bir şeyden soğumak, üşenmek.
leke, is.
sürekli, devamlı.
geçici, bir süreliğine.
yeterli görmek, kanaatkar olmak.
(bkz: mutsos)
asık suratlı.
titiz, zor beğenen.
örnek, nümune, mostra.
yatak yorgan konulan yer, yüklük.
Müslümanlıktan çıkıp başka dine geçen kimse; cahil, dinsiz.
1. asık suratlı.
2. yüzsüz kimse.
2. yüzsüz kimse.
müzevir, söz taşıyan.
mirasyedi, miras kalanlar.
oyalamak, ağırdan almak.
(sel suyu ve bulanık çaylar) mil getirmek.
yapışkan çamur, kil; derelerin getirdiği alüvyon.
bir tür mantar hastalığı.
öyleyse, madem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?