2. bigavli, dillidüdük.
1. iliçeneklilerden, sap ve yapraklarında keskin bir koku ve acı bir tat olan, nemli yerlerde yetişen br bitki; meyhaneciotu.
2. bigavli, dillidüdük.
![]()
2. bigavli, dillidüdük.
aşırı derecede fazla; gereğinden çok.
'çoktan çok yürüdüler.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
'çoktan çok yürüdüler.'
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
çocuğun ilk kez ayağa kalkıp durması.
madeni parayla oynanan bir çocuk oyunu.
badem oyununun benzer, pirilli oyunlarından biridir. lukkudi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
herhangi bir oyunda, genellikle çocuk oyunlarında, sayısına ya da parasal değeri pek olmayan bir nesneyi kazanmak için oynamak
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. alta almak için birinin üstüne abanmak.
2. birini bezdirecek, bıktıracak kadar tedirgin etmek.
3. (çocuk oyunlarında) puan kaybettirmiş olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. birini bezdirecek, bıktıracak kadar tedirgin etmek.
3. (çocuk oyunlarında) puan kaybettirmiş olmak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
ızgaralık et.
(çocuk oyunlarında) kaybedilen puvan; çul.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
"akmak"la birlikte sürekliliği gösterir.
'başladı gözleri çapur çapur akmaya.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
'başladı gözleri çapur çapur akmaya.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
1. kesilen, yontulan veya rendelenen bir şeyden çıkan parça, kamga.
2. içki
2. içki
1. (çocuklar için) kolaylıkla ve tatlı tatlı (konuşmak).
2. ufak tefek ve sevimli, çıtı pıtı.
3. kuru bademin kavrularak şekerle kaplanmış olanı.
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
2. ufak tefek ve sevimli, çıtı pıtı.
3. kuru bademin kavrularak şekerle kaplanmış olanı.
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
sıçramak.
'çirkefe taş atma, üstüne çıngılar.'
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
'çirkefe taş atma, üstüne çıngılar.'
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
kısa zaman aralığını ifade eder.
'durun düşüneym bir çıngıcık"
'durun düşüneym bir çıngıcık"
1. Kıvılcım.
2. Parça, zerre.
3. Maşrapa.
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
2. Parça, zerre.
3. Maşrapa.
Kaynak: Hakeri'nin Kıbrıs Türkçesi Sözlüğü.
1. dürmek.
2. bıçaklamak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
2. bıçaklamak.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
sinirlenip bağırıp çağırmak.
bir yazıyı bir dilden başka bir dile çeviren kimse.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylenildiğinde pot kıran bunu anladığı anda sözü ya da gönül alıcı biçimde konuşmadığı değiştirmesi durumunda dinleyenin ona söylediği iromimsi deyim.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
(birisinin) asılmağa neden olacak denli kötü işler yapmağı alışkanlık haline getrimesi.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
kaynak: hakeri'nin kıbrıs sözlüğü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?