1. toprağı kazmak için kullanılan alet, kazma.
2. gemi demiri.
3. boyutları büyük olan kalas. büyük kiriş.
toprağı ekilir hale getirmek.
içkili ve yemekli eğlence yeri.
hayvanların kuyruğunda biriken kuru pislik.
buğday başaklarının henüz yeşille mavi arası hali, ela.
buğday başaklarının henüz sararmamış hali; yeşilce.
pis, kirli.
Kırılmış zeytinin tuzlanıp, ezilmiş sarmısak ve golyandro, limon dilimi eklenerek yapılan turşusu.
kırılmış zeytinin tuzlanmasıyla yapılan bir tür zeytin turşusu. çakızdez.
hayvanların boynuna takılan çıngırak, küçük çan, çıngırak.
oyuna gelmek.
yumurta otu. çakkurga
1. sıcak vaya soğuktan gelişemeyerek cılız kalan ekin.
2. uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuş yemek.
3. kötürüm; inmeli.
4. hırsız.
'ağılımızı çalgınlar bastı'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. uzun zaman bakır kapta kalan tadı bozulmuş yemek.
3. kötürüm; inmeli.
4. hırsız.
'ağılımızı çalgınlar bastı'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
hırsızlık.
bir an, bir ara.
başakları tane tutmayan ekin.
sallamak, çalkalamak.
az kahve konularak pişirilmiş kahve.
Kahve miktarının az olması nedeniyle kahvenin görüntüsü (bkz: Çangar)ın, deri yumuşatmak için kullandığı bulanık suya benzerliğinden ötürü söylenir.
Kahve miktarının az olması nedeniyle kahvenin görüntüsü (bkz: Çangar)ın, deri yumuşatmak için kullandığı bulanık suya benzerliğinden ötürü söylenir.
eski bez parçası.
kampana, çan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?