2018 yılında Yunanistan'ın aşırı sağcı Altın Şafak Partisi'nin 'Makedonya Yunandır' mitingine katılmıştı. 92 yaşında tekerlekli sandalyesinden göstericilere “Makedonya geçmişte Yunan'dı, şimdi Yunan ve gelecekte de Yunan kalacak” diyordu.
Yaşamında hapis, işkence ve sürgün görmüş bir aydın üstelik işkence gördüğü insanların çocukları yani Altın Şafak üyeleri tarafından alkışlanıyordu. Bu durum Mikis'in bunadığı yorumlarına yol açarken kendisiyle omuz omuza mücadele ettiği yoldaşlarının eleştirilerini de yanında getirdi. Evinin duvarına "Sen ki verdiğin mücadelelerle dağlarda yüceldin; şimdi milliyetçiliğin lağımında kayboluyorsun" ifadeleri yazılmıştı.
Sosyal medyada da yoğun eleştiri almıştı. bunların en ağırı sanırım şu ifadelerdi: “Theodorakis'in bütün şarkıları şimdi saklanmış sessizce ağlıyorlar”.
Türkiye Milli Takımı'nın 3-0 kazandığı maç.
2006 yılında Uluslararası Bağımsız Futbol Kulüpleri Federasyonu'nun Almanya'da düzenlediği FIFI Wild Cup'ta KKTC Milli Takımı, gruptaki ikinci maçında Cebelitarık'ı 2-0'lık skorla yenmeyi başarmıştı.
Grönland, Zanzibar, Tibet ve Almanya'nın St. Pauli takımlarının katıldığı turnuvada milli takımımız şampiyon olmuştu. O Ceberitarık 2013 yılında UEFA'ya tam üye olarak kabul edildi. Biz hala uluslararası maç yapamıyoruz. Türkiye tarafından bile tanınmıyoruz. Türkiye Futbol liglerinden herhangi bir takımla dostluk maçı dahi yapamıyoruz.
Edit. Sorry, yapıyormuşuz. Mamur uyardı. KKTC Meclis Takımı ile Türkiye Meclis Takımı her yıl düzenli olarak karşı karşıya geliyormuş. Müthiş mücadelenin sahne olduğu maçlarda maliye bakanlığının ihtiyacı olan paranın pazarlığı su molalarında yapılıyormuş.
2006 yılında Uluslararası Bağımsız Futbol Kulüpleri Federasyonu'nun Almanya'da düzenlediği FIFI Wild Cup'ta KKTC Milli Takımı, gruptaki ikinci maçında Cebelitarık'ı 2-0'lık skorla yenmeyi başarmıştı.
Grönland, Zanzibar, Tibet ve Almanya'nın St. Pauli takımlarının katıldığı turnuvada milli takımımız şampiyon olmuştu. O Ceberitarık 2013 yılında UEFA'ya tam üye olarak kabul edildi. Biz hala uluslararası maç yapamıyoruz. Türkiye tarafından bile tanınmıyoruz. Türkiye Futbol liglerinden herhangi bir takımla dostluk maçı dahi yapamıyoruz.
Edit. Sorry, yapıyormuşuz. Mamur uyardı. KKTC Meclis Takımı ile Türkiye Meclis Takımı her yıl düzenli olarak karşı karşıya geliyormuş. Müthiş mücadelenin sahne olduğu maçlarda maliye bakanlığının ihtiyacı olan paranın pazarlığı su molalarında yapılıyormuş.
Kıbrıslı nedir diyenlere,
"15 dakikalık yol olan Lefkoşa-Girne arasındaki mesafeyi gözünde büyütür.
Yemeği servis etmez, “kurtarır”. Yemeği ısıtmaz, “gızdırır”.
Nazardan korunmak için kurşun döktürmez, buhurdanlıkta zeytin dalı yakar ve tütünür.
Fırını açmaz, “yakar”.
Sıvıları huni ile değil, “foniynan” döker.
Düğünlerde basdiş ağırlar.
Sac levhaya “lamarina” der.
Oyalanmak demez, “gurdalanmak” der.
Eski püskü şeylere “gurrada” der.
Kızdığı bir kişiye “koştur Digoma'ya gadar” der.
Saçına kurdele değil, “mantin” bağlar.
“İşte orada” demez, “aha oraşda” der.
Gaz lambasını gaz yağı ile değil “lambasuyuynan” yakar.
