annenin kızkardeşi, teyze.
uzak akraba.
'dıdımın dıdısıdır o.'
'dıdımın dıdısıdır o.'
bir defada alınıp ağıza götürülen yiyecek parçası, sokum.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
lokma.
sıkı, sıkışık.
aşılı, yabani olmayan ağaç.
sarı renkli bir tür taş.
Ortodokslarda güveyiye verilen çeyiz.
hurda haline gelmiş araba. dırangaşa
1. hayvanların boyunduruğunun altına konan kalın bez.
2. (bkz: bağzıkara)
2. (bkz: bağzıkara)
korkmak, korkup kaçmak.
ekşilice otunun yenebilen sulu ve tatlı kökleri.
ikiz kuzu doğuran koyun.
çıplak, fakir, hiçbir şeyi olmayan.
yarı çıplak.
güzel söz söyleyen, konuşkan kimse.
tavşanağzı bitkisi ve çiçeği.
ıspanakla yapılan bir tür börek.
ıspanakla yapılan bir tür börek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?