yiyeceklerin konulduğu yer, ambar, kiler, mağaza.
tuzak, kapan.
en zor işleri yapmak.
koşup kaçmak.
özü, kökeni, geldiği yer, soyu sopu anlamındadır.
güneş almayan yer, gölge.
genel anlamda tırolün çektiği büyük balıkçı teknesi. halk arasında şişman; hiç durmadan bir işi yapan; fazla yiyen.
kadınlık organının üst yanında cinsel zevk noktası, bızır.
özü sözü bir olmamak; çift taraflı oynayan. ikiyüzlülük.
boşuna; geçerliliğini yitirmiş.
boşa gitti, havaya gitti.
boşa gitti, havaya gitti.
çıplak; çok fakir.
büyük yalan söylemek
çok dedikoducu, karıştırıcı.
atmak. delidolu, delice.
oynak, hoppa. firtik.
çürük, değersiz.
doğum, bayram, sünnet gibi özel bir günde hediye olarak verilen altın veya gümüş.
sonuç veya anlam çıkarma.
dokumacılıkta iplik sarmaya veya çile çözmeye yarayan çıkrık. inşaatlarda iplik sarmaya yarayan çıkrık.
kimin tarafından söylendiği veya yazıldığı bilinmeyen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?