“Dövmek” kelimesini galibiyet anlamında kullanır.
Torununa “angonim” der.
Parfüm sürdüm” demez, “koku süründüm” der.
Eskiden “n'oldu be sör” derdi, şimdi moda “napan gardaş” demek.
Yengesine “genabla”der.
Tavuğu yıkarken “bibincalarını” koparır, sonra da “gabirgas” eder.
Ürperdiği zaman tüyleri diken diken olmaz, tüyleri “galkar”.
Kalitesiz nesnelere de kişilere de “ısgarta” der.
Ufak bir çocuğa “çişin var mı” diye soru sormaz, “işendimin” ya da “bişşan var mı” diye sorar.
Birisinin saçları çok kıvırcıksa “gap teli gibi saçları” der.
Bisikletin selesine “velesbidin sellası” der.
Futbolculara “topcu”, raptiyeye “pünez” der.
Sigarasını küllükte değil “taplada” söndürür,
Kımıldama demez, “gıbırdanma” der.
Kanepeye uzanmaz, “gannebbaya yatır”.
Battaniye değil “pataniya” örtünür.
Papaza “popaz”, rum kadınlarına “cira” der.
Lapsana, gazayağı, gabbar, ayrelli ya da buğday çiçeği mantar toplamak için dağlara çıkar.
Su borularına “solina” der.
Çeyrek demez, “urup” der.
Bisküvi demez, “ pisgot” der.
Dondurmayı külahta değil, “pisgodda” yer.
1974'den önce Evinin Kapısını kilitlemez Arabasını hiç kilitlemezdi.
Atatürk ilkeleri ilkeleridir ''Biz ezelden beri hür doğduk hür yaşarız'' için ömür boyu kul olmamak adına savaştık, Laik'iz dini Devlet işlerimize karıştırmayız. Karıştırmayacağız. E bu gadarcık farkımız olsun.
Arif Alasya
"15 dakikalık yol olan Lefkoşa-Girne arasındaki mesafeyi gözünde büyütür.
Yemeği servis etmez, “kurtarır”. Yemeği ısıtmaz, “gızdırır”.
Nazardan korunmak için kurşun döktürmez, buhurdanlıkta zeytin dalı yakar ve tütünür.
Fırını açmaz, “yakar”.
Sıvıları huni ile değil, “foniynan” döker.
Düğünlerde basdiş ağırlar.
Sac levhaya “lamarina” der.
Oyalanmak demez, “gurdalanmak” der.
Eski püskü şeylere “gurrada” der.
Kızdığı bir kişiye “koştur Digoma'ya gadar” der.
Saçına kurdele değil, “mantin” bağlar.
“İşte orada” demez, “aha oraşda” der.
Gaz lambasını gaz yağı ile değil “lambasuyuynan” yakar.
“Dövmek” kelimesini galibiyet anlamında kullanır.
Torununa “angonim” der.
Parfüm sürdüm” demez, “koku süründüm” der.
Eskiden “n'oldu be sör” derdi, şimdi moda “napan gardaş” demek.
Yengesine “genabla”der.
Tavuğu yıkarken “bibincalarını” koparır, sonra da “gabirgas” eder.
Ürperdiği zaman tüyleri diken diken olmaz, tüyleri “galkar”.
Kalitesiz nesnelere de kişilere de “ısgarta” der.
Ufak bir çocuğa “çişin var mı” diye soru sormaz, “işendimin” ya da “bişşan var mı” diye sorar.
Birisinin saçları çok kıvırcıksa “gap teli gibi saçları” der.
Bisikletin selesine “velesbidin sellası” der.
Futbolculara “topcu”, raptiyeye “pünez” der.
Sigarasını küllükte değil “taplada” söndürür,
Kımıldama demez, “gıbırdanma” der.
Kanepeye uzanmaz, “gannebbaya yatır”.
Battaniye değil “pataniya” örtünür.
Papaza “popaz”, rum kadınlarına “cira” der.
Lapsana, gazayağı, gabbar, ayrelli ya da buğday çiçeği mantar toplamak için dağlara çıkar.
Su borularına “solina” der.
Çeyrek demez, “urup” der.
Bisküvi demez, “ pisgot” der.
Dondurmayı külahta değil, “pisgodda” yer.
1974'den önce Evinin Kapısını kilitlemez Arabasını hiç kilitlemezdi.
