testere, bıçkı. bıçak.
kaynamış sütün peltesi, telemesi.
tarhana.
tahıl, hububat; ölen kişiden kalanlar. ölen kişinin malları.
set, duvar.
tepsiyle para toplamak.
çamaşırları suyu sıkılmış, kurutulmaya hazır hale getirmek.
yuvarlanmak.
atlas üzerine sim işlemeli örtü.
Türklerin Yunanistan'ın dışında yaşayan Yunanlılara verdiği isim.
su kabağından yapılan saplı derin kepçe, su maşrapası, hamam tası.
bitkilerin çiçek tozlarıyla döllenmesi.
başıboş dolaşan hayvan sahiplerinin o yörenin bekçisine verdikleri para cezası.
vites.
musallat olmak, yapışmak.
bir tür kumaş.
eğlence yeri, şarkılı kahvehane; bu tür yerlerde çalışan kadın.
sahne almak, eğlence yerlerinde müşterilere eşlik etmek, konsomatrislik yapmak.
alnın orta bölümü. kıbrıs ağızlarında daha çok alnının şakına vurma biçiminde geçer.
anası babası belli olmayan, anası belli olmayan, piç.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?