herhangi bir nedenden dolayı zayıflamak, sararıp solmak.
çiftparmaklılardan eğri boynuzlu, yabani bir koyun. Kıbrıs'ta neolitik çağdan beri yaşamakta olup günümüzde trodos dağları'nda daha fazla bulunur.
ölmek.
ölmek.
morarmış, kokmuş.
değersiz, işe yaramaz olma durumu.
denetimi yapılmayan ya da gözlemleme olanağı olmayan olayları, çoğu kişilerin abartarak anlattığını bildiren bir sözdür.
kaynak: Meryem Betmezoğlu
kaynak: Meryem Betmezoğlu
El parmaklarının, sağdan ve soldan üçüncü olanı. orta parmak.
dedikodu yapmak.
yaşlılık ya da herhangi bir hastalık nedeniyle kırışmış yüz ve el derisi.
acı çekmek, acısı yüreğine işlemek, kahrolmak, çok üzülmek.
her işi ağırdan almak.
dağılmaması için ortasında kağıt ya da karton olan küçük, dikiş ipliği çilesi.
hamalların sırtlarındaki yükü dayayarak dinlenmeleri için sokak kenarlarına konulmuş yüksekçe taş.
kadınların aybaşında kullandıkları özel olarak yapılmış havlumsu korunmalık. kadınbağı.
balık ağlarının kuruması için serilen yer.
yavaş yavaş ağır ağır yürümek.
yavaş hareket etmek. uyuşuk davranmak. mitilemek.
eti lezzetli, yağlı, avcı bir tür tuzlu su balığı.
karalamak, leke sürmek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?