Atatürk ilkeleri ilkeleridir ''Biz ezelden beri hür doğduk hür yaşarız'' için ömür boyu kul olmamak adına savaştık, Laik'iz dini Devlet işlerimize karıştırmayız. Karıştırmayacağız. E bu gadarcık farkımız olsun.
Arif Alasya
Kıbrıs Türklerinin konuştuğu Türkçenin en çok ilgi çeken ve en güzel ağızlarından biridir.
kayserili isportacı vapura binen Kıbrıslıya, ''Serceyi sarıya boyadım, sana bülbül diye sattım."
Kıbrıslı: ''İyi da sana verdiğim zahte parayı hangi bankada bozduracan?"
Kıbrıslı: ''İyi da sana verdiğim zahte parayı hangi bankada bozduracan?"
kızarmış ekmek yemez, “gabira” yer.
alışverişte “ısgonto” istediğini söyler, yani indirim.
hangi marka olursa olsun, tüm elektrik süpürgelerine “hoover” der.
yanlışlıkla birisine çarptığı zaman pardon değil, “sori” der.
çok şaşırırsa tepki verir; “e vallahi bardon!”.
beytambal kelimesini sever: beytambal galsın, bırak beytambalı...
gavvole kelimesinin çeşitlemelerini kullanır: yavvorkana, yazıkana...
oje'ye “managül”, ruja “gırmızılık” der.
haç değil, “ıstavroz” der.
yemeğe “domadez macunu” katar, yani salça!
anahtara “isviç” der.
denize yüzmeye giderken “gidiyoruk yıkanalım” der.
takım elbise giymez, “gat takım” giyer.
çöpleri atmaz, “zibilleri çıkarır”.
yerleri silmez, “moplar”, mopu da kovaya değil “mop tenekesine” batırır.
faraşa “kürek” der.
birşey çabuk yapılırsa “haçanda yaptın” der.
çok sık tekrarlayan şeyler için ise “haçana bir” der.
çikolata, cips, şeker, gofret... hepsine de “yemiş” der.
master derecesini bitirmiş olan kişilere “masterlik yaptı” der.
yün örmez, “iş işler”.
kaç para demez, “kaç guruş” der.
yaşlı annesinden bahsederken “bizim gocagarı” der.
“e mi” diye tembih etmez “aklınnan ha” der.
“mısmıl” kelimesini “iyi” anlamında kullanır.
gazeteye okumaz, “gazedda” okur.
limonata içmez, “leymonadda” içer.
ne yapıyorsun demez, “napan” der. napan kelimesini aynı zamanda nasılsın anlamında da kullanır.
ayakkabıya “potin”, açık terliğe “babıç”, kapalı terliğeyse “bandofla” der.
birisi çok konuştuğunda “haspa çıkar” ya da “ziligurti çıkarasın” der..
elektriğe “ceryan” der.
mandalinaya “yusuf”, kavuna “gavın”, limona “ekşi” der.
tasa demez “gaile ya da gayle” der.
Yemeği ısıtmaz, “gızdırır”.
Nazardan korunmak için kurşun döktürmez, buhurdanlıkta zeytin dalı yakar ve tütünür.
Mevlitlerde mutlaka tütsü yakar.
Fırını açmaz, “yakar”.
Sıvıları huni ile değil, “foniynan” döker.
Düğünlerde basdiş ağırlar. Hatta daha kısa bir süre öncesine kadar düğünlerde tepsinin içerisinde sigara da ağırlardı.
Oyalanmak demez, “gurdalanmak” der.
Eski püskü şeylere “gurrada” der.
Kızdığı bir kişiye “koştur Digoma'ya gadar” der.
Birisini çok yorduğu zaman “pastellisini çıkardım” der.
Saçına kurdele değil, “mantin” bağlar.
“İşte orada” demez, “aha oraşda” der.
“Dövmek” kelimesini galibiyet anlamında kullanır.
“Parfüm sürdüm” demez, “süründüm koku” der.
Eskiden “n'oldu be sör” derdi, şimdi moda “napan gardaş” demek.
Yengesine “genabla” hatta “genaba” der.
Tavuğu yıkarken “bibincalarını” koparır, sonra da “gabirgas” eder.
Kalitesiz nesnelere de kişilere de “ısgarta” der.
Sıcak ekmeğin arasına tahın helvası koyup yer.
