confessions

ad victoriam

1. nesil Yazar - Yazar -

  1. toplam entry 444
  2. takipçi 9
  3. puan 14329

barış ve özgürlük anıtı

ad victoriam
Girne'de yavuz çıkarma Plajı'nda yer alan anıt. 20 Temmuz 1978'de açılan anıtın eni 41, boyu ise 74 metredir. anıt ana caddeden kolayca görülebilecek ve ziyaret edilebilecek bir konuma sahiptir. bu anıtta şehitler abidesi gibi savaşta şehit olanları hatırlanması, özgür bir vatanda yaşayabilmek için hem Kıbrıslı Türklerin hem de Türkiye'nin birçok fedakarlıkta bulunduğu mesajları da verilmektedir.

Kuzey yönü esas alınarak yerleştirilen kitle, Türk Ordusu'nu ve onun gücünü, disiplinini ve dinamikliğini simgelemektedir. gittikçe yükselen ve yüksek Elemanı kucaklayıp onun hareketine katılan kütle de Kıbrıs Türk toplumunu ve onun ezilmiş durumdan toparlanıp, güçlenerek mücadele edişi, anavatandan gelen güç ile birleşerek özgürlüğe doğru yükselişi ifade etmektedir. birbiri ile kucaklaşan iki kütle arasındaki boşluk, Kıbrıs'tan anavatana açılan ümit kapısını simgelemektedir. ana gövde 11 adet sütunun birleştirilmesinden oluşturulmuştur. bu 11 sütun 1963-74 yılları arasında Kıbrıs Türkü'nün çektiği acıları simgelemektedir.

şehitler abidesi

ad victoriam
1963 yılında Kıbrıs cumhuriyeti döneminde Türkler tarafından inşa edilen ilk anıttır. anıt 'Kıbrıs'ta Türk varlığının idamesi ve bu topraklarda var olması için seve seve canını veren şehitlerin anısına dikilmiştir. Kıbrıs Türkü'nün mutlu gayelere ulaşma ülküsünün bir simgesidir. bu anıt, Kıbrıs'ın Türk vatanı olması için canlarını seve seve veren ve yaşadığımız toprakları vatan yapan bütün şehitlerimize ithafen yapılmış müşterek bir mezar taşıdır'. yarım ay şeklinde lefkoşa'nın burçlarını simgeleyen burçların açık olan tarafı beşparmak dağları'na diğer bir deyişle türkiye'ye dönüktür. anıt siyah bir mermer kaide üzerine oturtulmuş beyaz mermer kaplı yukarı doğru yükselirken giderek daralan bir yapıya sahiptir. obeliskin üzerinde bronz ay ve yıldız bulunmaktadır. lefkoşa'nın surlarını simgeleyen burçlar yarım ay şeklinde anıtın etrafını sarmaktadır.


harid fedai

ad victoriam
hayatına kıbrıs, türkiye ve türkçe'yi sığdıran, kıbrıs ve türk dünyası sevdalısı, kıbrıs türk edebiyatının ortaya çıkmasında büyük katkılarda bulunmuş, kıbrıs türklerinin toplumsal hafızası olan öğretmen, mücahit, yazar, şair, gazeteci.

mustafa kemal atatürk

ad victoriam
atatürk'e uzun yıllar çankaya köşkünde hizmet etmiş olan kıbrıs'lı saffet engin (arın engin), hatay'ın türkiye'ye katıldığı günlerde kıbrıs'ın geleceği konusunda soru sorma cesaretinde bulunca, atatürk “ onun da sırası gelecek Saffet Bey” şeklinde cevap vermiştir.

necati özkan

ad victoriam
1899 yılında lefkoşa'da dünyaya geldi. lefkoşa türk lisesi'nden mezun olduktan sonra meslek hayatına aynı lisede öğretmen olarak başladı. daha sonra ticaret hayatına atıldı. kıbrıs türk toplumunun ekonomik olarak kalkınmasına verdiği önem nedeniyle, sigara fabrikası, inşaat malzemeleri, mermer ve mozaik fabrikası, turizm ve seyahat acenteliği gibi birçok ticari faaliyette bulundu.

1926 yılında lefkoşa belediye meclisi üyeliğine seçilerek politikaya atıldı. 1930 yılında kavanin meclisi'nin 3 türk üyeliğinden biri olan lefkoşa- girne milletvekilliğini kazandı. 1931 yılında adada çıkan rum isyanı nedeniyle kavanin meclisi'nin feshedilmesi sonrası da kıbrıs türk toplumunun politik hayatından kopmadı.

