlu, askerlik hizmetini mezun olana kadar sürdürdü. 1971 yılında Lefkoşa Türk Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde yüksek öğrenime başladı. Barış Harekatı sırasında, gönüllü olarak çıkarma birlikleriyle Ada'ya gelen Arabacıoğlu, Batı Cephesi'nde öncü olarak ve daha sonra 39'uncu Tümen'e bağlı 60 Yataklı Seyyar Cerrahi Hastanesi'nde sağlık görevlisi olarak görev aldı.
1977 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Tıp Doktoru olarak mezun olan Arabacıoğlu, Kıbrıs'a gelerek Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Dahiliye Servisi'nde Asistan Hekim olarak 2 yıl çalıştı. Ardından ihtisasının geri kalan kısmını tamamlamak amacıyla İstanbul Şişli Eftal Hastanesi'ne giden Arabacıoğlu, 1982 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olarak Kıbrıs'a döndü ve vatani görevinin geri kalan kısmını Lefke'de tamamladı.
1983 yılı Mart ayında Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Acil Servisi'nde İlk Yardım Hekimi olarak görev alan Arabacıoğlu, 1985 yılında Uzman Hekim kadrosuna alınarak Dahiliye Servisi'nde göreve başladı. Dr. Mustafa Ş. Arabacıoğlu, 1987 yılında Eskişehir Anadolu Üniversite'sinin düzenlemiş olduğu seminerde “Kalp Pilleri” konulu eğitim sertifikası aldı. 1988 yılında ise Hemodiyaliz ve Yüksek Tansiyon konusunda, Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bölümü'nde 3 ay eğitim alarak yurda dönen Dr. Arabacıoğlu, Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi, Hemodiyaliz Servisi'nin sorumluluğunu alarak, bu görevi 1993 yılına kadar sürdürdü.
1993 yılında, Demokrat Parti'den Lefkoşa Milletvekili adayı olarak gösterilen Arabacıoğlu, 12 Aralık 1993 Erken Genel Seçimlerini kazanarak Milletvekili seçildi.
1998 ile 2003 Genel Seçimlerinde, 2005 Erken Genel Seçimlerinde ve Nisan 2009 seçimlerinde 5. Kez tekrar seçilerek, aralıksız 19 yıl Cumhuriyet Meclisi'nde Milletvekili görevinde bulunan Arabacıoğlu, 2001 yılında kurulan UBP-DP Hükümeti'nde iki buçuk yıl Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev aldı.
2004-2005 yıllarında Demokrat Parti Genel Sekreterlik görevini yapan Arabacıoğlu, BM Genel Sekreteri tarafından ortaya konulan Annan Planı ile ilgili olarak, partisi adına yapılan çalışmalara yoğun bir şekilde katıldı.
Dr. Mustafa Ş. Arabacıoğlu, 2005 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı oldu.
1980'li yıllarda, Gönyeli Spor Kulübü'nde Yöneticilik ve 4 yıla yakın bir süre de Başkanlık yapan Dr. Arabacıoğlu, evli, üç çocuk babası ve iki torun sahibidir.
1977 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden Tıp Doktoru olarak mezun olan Arabacıoğlu, Kıbrıs'a gelerek Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Dahiliye Servisi'nde Asistan Hekim olarak 2 yıl çalıştı. Ardından ihtisasının geri kalan kısmını tamamlamak amacıyla İstanbul Şişli Eftal Hastanesi'ne giden Arabacıoğlu, 1982 yılında İç Hastalıkları Uzmanı olarak Kıbrıs'a döndü ve vatani görevinin geri kalan kısmını Lefke'de tamamladı.
1983 yılı Mart ayında Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi Acil Servisi'nde İlk Yardım Hekimi olarak görev alan Arabacıoğlu, 1985 yılında Uzman Hekim kadrosuna alınarak Dahiliye Servisi'nde göreve başladı. Dr. Mustafa Ş. Arabacıoğlu, 1987 yılında Eskişehir Anadolu Üniversite'sinin düzenlemiş olduğu seminerde “Kalp Pilleri” konulu eğitim sertifikası aldı. 1988 yılında ise Hemodiyaliz ve Yüksek Tansiyon konusunda, Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bölümü'nde 3 ay eğitim alarak yurda dönen Dr. Arabacıoğlu, Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi, Hemodiyaliz Servisi'nin sorumluluğunu alarak, bu görevi 1993 yılına kadar sürdürdü.