Sırıtarak gülme eylemine “kişneme” der.
Ufak bir çocuğa “çişin var mı” diye soru sormaz, “işendimin” ya da “bişşan var mı” diye sorar.
Birisinin saçları çok kıvırcıksa “gap teli gibi saçları” der.
Futbolculara “topcu”, raptiyeye “pünez” der.
Sigarasını küllükte değil “taplada” söndürür, yani söğündürür.
Kımıldama demez, “gıbırdanma” der.
Euro'yu “yüro” diyo okur, avro diye değil!
Kanepeye uzanmaz, “gannebbaya yatır”.
Battaniye değil “pataniya” örtünür.
Papaza “popaz”, rum kadınlarına “cira” der.
Lapsana, gazayağı, gabbar, ayrelli ya da buğday çiçeği toplamak için dağlara çıkar.
Evin odalarına giriş, salon gibi isimler vermez; “salon-salomanje, sündürme, musandıra” der.
Limanın denizlere has olduğuna inanır, o sebeple uçakların inip kalktığı yere havaalanıdır, hava limanı değil!
Su borularına “solina” der.
Çok yakışıklı erkekler için “pisgot gibi oğlancık” deyimini kullanır.
Dondurmayı külahta değil, “pisgodda” yer.
Arabasını servise vermez, “makiniste götürür”.
Arabasını kaportacıya değil, “doğrultmacıya” tamir ettirir.
Ayakkabı tamircisi “kunturacıdır”.
Spor ayakkabıya “lasdik potin” der.
Spor yapmaya “cimlastik yapmak” der.
Azcık demez, “bir çıngı” der.
Ağır şeylere “gulle gurşun” der.
Çok zayıf ya da hastalıklı gözüken kişilere “milingidiye uğramış” der.
Çok konuşan birisine “eşşek arısı soksun dilini da husolasın” der.
alışverişte “ısgonto” istediğini söyler, yani indirim.
hangi marka olursa olsun, tüm elektrik süpürgelerine “hoover” der.
yanlışlıkla birisine çarptığı zaman pardon değil, “sori” der.
çok şaşırırsa tepki verir; “e vallahi bardon!”.
beytambal kelimesini sever: beytambal galsın, bırak beytambalı...
gavvole kelimesinin çeşitlemelerini kullanır: yavvorkana, yazıkana...
oje'ye “managül”, ruja “gırmızılık” der.
haç değil, “ıstavroz” der.
yemeğe “domadez macunu” katar, yani salça!
anahtara “isviç” der.
denize yüzmeye giderken “gidiyoruk yıkanalım” der.
takım elbise giymez, “gat takım” giyer.
çöpleri atmaz, “zibilleri çıkarır”.
yerleri silmez, “moplar”, mopu da kovaya değil “mop tenekesine” batırır.
faraşa “kürek” der.
birşey çabuk yapılırsa “haçanda yaptın” der.
çok sık tekrarlayan şeyler için ise “haçana bir” der.
çikolata, cips, şeker, gofret... hepsine de “yemiş” der.
master derecesini bitirmiş olan kişilere “masterlik yaptı” der.
yün örmez, “iş işler”.
kaç para demez, “kaç guruş” der.
yaşlı annesinden bahsederken “bizim gocagarı” der.
“e mi” diye tembih etmez “aklınnan ha” der.
“mısmıl” kelimesini “iyi” anlamında kullanır.
gazeteye okumaz, “gazedda” okur.
limonata içmez, “leymonadda” içer.
ne yapıyorsun demez, “napan” der. napan kelimesini aynı zamanda nasılsın anlamında da kullanır.
ayakkabıya “potin”, açık terliğe “babıç”, kapalı terliğeyse “bandofla” der.
birisi çok konuştuğunda “haspa çıkar” ya da “ziligurti çıkarasın” der..
elektriğe “ceryan” der.
mandalinaya “yusuf”, kavuna “gavın”, limona “ekşi” der.
tasa demez “gaile ya da gayle” der.
Yemeği ısıtmaz, “gızdırır”.
Nazardan korunmak için kurşun döktürmez, buhurdanlıkta zeytin dalı yakar ve tütünür.
Mevlitlerde mutlaka tütsü yakar.
Fırını açmaz, “yakar”.
Sıvıları huni ile değil, “foniynan” döker.