1934 yılında türkiye'ye giderek mustafa kemal atatürk ile görüştü. o güne kadar kullandığı mısırlızade soyadını özkan olarak değiştirdi. özkan soyadını kendisine atatürk verdi. 1942 yılında katak'ın ( kıbrıs adası türk azınlık kurumu ) kurucu üyesi olur. katak onun deyimiyle "kemal atatürk türk adası kıbrıs"dır. 1949'da istiklal gazetesini çıkardı. 1950'de kıbrıs türk birliği istiklal partisi'ni kurdu.

Özkan, 20 ağustos 1970 yılında vefat etti.

mehmet ali akpınar

ad victoriam
asil nadir'in sahibi olduğu kıbrıs gazetesini kurup, genel yayın yöetmenliğini de yapmış olan gazeteci.
1948 yılında lefkoşa'da doğdu. ilk ve orta öğrenimini tamamlayınca gazeteciliğe başladı. türkiye cumhuriyeti büyükelçiliği'nde basın memuru olarak çalıştı. 1977 yılında metin münir ile birlikte kuzey kıbrıs haber ajansı'nı kurdu. 1988 yılında a.n graphics kıbrıs ltd. şirketinin genel müdürü oldu. kıbrıs, cyprus times ve cyprus today gazetelerini yayınladı. bu gazetelerin uzun süre genel yayın yönetmenliği görevini yürüttü. kıbrıs türk gazeteciler birliği başkanlığı görevinde de bulundu. 8 temmuz 2003 tarihinde hayata veda etti.

özcan özcanhan

ad victoriam
mücahit gazeteci.
1937'de lefkoşa'da dünyaya geldi. ilk öğrenimini yenicami ve haydarpaşa okulu'nda yaptıktan sonra, ingiliz kolejine girdi. 1955 yılında bu okuldan mezun oldu. mezuniyetten sonra devlette işe girdi, 1958 yılında planlama ve iskan dairesi'nda müfettiş olarak görev aldı. 1963 yılına kadar bu görevde kaldı. aynı yıllarda türk mukavemet teşkilatı'nda görev aldı.

bayrak radyosu'nda güvenlik görevlisi olarak bulundu. daha sonra radyoda haber okumaya başladı. türkiye'de milliyet gazetesi ile trt'de gazetecilik eğitimi konferanslarına katıldı. 11 yıl boyunca mücahitlik yapan özcanhan, 1973 yılında terhis olup, bu görevden ayrıldı. 1973 yılında Enformasyon Dairesi'nde basın yayın uzmanı oldu. 1977 yılında kuzey kıbrıs haber ajansı'nda çalışmaya başladı. ayrıca bu yıllarda reuters haber ajansı'nın kuzey kıbrıs muhabirliğini de yaptı. 1995 yılına kadar bu görevi sürdürdü. bunun yanı sıra halkın sesi gazetesinde de yazan özcanhan, brüksel'de foreign journalist center (fjc) ve california politecnic üniveristesi'nde gazetecilik eğitimi aldı. ingilizce ve rumcayı ana dili gibi okuyup yazan özcanhan kıbrıs türk gazeteciler birliği'nden basın hizmet ödülü almıştır.

murat akıner

ad victoriam
kıbrıslı türk diplomat. 35 yaşında ankara'da geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti.

1933 yılında balalan köyünde fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. henüz anne karnındayken babasını kaybetti ve doğarken babasının adını aldığından murat murat olarak da anılan bir kişi oldu. köyünde çobanlık yaptı. ekonomik koşulların zorluğuna rağmen yüksek eğitim olanaklarını zorladı ve burslu olarak amerika'da columbia üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler konusunda master yaptı. kıbrıs cumhuriyeti'nin yaşadığı 3 yıllık dönemde spiros kiprianu yönetimindeki dışişleri bakanlığı'nda görev yaptı. uluslararası toplantılarda rum görevlilerin “kıbrıs yunandır” söylemlerini çürüttüğü için başpiskopos makarios tarafından moskova'daki kıbrıs büyükelçiliği'ne sürgün gönderildi.

