deniz yolculuğu yaptıktan sonra yeniden denize açılmayı dilemek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kısa boylu bodur kişileri anlatmakta kullanılır.
hayli yaşlanmış olduğu halde akıllanmamış olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
gerçek dışı düşünceleri savunanlara karşı söylenen sövgü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
güç durumda kalmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
bir işi ya da olması istenileni gerçekleştirmek için aşırı istek duymak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kişisel yönden temiz kalmamak.
1. güçlüklerle karşılaşmak.
2. herhangi bir durum karşısında acele karar verme durumunda kalmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. herhangi bir durum karşısında acele karar verme durumunda kalmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
dinsel inanışa göre kişinin yaşamı alınyazısıyla belirlenmiş olduğundan kazanım ya da yitirim insanın elinden değildir anlamında kullanılır.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
dayanıklı ya da yürekli olmamak.
belirli bir yere varmak için önceleri yalvarıp yakaran ve adım adım ilerleyip amacını gerçekleştirdikten sonra astlarına karşı çok acımasız olan kişi ya da kişilerin durumunu anlatmakta kullanılır.
1. herhangi bir kimsenin olanak ve yeteneklerini kullanarak eylemde bulunmak.
2. çevresindeki bir kişinin yapıp etmelerinden yararlanıp iş sonunda böbürlenmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. çevresindeki bir kişinin yapıp etmelerinden yararlanıp iş sonunda böbürlenmek.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
istenilmeyen kişiyi kayırana serzeniş olarak söylenmektedir.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. dünyaya geldiğinden beri.
2. yoksul kişilerin kendisini bildiği çok küçük yaşta çalışmak zorunda kalması.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. yoksul kişilerin kendisini bildiği çok küçük yaşta çalışmak zorunda kalması.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
aşırı derecede, insanı rahatsız edici kokmak.
"ayakları leş abbana kokuyordu."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
"ayakları leş abbana kokuyordu."
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok konuşan, aynı zamanda her türlü sözü söyleyen kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
(bkz: leftari)
hayvanları zevlalara bağlamak için kullanılan bağ. zevla bağı.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kimi yörelerde mayasız hamurdan yapılan, içerisine şeker konmayıp bala ya da pekmeze batırılarak yenen katmer.
imrenerek bakmak. kedinin ciğrere baktığı gibi bakmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?