Düğünlerde basdiş ağırlar. Hatta daha kısa bir süre öncesine kadar düğünlerde tepsinin içerisinde sigara da ağırlardı.
Oyalanmak demez, “gurdalanmak” der.
Eski püskü şeylere “gurrada” der.
Kızdığı bir kişiye “koştur Digoma'ya gadar” der.
Birisini çok yorduğu zaman “pastellisini çıkardım” der.
Saçına kurdele değil, “mantin” bağlar.
“İşte orada” demez, “aha oraşda” der.
“Dövmek” kelimesini galibiyet anlamında kullanır.
“Parfüm sürdüm” demez, “süründüm koku” der.
Eskiden “n'oldu be sör” derdi, şimdi moda “napan gardaş” demek.
Yengesine “genabla” hatta “genaba” der.
Tavuğu yıkarken “bibincalarını” koparır, sonra da “gabirgas” eder.
Kalitesiz nesnelere de kişilere de “ısgarta” der.
Sıcak ekmeğin arasına tahın helvası koyup yer.
Sırıtarak gülme eylemine “kişneme” der.
Ufak bir çocuğa “çişin var mı” diye soru sormaz, “işendimin” ya da “bişşan var mı” diye sorar.
Birisinin saçları çok kıvırcıksa “gap teli gibi saçları” der.
Futbolculara “topcu”, raptiyeye “pünez” der.
Sigarasını küllükte değil “taplada” söndürür, yani söğündürür.
Kımıldama demez, “gıbırdanma” der.
Euro'yu “yüro” diyo okur, avro diye değil!
Kanepeye uzanmaz, “gannebbaya yatır”.
Battaniye değil “pataniya” örtünür.
Papaza “popaz”, rum kadınlarına “cira” der.
Lapsana, gazayağı, gabbar, ayrelli ya da buğday çiçeği toplamak için dağlara çıkar.
Evin odalarına giriş, salon gibi isimler vermez; “salon-salomanje, sündürme, musandıra” der.
Limanın denizlere has olduğuna inanır, o sebeple uçakların inip kalktığı yere havaalanıdır, hava limanı değil!
Su borularına “solina” der.
Çok yakışıklı erkekler için “pisgot gibi oğlancık” deyimini kullanır.
Dondurmayı külahta değil, “pisgodda” yer.
Arabasını servise vermez, “makiniste götürür”.
Arabasını kaportacıya değil, “doğrultmacıya” tamir ettirir.
Ayakkabı tamircisi “kunturacıdır”.
Spor ayakkabıya “lasdik potin” der.
Spor yapmaya “cimlastik yapmak” der.
Azcık demez, “bir çıngı” der.
Ağır şeylere “gulle gurşun” der.
Çok zayıf ya da hastalıklı gözüken kişilere “milingidiye uğramış” der.
Çok konuşan birisine “eşşek arısı soksun dilini da husolasın” der.
kalın cam. çok ileri derecede görme sorunu olanlara denir.
perişan etmek.
develer nerde?
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar İngiltere'de futbol oynadığı dönemlerde maç sırasında kendisine ''COME ON ERS'' diye seslenilirmiş. Tatar 'sürekli kafa golu attığından bahsetmiş.
Saçların nereye gittiği belli oldu.
Saçların nereye gittiği belli oldu.
Kıbrıslı Türk siyasetçi ve hekim.
2013 yılında Ertuğrul Hasipoğlu Sağlık ve Çevre Bakanlığı yaparken Kıbrıs Türk Tabipler Birliği kongresine yaptığı konuşmada eski bir Sağlık Bakanının, bakan olmadan önce gece kulüplerinin kapatılmasını istediğini, ancak Bakan olduktan sonra fikrini değiştirdiğini anlattı. Hasipoğlu bunu anlatırken, eski Bakanın kendisine, “Neyi kapatacaksın, 40 bin asker, 40 bin de öğrenci var, beni mi halletsinler” dediğini aktardı. Bakan'ın sözleri şok etkisi yarattı. 18 örgüt, “kadınlardan özür dile ve derhal istifa et” bildirisi yayımladı. Tepkiler üzerine açıklama yapan Bakan Hasipoğlu, “Sözler bana değil, eski bakana anekdotu söyledim” dedi.
