zayıf, ince, uzun kişi. değnek gibin.
tuvalet deliğinden boğuma inen boru. aynı zamanda eskiden kullanılan bir tür tabanca ile ağızdan dolan tüfek için kullanılan kelime.
tehlikeli işlere aday olmak, korkusuzca önde gitmek.
1. bir taahhüt sırasında yatırılan güvence veya bağlanma parası. kapora.
2. büyük su deposu.
2. büyük su deposu.
tükürmek.
gezinti, yaya olarak gezinme.
küçük çocukların ne istediğini açıklamadan huysuzluk nedeniyle anlamsız ses çıkarmaları.
1. felaket, kötülük, uğursuzluk, musibet.
2. tembel, uyuşuk. uğursuz.
2. tembel, uyuşuk. uğursuz.
bunalmak, bayılacak duruma gelmek. acıkmak anlamında da kullanılır.
düşmek, yere kapaklanmak.
kullanılamaz hale gelmek, bozulmak. battal olmak.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
kaynak: kıbrıs ağzı, erdoğan saracoğu.
birdenbire gelen titreme, üşüme, sıtma nöbeti.
sağlamlaştırmak, kapıyı sürgülemek.
mülveryada dut ağacının dalları kızgın şişle delinerek yapılan bir tür oyuncak.
çok ağır grip.
gün ortası, öğlen.
kendi kendini öven.
eğrilen yünlerin tutturulduğu çatallı değnek, yün tarağı.
örmek, dokumak.
ekim ayı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?