1993 yılında, Demokrat Parti'den Lefkoşa Milletvekili adayı olarak gösterilen Arabacıoğlu, 12 Aralık 1993 Erken Genel Seçimlerini kazanarak Milletvekili seçildi.
1998 ile 2003 Genel Seçimlerinde, 2005 Erken Genel Seçimlerinde ve Nisan 2009 seçimlerinde 5. Kez tekrar seçilerek, aralıksız 19 yıl Cumhuriyet Meclisi'nde Milletvekili görevinde bulunan Arabacıoğlu, 2001 yılında kurulan UBP-DP Hükümeti'nde iki buçuk yıl Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı olarak görev aldı.
2004-2005 yıllarında Demokrat Parti Genel Sekreterlik görevini yapan Arabacıoğlu, BM Genel Sekreteri tarafından ortaya konulan Annan Planı ile ilgili olarak, partisi adına yapılan çalışmalara yoğun bir şekilde katıldı.
Dr. Mustafa Ş. Arabacıoğlu, 2005 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı oldu.
1980'li yıllarda, Gönyeli Spor Kulübü'nde Yöneticilik ve 4 yıla yakın bir süre de Başkanlık yapan Dr. Arabacıoğlu, evli, üç çocuk babası ve iki torun sahibidir.
1942 yılında Lefkoşa'da dünyaya geldi. ilk ve orta öğrenimini Lefkoşa'da tamamladı. piyano hocası bir annenin oğlu olduğu için küçük yaşlarda müzikle tanıştı. 7 yaşında doğaçlama beste yapmaya başladı. ingiliz okulunda lise eğitimini tamamladı. lise öğrenimini bitirdikten sonra ingiltere'de yaşayan babası mehmet ratip şevket bey'in yayına gitti. 15 yıl yaşamını İngiltere'de sürdürmüştür. profesyonel anlamda müziğe londra'da başladı. fakat yüksek öğrenimini müzik alanında değil gazetecilik alanında yaptı. 1966-69 yılları arasında London School of Journalism'de gazetecilik eğitimi gördü, buradan mezun oldu. İngiltere'de değişik sürelerde bozkurt, halkın sesi ve zaman gazetelerinin muhabirliklerini yaptı.
İngiltere'de çeşitli konserler verdi ve EMI şirketinden bestelerinden oluşan iki albüm çıkardı. Bunların ikincisi 1973 yılında çıkardığı, Spy From Istanbul plağıdır. Bu LP hakkında makale yayımlayan London Evening Standard, albümü ve Ratip'in müzikal çalışmalarını olumlu değerlendirdi. 1979 yılında kıbrıs'a döndüğünde kuzey kıbrıs ajansı'nda çalışmaya başladı. 1979 yılında pan haber ajansı'nı kurmuştur. 1980 yılında önce İngilizce daha sonra hem İngilizce hem Türkçe olarak pan news report adlı bir dergi yayımlamıştır. derginin yayınını 23 yıl boyunca aralıksız sürdürmüştür. müzik notası ile başı dertte olmasına karşın çoğu New Age müziğin bir türü olan uzay müziği türünde olmak üzere altmıştan fazla piyano bestesi vardır. Bunların arasında iki piyano konçertosu da bulunur. Avangart caz düzenlemeleri de bulunur. Eserlerini doğaçlamalı olarak icra eder.
İngiltere'de çeşitli konserler verdi ve EMI şirketinden bestelerinden oluşan iki albüm çıkardı. Bunların ikincisi 1973 yılında çıkardığı, Spy From Istanbul plağıdır. Bu LP hakkında makale yayımlayan London Evening Standard, albümü ve Ratip'in müzikal çalışmalarını olumlu değerlendirdi. 1979 yılında kıbrıs'a döndüğünde kuzey kıbrıs ajansı'nda çalışmaya başladı. 1979 yılında pan haber ajansı'nı kurmuştur. 1980 yılında önce İngilizce daha sonra hem İngilizce hem Türkçe olarak pan news report adlı bir dergi yayımlamıştır. derginin yayınını 23 yıl boyunca aralıksız sürdürmüştür. müzik notası ile başı dertte olmasına karşın çoğu New Age müziğin bir türü olan uzay müziği türünde olmak üzere altmıştan fazla piyano bestesi vardır. Bunların arasında iki piyano konçertosu da bulunur. Avangart caz düzenlemeleri de bulunur. Eserlerini doğaçlamalı olarak icra eder.