2013 yılında Ertuğrul Hasipoğlu Sağlık ve Çevre Bakanlığı yaparken Kıbrıs Türk Tabipler Birliği kongresine yaptığı konuşmada eski bir Sağlık Bakanının, bakan olmadan önce gece kulüplerinin kapatılmasını istediğini, ancak Bakan olduktan sonra fikrini değiştirdiğini anlattı. Hasipoğlu bunu anlatırken, eski Bakanın kendisine, “Neyi kapatacaksın, 40 bin asker, 40 bin de öğrenci var, beni mi halletsinler” dediğini aktardı. Bakan'ın sözleri şok etkisi yarattı. 18 örgüt, “kadınlardan özür dile ve derhal istifa et” bildirisi yayımladı. Tepkiler üzerine açıklama yapan Bakan Hasipoğlu, “Sözler bana değil, eski bakana anekdotu söyledim” dedi.
hasssiktir!!!!!!!
Arif Hasan Tahsin
( Arif Hoca'nın 19 Aralık 2002 tarihli Siyaset Meydanı programında Milliyetçi Adalet Partisi Genel Sekreteri Erhan Arıklı'nın sözlerine öfkelenenerek içten bir haykırış yapması )
Not: videosunu bulan şenlendirsin.
Arif Hasan Tahsin
( Arif Hoca'nın 19 Aralık 2002 tarihli Siyaset Meydanı programında Milliyetçi Adalet Partisi Genel Sekreteri Erhan Arıklı'nın sözlerine öfkelenenerek içten bir haykırış yapması )
Not: videosunu bulan şenlendirsin.
senin o "Lefkoşe, Magosa'ya mı yerleşsek" diyen gigsi suratılı ağzına ne desem boş... gel gel karpaz eşekleri seni bekler.
"Kıbrıslı Türklerin iç işlerine karışmamak demek, adayı Rumlara teslim etmek demektir" diyerek ne kıbrıs türklerini ne de adayı tanıdığını ortaya koyan 75 yaşındaki boomer. Ne Ruma azınlık, ne Türkiye'ye yama
“Biri daha dün müsteşar değişir, bugün bir başka bakanlığa savrulur. Bir diğeri Ankara'da 'bakan' diye gezerken, altından koltuğu alınıverir, ortada kalır.
Abisine 'çekil' diyen, çeke çeke yerinden sökülüp atılır. Bunun adı da 'istikrar' olur, öyle mi!
Oldu canım... Ha bu arada, milli günleri 'şakıma günü' görüp ha bire demeç patlatan tazeler de yine ortada kalır.
Memleket yanarken, saçını tarayan güzeller. Az kaldı, eşref saat geliyor...”
Erkut Şahali
Abisine 'çekil' diyen, çeke çeke yerinden sökülüp atılır. Bunun adı da 'istikrar' olur, öyle mi!
Oldu canım... Ha bu arada, milli günleri 'şakıma günü' görüp ha bire demeç patlatan tazeler de yine ortada kalır.
Memleket yanarken, saçını tarayan güzeller. Az kaldı, eşref saat geliyor...”
Erkut Şahali
katılım oranının yüzde 30,58 olduğunu milletvekilliği ara seçimi. Katılımın bu kadar düşük olması halkımızın meclisteki tüm vekillere güvenmediğini gösteriyor. yeni bir açılımın yeni bir siyasi anlayışın oluşması gerekiyor.
“Herkes elbet bir gün Bakan olacak sözüyle vekillerin ağzına bir parmak bal süren ve gaz alan, liyakatı hiçe sayan, Bakan yapma sözü verip sonra 'ben isterdim seni bakan yapayım ama Türkiye istemedi' ya da 'Ersin bey kaşı çıktı' diyerek kıvıran, mevcut bakanları aylardır değiştirecek diye bürokrasi nezdinde itibarsızlaştırıp madara eden bir siyaset zihniyeti ile hele bir de Başbakanın kendisi gayrimeşru bir zeminde patinaj yapıyorsa vay halinize, vay halimize!
Ortalık allem gallem mansura…”
Kudret Özersay
Ortalık allem gallem mansura…”
Kudret Özersay
Bir dostu, çok iyi bir basın mensubunu, yol gösterici bir abiyi, babayı, ama en önemlisi Lefkoşa öz evladını ve çok güzel bir insanını kaybetti! Işıklar yoldaşın olsun Süleyman Ergüçlü! Seni çok özleyeceğiz..
Mete Hatay
Mete Hatay
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?