moskova'daki büyükelçi'nin rum sodiryatis olduğu o dönemde, makarios idaresinin gizlice mısır üzerinden sovyet silahları almakta olduğunu tespit edince durumu dr. küçük'e duyurdu. rum dışişleri bakanlığı hakkında disiplin kovuşturması açtı. bu yüzden kıbrıs'a dönüş yapamadı ve ailesiyle birlikte ankara'ya yerleşti.

murat akıner ankara'da 1965 yılında geçirdiği trafik kazası sonucunda yaşamını yitirdi. kaza yapan araçta bulunan murat akıner'in hamile eşi şirin akıner kazadan sağ kurtuldu. kaderin garip bir cilvesi olarak oğlu metin akıner (mitchell)'de babasını göremeden dünyaya geldi. metin akıner babasının anısını canlandırmak için balalan'daki evlerini restore etti ve bir anıt taşı yaptırdı.



mustafa kemal atatürk

ad victoriam
"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir." demiş büyük ata. işte bu sözü en iyi anlatan olay Lefkoşa'da yaşanır.

30 ağustos 1922'deki büyük zafer haberi Kıbrıs'a ulaşır. Kıbrıslı Türkler büyük heyecan yaşar. hele 9 eylül günü, İzmir'in kurtuluşu duyulur duyulmaz Lefkoşa'da büyük bir miting yapılır. zafer kutlanır. Mustafa Kemal'e kutlama mesajları gönderilir.

dönemin İngiliz valisi Kıbrıslı Türklerin kutlama yapmasına bozulur: "Türkiye'de halk zafer sevinci ile coşuyor ve şenlikler düzenliyor. buna bir diyeceğimiz yok. fakat sizlere ne oluyor? Mustafa Kemal'in ne yüzünü gördünüz, ne de sesini duydunuz. buna rağmen sokaklara dökülüp, o'nun zaferlerini kutluyorsunuz! hayret doğrusu!"

halkın sesi

ad victoriam
gazetenin kuruluş hikayesini dr.fazıl küçük şu şekilde anlatmıştır: “yıl 1942. söz gazetesinin sahibi remzi bey, 25 yıl verdiği mücadelenin yorgunluğu ile hasta düşmüştü. bütün uğraşmalar sonuç vermedi. türkiye'ye götürüldü, tedavisine devam edildiyse de maalesef hayata gözlerini kapamış, gazetesiz kalmıştık. bir gazeteye büyük ihtiyaç duyulduğu günlerdi. radyoların verdiği haberlerden başka, yeni bir şey öğrenme olanağı yoktu. ada içinde olup bitenlerden türk tarafı tamamen habersizdi. karanlıklar içinde yüzüyorduk. savaş yıllarında yeni bir gazete çıkarmanın kolay olmayacağını takdir edenler, haklı olarak atılamıyordu ortalığa. zaten bizim tarafta elle çalışan, elle dizilen iki iptidai matbaadan başka bir şey yoktu..."

gazetenin çıkarılması için dönemin ingiliz müsteşarından izin alınması gereklidir. “müsteşar bana, 'çok düşündüm, kimliğini pek ala biliyorum. dosyan epeyce kabarık. diğer taraftan türk toplumunu da gazetesiz bırakmak istemiyorum. ama şartlarım var. nazik bir zamanda hükümeti boş yere meşgul etmeyeceksin, bizlere yardımcı olmasan bile, kamuoyunu alet olarak kullanmayacaksın, gidebilirsin' demişti. ayrıldım ve birkaç gün sonra da yazılı olarak Halkın Sesini çıkarabileceğim bildiriliyordu. ilkokul sıralarında iken duyduğum ve beynime çakılan 'halkın sesini işiten duyan yok' sözleri, beni, çıkaracağım gazetenin isminin halkın sesi olmasına teşvik etmişti.”

katak

ad victoriam
kıbrıs adası türk azınlığı kurumu adıyla 18 nisan 1943 tarihinde lefkoşa evkaf binasında kurulan cemiyet.

kuruluş amacı kıbrıs türk toplumunun haklarını korumak; kıbrıs türk toplumunun ekonomik, eğitim ve sosyal hayat seviyelerini yükseltmek amacıyla çalışmalar yapmaktı. kıbrıslı türklerin adada varoluş mücadelesinin illk önderlerinden necati özkan'ın deyimiyle katak "kemal atatürk türk adası kıbrıs"dır.
22 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol