(bkz: bindost)
sigara üstüne sigara yakarak uzun süre sigara içmek. pintos.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
doğada var olduğuna inanılan kötü ruhlara verilen adlardan biri.
para sıkıntısı çekme durumunda söylenir.
para sıkıntısı çekme durumunda söylenir.
1. olmayacak bir konunun üzerinde fazla düşünmeğe değmez, anlamında kullanılır. (çok düşünceli birine "aldırma!" anlamında söylenir.
2. para sıkıntısı çekme durumunda söylenir.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. para sıkıntısı çekme durumunda söylenir.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok duyup az inanmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çok bilmiş, açıkgöz ama eylemlerini daha çok kötü ya da olumsuz yönlerde gerçekleştiren kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
küçük çocukta apış yeri, koltuk altı gibi terin yakmasıyla oluşan kızartı. pişik.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
büyük kuşların, palazların ufak tüyleri.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
küçük sarı çiçekli, yaprakları küçük ve koyu olan bir tür yabani bitki.
Kirlenen yalaklar bu bitkiyle ovularak temizlenince, yalağa sinen hoş kokudan ötürü konulan suyu hayvanlar severek içmektedir. fazla kirli olmayan ama hayvanların içmediği bir suya bu bitki atıldığında bu kez, bu bitkinin konulduğu aynı suyu içerler.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
Kirlenen yalaklar bu bitkiyle ovularak temizlenince, yalağa sinen hoş kokudan ötürü konulan suyu hayvanlar severek içmektedir. fazla kirli olmayan ama hayvanların içmediği bir suya bu bitki atıldığında bu kez, bu bitkinin konulduğu aynı suyu içerler.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
suç işleyene, kendisini doğru yola getirmek ve başkalarına us payı olmak gibi amaçlarla suçun derecesine göre uygulanan yaptırım.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. ilk zamanlarda doğan oğlak, kuzu vb.
2. zamanından önce çıkan ürün.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. zamanından önce çıkan ürün.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
artık kalan nesne.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
güçlü kimse ya da kişilerin karşısında açık seçik olarak hak aranmaz.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. padişahın kullanacağı, çuha, bez, tülbent gibi eşyayı sağlamak ve bunları korumakla görevli kimse.
2. bir çocuk oyunu.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. bir çocuk oyunu.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. bir tür ilenme.
'... sürüden ayrılmak koyunlara taş atıyor, 'be yerimo', 'bak, beytambala bak' diye bağırıyor, sövüyor...'
2. uğursuz, lânetli.
3. kötü bir işte kullanılabilen herhangi bir nesne. 'bu beytambalı da ingilizler boşuna vermediler ki bize.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
'... sürüden ayrılmak koyunlara taş atıyor, 'be yerimo', 'bak, beytambala bak' diye bağırıyor, sövüyor...'
2. uğursuz, lânetli.
3. kötü bir işte kullanılabilen herhangi bir nesne. 'bu beytambalı da ingilizler boşuna vermediler ki bize.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
'beşbeter olsun' anlamında ilenme sözü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
hiçbir şeyin etki etmediği kayıtsız, umursamaz kişiler hakında söylenir.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
türkiye'den kıbrıs'a; Rum'a karşı direniş savaşımızda gizlice silah ve cephane getirenlere verilen ad.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
türklerde gizli direniş örgütünde bulunanların sakladıkları silah ve cephane.
'bereket demek silah ve cephane demekti. Bereketçiler ise küçük sandallar içinde akdeniz'in korkunç dalgalarıyla boğuşarak türk direnişçilerine silah ve cephane taşıyorlardı.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
'bereket demek silah ve cephane demekti. Bereketçiler ise küçük sandallar içinde akdeniz'in korkunç dalgalarıyla boğuşarak türk direnişçilerine silah ve cephane taşıyorlardı.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
yatmak, uyumak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?