Kıbrıs'ın gerçek sahipleri. Cüce filler, cüce suaygırları, bir veya iki fare türü ve gent (firavun faresinin kedi benzeri bir akrabası), insanlar gelmeden önce Kıbrıs'taki tek memelilerdi. Suaygırları ve filler muhtemelen 100.000 yıldan daha uzun bir süre önce, Son Buz Çağı'nda Anadolu'dan yüzerek geldiler. Boğaz o zaman sadece yaklaşık 30 kilometre genişliğindeydi. Bu türün kalıntıları ilk olarak Dorothea Bate tarafından Kıbrıs'ta Girne'nin tepelerinde bir mağarada 1902 yılında ortaya çıkarılmış. Kalıntılar, adanın kuzeyinde bulunan 44 azı dişi, güneydoğuda keşfedilen yedi azı dişi, çok seyrek kemik ve diş parçaları arasında tek bir ölçülebilir femur ve tek bir dişten oluşur.
Cüce filler (Elephas cypriotes) yaklaşık 1,5 metre boyundaydı. 10.500 yıl önce Kıbrıs'ta ilk köyler ortaya çıktığında filler ve su aygırlarının soyu tükendi. ayrıca bu dönem kıbrıs'taki ilk kebab dönemi olarak yorumlanabilir. kısacası soylarını kuruttuk hayvancıkların.
Cüce filler (Elephas cypriotes) yaklaşık 1,5 metre boyundaydı. 10.500 yıl önce Kıbrıs'ta ilk köyler ortaya çıktığında filler ve su aygırlarının soyu tükendi. ayrıca bu dönem kıbrıs'taki ilk kebab dönemi olarak yorumlanabilir. kısacası soylarını kuruttuk hayvancıkların.
6 yıl sonra bir şarkı yayınlayan baba grup. "The Writing On The Wall" isimli şarkının klipinde grubun maskotu Eddie bir samuray kılığında. şu sıkıntılı günlerde ilaç gibi geldi. Maiden Forever🤘🏻❗️
"cross a painted desert lies a train of vagabonds
All that's left of what we were it's what we have become
Once our empires glorious but now the empire's gone
The dead gave us the time to live and now our time is done
Now we are victorious we've become our slaves
A land of hope and glory building graveyards for the brave
Have you seen the writing on the wall
Have you seen that writing
Can you see the riders on the storm
Can you see them riding ~ can you see them riding
Holding on to jury is that all we ever know
Ignorance our judge and jury all we've got to show
From Hollywood to Babylon ~ holy war to kingdom come
On a trail of dust and ashes ~ when the burning sky is done
A tide of change is coming and that is what you fear
The earthquake is a coming but you don't want to hear
You're just too blind to see
Have you seen the writing on the wall
Have you seen that writing
Can you see the riders on the storm
Can you see them riding
Can you see them riding. . . Riding next to you"
"cross a painted desert lies a train of vagabonds
All that's left of what we were it's what we have become
Once our empires glorious but now the empire's gone
The dead gave us the time to live and now our time is done
Now we are victorious we've become our slaves
A land of hope and glory building graveyards for the brave
Have you seen the writing on the wall
Have you seen that writing
Can you see the riders on the storm
Can you see them riding ~ can you see them riding
Holding on to jury is that all we ever know
Ignorance our judge and jury all we've got to show
From Hollywood to Babylon ~ holy war to kingdom come
On a trail of dust and ashes ~ when the burning sky is done
A tide of change is coming and that is what you fear
The earthquake is a coming but you don't want to hear
You're just too blind to see
Have you seen the writing on the wall
Have you seen that writing
Can you see the riders on the storm
Can you see them riding
Can you see them riding. . . Riding next to you"
“Türkiyesiz Cennete Bile Gitmem”
Rauf Raif Denktaş
Rauf Raif Denktaş
"kış kış ailesi, isseyin pideci, başaramayan bozuk"
Heykele Hayır Platformu, Girne dağlarının eteklerindeki doğal olarak kalmış en önemli tepelerden birine Asil Köylü heykel inşaatı yapılmasına karşı olmalarının gerekçelerini 12 maddede açıklamış.
kısaca; heykelin yapılacağı yerin orman arazisi olması, ülke dokusuna zarar verecek olması, heykelin aydınlatma sisteminin ışık kirliliği yaratacak olması, heykelin yapılacağı alanda olası imar planı ile yerleşimin açılma durumu, bunun bir sanat eseri olmadığı, heykelin halktan kopuk monarşiyi çağrıştıran bir isme sahip olması, turizme bir katkı yapmayacak olması, heykelin yapımının diğer kodamanları kıskandırıp onların da benzer şeyler yapmaya, güçlerini göstermeye çalışacakları endişesi falan filan nedenleri ile karşı çıkılıyor.
heykele hayır platformu kimlerden oluşuyor bakalım efenim.
