necati özkan

ad victoriam
1899 yılında lefkoşa'da dünyaya geldi. lefkoşa türk lisesi'nden mezun olduktan sonra meslek hayatına aynı lisede öğretmen olarak başladı. daha sonra ticaret hayatına atıldı. kıbrıs türk toplumunun ekonomik olarak kalkınmasına verdiği önem nedeniyle, sigara fabrikası, inşaat malzemeleri, mermer ve mozaik fabrikası, turizm ve seyahat acenteliği gibi birçok ticari faaliyette bulundu.

1926 yılında lefkoşa belediye meclisi üyeliğine seçilerek politikaya atıldı. 1930 yılında kavanin meclisi'nin 3 türk üyeliğinden biri olan lefkoşa- girne milletvekilliğini kazandı. 1931 yılında adada çıkan rum isyanı nedeniyle kavanin meclisi'nin feshedilmesi sonrası da kıbrıs türk toplumunun politik hayatından kopmadı.

1934 yılında türkiye'ye giderek mustafa kemal atatürk ile görüştü. o güne kadar kullandığı mısırlızade soyadını özkan olarak değiştirdi. özkan soyadını kendisine atatürk verdi. 1942 yılında katak'ın ( kıbrıs adası türk azınlık kurumu ) kurucu üyesi olur. katak onun deyimiyle "kemal atatürk türk adası kıbrıs"dır. 1949'da istiklal gazetesini çıkardı. 1950'de kıbrıs türk birliği istiklal partisi'ni kurdu.

Özkan, 20 ağustos 1970 yılında vefat etti.
goncoloz
Necati Mısırlızade 1935 yılında Ankara'da bulunduğu sırada Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün bulunduğu bir toplantıya katılır. Toplantı Hatay'ın kurtuluşu ile ilgilidir. Atatürk'ün konuşması esnasında Necati Mısırlızade heyecanlanıp "Atam bizi de, Kıbrıs Türkünü de kurtar, Atam" diye haykırır. Atatürk bu şahsın kim olduğunu sordurmak üzere yaverini Necati Mısırlızade'nin yanına gönderir. Necati Mısırlızade Kıbrıs'ta Kıbrıs Türkü bir milletvekili olduğunu söyler. Bunun üzerine Atatürk ertesi gün Çankaya köşkünde ağırlamak üzere Necati Mısırlızade'ye davet gönderir. Mısırlızade ertesi gün Atatürk ile görüşür. Atatürk bu görüşme esnasında Necati Beye soyadının neden Mısırlızade olduğunu sorar. Necati Mısırlızade anlatır. Necati Mısırlızade'nin büyük dedesi Mısır'da Süveyş Kanalı bölgesinde bir savaş sürerken bölgede 15 yıl kalmak zorunda kalır. Bu sürede leblebicilik, şeker bademcilik, papuççuluk öğrenir ve Kıbrıs'a döndüğünde bir dükkan açar. o devirde Kıbrıs'a gemi ayda bir gelmektedir. Mısırlızade'nin leblebileri taze olduğundan halkın ilgisini çeker. Dolayısıyla akşamcılar leblebi alacağında oğluna der ki "a oğlum! o Mısır'dan gelenden git al'" Bunun sonucu adama Mısırlı lakabı takılır. Mısırlı'nın oğlu Mısırlıoğlu, onun da oğlu Mısırlızade olur. Atatürk bunu dinledikten sonra "Olamaz! Sen Özkan'sın" diyerek, bir kağıda Özkan yazıp imzalar. Necati Özkan soyadını böyle alır. Atatürk'ün yazdığı bu belge halen Özkan ailesinde bulunmaktadır.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol