Düzgünleştirmek, perdah etmek.
Ovmaca çorbası.
(bkz: dirifi)
(bkz: diridi)
Üç kuzu doğuran koyun.
Rumca: τριπλάρει driplari
Rumca: τριπλάρει driplari
Üzerinde diribidez pişirilen bademtaşı.
(bkz: diribidez)
Harmanda sapları yaymaya yarayan demir ya da tahtadan yapılmış ucu çatallı tarım aygıtı. çatal.
sofra kurmak.
masa.
Tono hasırından yapılan iskemlenin oturak yeri.
Kaynak: Erkan Manavoğlu, Kıbrıs Rumcasının Yapısal Ve Söz Dağarcığı Olarak Kıbrıs Türk
Ağızları Üzerindeki Etkisi
Kaynak: Erkan Manavoğlu, Kıbrıs Rumcasının Yapısal Ve Söz Dağarcığı Olarak Kıbrıs Türk
Ağızları Üzerindeki Etkisi
Çift kapılı.
1. Hurda haline gelmiş araba.
2. ahmak, bön.
Rumca: ντραγκάσ̌ια (drankaşia)
2. ahmak, bön.
Rumca: ντραγκάσ̌ια (drankaşia)
1. Güvence akçesi, bedeli; depozit.
2. kabıyla birlikte satılan bir malın kabı için alınan ve kap geri getirildiğinde alıcıya verilen para, depozito ;
3. büyük su deposu
2. kabıyla birlikte satılan bir malın kabı için alınan ve kap geri getirildiğinde alıcıya verilen para, depozito ;
3. büyük su deposu
Şişman çocuklar için söylenir. Davul gibi şişman.
Rumca: ταούλλι (daulli)
Rumca: ταούλλι (daulli)
bakımsızlıktan yıkılacak duruma gelmiş olan harap yer. yıkıntı.
Çok fazla kararmak
"Sıcaksa yanar kömür köfter olur yalvar yakar içeri sokamaz"
"Sıcaksa yanar kömür köfter olur yalvar yakar içeri sokamaz"
Üzüm suyu, un ve şekerin karıştırılıp güneşte kurutulan tatlı yiyecek.
akciğerde solunum yolları tarafından üretilen, hava yollarının nemli tutulmasını sağlayan mukus tabakası; balgam.
Sürekli öksürüp balgam çıkarmak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?