“Akdeniz Avrupa Sanat Derneği, Avcılık Federasyonu, Bağımsızlık Yolu Partisi, Baraka Kültür Derneği, Barış Derneği, Basın Emekçileri Sendikası, Birleşik Kıbrıs Partisi, Biyologlar Derneği, Çatalköy'ü Geliştirme ve Kültür Derneği, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu, Dipkarpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği, Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası, Esentepe Cennet Vadisi İnisiyatifi, Eşit Hak ve Adalet Sendikası, Federal Kıbrıs Hareketi, Gençlik Merkezi Birliği, Girne Düşünce Derneği, Gümrük Çalışanları Sendikası, Güzelyurt Geliştirme ve Kalkındırma Derneği, Halk Sanatları Derneği, Karpaz Dostları Derneği, Kıbrıs Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfı, Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası, Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kooperatif Görevlilileri Sendikası, Kuzey Kıbrıs'ın Dostları Derneği, Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği, Lefke Doğa Sporları Derneği, Lefkoşa Gençlik Derneği, Mağusa İnisiyatifi, Mimarlar Odası, Orman Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Sessiz Kullar Hayvanları Yaşatma ve Sahiplendirme Derneği, Sol Hareket, Şehir Plancıları Odası, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği, Taşkent Doğa Parkı, Toplumcu Kurtuluş Partisi, Yerbilimleri Mühendisleri Odası, Yeni Kıbrıs Partisi, Yeryüzü Tohumları İnisiyatifi, Yeşil Barış Hareketi.”
kendilerini kutluyor, bir sonraki hayır platformunda buluşmak üzere bye bye deyoruz.
kısaca; heykelin yapılacağı yerin orman arazisi olması, ülke dokusuna zarar verecek olması, heykelin aydınlatma sisteminin ışık kirliliği yaratacak olması, heykelin yapılacağı alanda olası imar planı ile yerleşimin açılma durumu, bunun bir sanat eseri olmadığı, heykelin halktan kopuk monarşiyi çağrıştıran bir isme sahip olması, turizme bir katkı yapmayacak olması, heykelin yapımının diğer kodamanları kıskandırıp onların da benzer şeyler yapmaya, güçlerini göstermeye çalışacakları endişesi falan filan nedenleri ile karşı çıkılıyor.
heykele hayır platformu kimlerden oluşuyor bakalım efenim.
“Akdeniz Avrupa Sanat Derneği, Avcılık Federasyonu, Bağımsızlık Yolu Partisi, Baraka Kültür Derneği, Barış Derneği, Basın Emekçileri Sendikası, Birleşik Kıbrıs Partisi, Biyologlar Derneği, Çatalköy'ü Geliştirme ve Kültür Derneği, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu, Dipkarpaz Çevre Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği, Doğu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikası, Esentepe Cennet Vadisi İnisiyatifi, Eşit Hak ve Adalet Sendikası, Federal Kıbrıs Hareketi, Gençlik Merkezi Birliği, Girne Düşünce Derneği, Gümrük Çalışanları Sendikası, Güzelyurt Geliştirme ve Kalkındırma Derneği, Halk Sanatları Derneği, Karpaz Dostları Derneği, Kıbrıs Erozyonla Mücadele ve Ağaçlandırma Vakfı, Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği, Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Kıbrıs Sulak Alan Topluluğu, Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası, Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, Kooperatif Görevlilileri Sendikası, Kuzey Kıbrıs'ın Dostları Derneği, Lefke Çevre ve Tanıtma Derneği, Lefke Doğa Sporları Derneği, Lefkoşa Gençlik Derneği, Mağusa İnisiyatifi, Mimarlar Odası, Orman Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Sessiz Kullar Hayvanları Yaşatma ve Sahiplendirme Derneği, Sol Hareket, Şehir Plancıları Odası, Şehit Aileleri ve Malül Gaziler Derneği, Taşkent Doğa Parkı, Toplumcu Kurtuluş Partisi, Yerbilimleri Mühendisleri Odası, Yeni Kıbrıs Partisi, Yeryüzü Tohumları İnisiyatifi, Yeşil Barış Hareketi.”
kendilerini kutluyor, bir sonraki hayır platformunda buluşmak üzere bye bye deyoruz.
pulya yakalayıp satma işi.
pulya yakalayıp satan kimse.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?