the matrix resurrections

jodorowsky beyni
an itibariyle imdb puanı 7 olan son matrix filmi.

filmi izleyenler hayal kırıklılarını dile getiriyorlar. matrix hikayesinin felsefi boyutundan çıkarak makineler ve yazılımlar arası bir savaş ile neo ve trinitiy'nin aşk masalına odaklanması eleştirilerin odak noktası olmuş. Lana Wachowski Cloud Atlas filmi ile Sense8 dizsini ekibini ilk üçlemenin ekibine tercih etmiş. bu da İlk üçlemenin görüntü yönetimi, müzik direktörlüğü ve dövüş koreografisinin estetiğine karşın resurrections'ın oldukça verimsiz kalmasına yol açmış.

karakterler;

Thomas Anderson deus mahine adlı dünyaca ünlü bir oyun tasarımcısı. Şu ana kadar izlediğimiz Matrix film serisini oyun olarak tasarlamış. Çalıştığı oyun şirketinin adı Deus Machina ve film şirketi olan Warner Bros'a ait.

Trinity evli, ve iki çouğu var. Motorsiklet tutkunu.

jessica Henwick'ın canlandırdığı Bugs, ki bu filmdeki favori karakterim, orjinal üçlemedeki morpheus'un inancını devam ettiriyor.

Morpheus 2.0, Neo tarafından kodlanmış, duyarlılık kazanan bir bilgisayar programı.

Neil Patrick Harris – Analist. Makineler için enerji yaratmak amacıyla Neo ve Trinity'yi canlı tutmak için bir cep evreni yaratan makine lordu.

Sati makinelerle insanların bir arada yaşayabileceğine inanan bir yazılım.

Jonathan Groff'un oynadığı karakter Ajan Smith ise yeniden kodlanan ve içindeki özgürlük aşkı sönmemiş bir yazılım.

Niobe, yaşlanmış, Zion düştükten sonra kurulan Io adlı şehirde insan ırkının lideri konumunda.

filmde oyun tasarımcıların yeni matrix oyunu için yaptıkları tartışma aslında yıllardır matrix'in ana teması için hayranlarının düşüncelerini de özetliyordu.

bir transseksüellik anlatısı mı? yoksa kapitalist sömürüyü anlatan, içinde kipto-faşizm öğeleri barındıran popüler kültür örneği mi? buna yanıt aslında yine bir oyun tasarımcısından geliyordu. matrix belirsizlik anlatan bir film. dolayısıyla film tatminsizlik duygusuyla beraber anlatımın bir türlü toparlanamadığı bir evreye giriyor. sonuç olarak the matrix resurrection yaşadığımız kaygıları azaltmanın en iyi yolunun nostalji olduğunu bize anlatması dışında bir özelliği olmayan bir film olmuş.
nowayout
'o' ne! neo, john wick olmuş. Laurence Fishburne abimin Morpheus'u dandik bir tipe dönmüş, Trinity gümlemiş, Kanka Kanunu ve Kankanın Av Rehberi gibi unutulmaz kitapların yazarı Barney Stinson bir anda 'terapist' olmaya karar vermiş. Tırlatmama da az kaldı. Sanırım bu filmden sonra Wachowski'ler tekrar erkek olacaklar.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol