yılgınlık, bezginlik.
soğukla sıcak arası. ılık.
suyu ılık hale getirmek.
yeni bitmiş, filizlenmiş ekin.
sıvı damıtma aygıtı, imbik.
çocuğun sürekli ağlaması.
inleme sesi.
(bkz: ınır yınır)
nazlanma, söyleneni kabul etmeme, mırın kırın etme.
ışıldamak, parıldamak.
uzaklaşmak.
uzak görmek, uzak saymak.
ishal, sürgün.
yapışmaması için tepsiye un serpmek.
köse, tüysüz.
köse, tüysüz
balık yakalamak için hazırlanmış kafes.
ıskarta, işe yaramaz.
sarmısak.
ısırıcı, ısıran.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?