Plaj bekçisi güzel bir kızı çok cüretkar bir bikini içinde görünce yanına yaklaştı. "Fransız olduğunuz anlaşılıyor" dedi. Bizde böyle iki parçalı mayo giymek yasaktır"
Fransız kız şaşırdı ve o şaşkınlıkla: "peki öyleyse..."dedi ve ardından sordu: "hangisini çıkarayım*..."
günün fıkrası
mary ne kadar uğraşsa da bahçesinde yetiştirmeye çalıştığı domatesler komşudaki kadar güzel kızaramaz ve çareyi komşusu john'a işin sırrını sormakta bulur.
Komşu da işin sırrını şöyle açıklar:
- ben her sabah fideleri suladıktan sonra pantolonumu aşağı indirip biraz karşılarında dururum, domatesler de utançlarından kıpkırmızı olurlar.
Mary hemen uygulamaya geçer ve bir hafta sonra bu kez john sorar:
-nasıl bir gelişme var mı domateslerde?
mary'den cevap:
- domateslerde bir değişiklik yok ama, hıyarları bir görmelisin!
Komşu da işin sırrını şöyle açıklar:
- ben her sabah fideleri suladıktan sonra pantolonumu aşağı indirip biraz karşılarında dururum, domatesler de utançlarından kıpkırmızı olurlar.
Mary hemen uygulamaya geçer ve bir hafta sonra bu kez john sorar:
-nasıl bir gelişme var mı domateslerde?
mary'den cevap:
- domateslerde bir değişiklik yok ama, hıyarları bir görmelisin!
Kabakta deneyen oldu mu acaba?
1968'de Sovyetler Birliğinin Çekoslovakya'yı işgal etmesinin ardından bir cin bir çekin karşısında belirir ve ona 3 dileğini yerine getirmeye hazır olduğunu söyler.
Çek hemen ilk dileğini söyler: "Çin ordusu ülkemi bir aylığına işgal etsin, sonra da geri çekilsin!"
Cin sonra diğer iki dileğinin ne olduğunu sorar ve şu cevabı alır: "Aynısı bir kez daha olsun! Çinliler gelip bizi tekrar tekrar işgal etsin!"
Cin afallar ona niçin böyle acayip bir dilekte bulunduğunu sorunca, çek yüzünde hınzır bir gülüşle yanıt verir: "Çünkü Çinliler bizi işgal edecekleri her seferde, buraya gelip dönerken Rusya'dan geçmek zorunda kalacak!"
Çek hemen ilk dileğini söyler: "Çin ordusu ülkemi bir aylığına işgal etsin, sonra da geri çekilsin!"
Cin sonra diğer iki dileğinin ne olduğunu sorar ve şu cevabı alır: "Aynısı bir kez daha olsun! Çinliler gelip bizi tekrar tekrar işgal etsin!"
Cin afallar ona niçin böyle acayip bir dilekte bulunduğunu sorunca, çek yüzünde hınzır bir gülüşle yanıt verir: "Çünkü Çinliler bizi işgal edecekleri her seferde, buraya gelip dönerken Rusya'dan geçmek zorunda kalacak!"
Adam doktora gidiyor;
-“Dr. bey karnim atıyor” der.
- “Nasıl yani?” diyor doktor.
-“Hani” diyor adam, “kalbim nasıl atıyorsa karnim da işte öyle atıyor.”
Dr. iyice şaşırıyor;
- “Allah Allah… Atmaması lâzım.”
Adam doktorun bu ifadesine inanıyor;
-”Sağ olun” diyor ve gidiyor.
İki hafta sonra tekrar geliyor;
-“Teşekkür ederim Dr. Bey” diyor.
Tavsiyeniz üzerine at maması aldım yedim. İyi geldi bütün şikâyetlerim bitti.
Dr. iyice şaşırıyor;
Allah Allah, bitmemesi Lâzım!.
-“Dr. bey karnim atıyor” der.
- “Nasıl yani?” diyor doktor.
-“Hani” diyor adam, “kalbim nasıl atıyorsa karnim da işte öyle atıyor.”
Dr. iyice şaşırıyor;
- “Allah Allah… Atmaması lâzım.”
Adam doktorun bu ifadesine inanıyor;
-”Sağ olun” diyor ve gidiyor.
İki hafta sonra tekrar geliyor;
-“Teşekkür ederim Dr. Bey” diyor.
Tavsiyeniz üzerine at maması aldım yedim. İyi geldi bütün şikâyetlerim bitti.
Dr. iyice şaşırıyor;
Allah Allah, bitmemesi Lâzım!.
Eğlenceden ve eğlenmekten bıkmayan bir hatun varmış. Yıllarca düğünden düğüne koşmuş, kına gecelerine katılmış. Çalgıcılar çalgı çalmış o kalça çalkalayıp göbek atmış. Bu hatun kişi belli bir yaşa gelince ciddi bir karar almış. Biriktirdiği paralarla hicaza gitmiş şeytan taşlamış. Hacı olup geri gelmiş, tövbe edip illallaha başlamış. Uzun bir süre sokağa çıkmamış, eğlencelere katılmamış. Bir gün hatırını kıramayacağı bir yakınının düğünü varmış. Hacı hanım davetiyeyle birlikte bir de (bkz: Yeşil Götlü Mum) almış. Bu 'Israrlı bir Davet' demekmiş ki icabet etmemek olmazmış. Mecburen düğün evine gitmiş, kuytudaki bir koltuğa yaslanmış. Biraz sonra herkes oyuna kalkmış, o yerinden kıpırdamamış. Eski dostları uzun süre oynamışlar o onlara uzaktan bakmış. Onların kalça çalkalayıp göbek atmalarına o hep seyirci kalmış. Onun o vaziyeti, eski dostlardan birinin gözüne çarpmış. Yanına yaklaşıp, "KALK HANIM OYNA" demeye başlamış. Bizimki naz edip durmuş, ahbabı durmadan yalvarmış. İçi zaten kıpırdayan tövbekâr Hacı hanim ısrara dayanamamış. Kırıta kırıta yürümüş, süzüle süzüle oyun pistine yaklaşmış. Ahbaplarının oyununa katılmış ama figürlerine ayak uydurmamış. Sadece ellerini omuz hizasına getirip parmaklarını oynatmış.
Başını da oynar gibi sağa sola çevirmiş ama aslında etrafa bakmış. Bir süre öyle devam edip, sonra yalvarmaya başlamış:
- "ALLAHIM GÜNAH YAZMA"
Vakit ilerledikçe oyun da hareketlenmiş, ritim hızlanmış. O da temponun gidişine ayak uydurup süratini artırmış. Edeplice de olsa, yaptığının günah olduğunun farkındaymış. Nazlı oynasa da, coşup taşsa da, günah zaten yazılacakmış. O yüzden yakarış sloganını değiştirip şöyle yalvarmış:
- "BİRAZ YAZ BİRAZ YAZMA"
Bir an gelmiş, oynayanların coşkusu son haddine ulaşmış. Bizim Hacı hanım da bu dayanılmaz coşkuya karşı koyamamış. Dakikalarca zapt etmeye çalıştığı içindeki kıpırtı giderek artmış. Tıpkı çileden çıkmış gibi, çalgıcıların ahengine kapılmış. Eskisi gibi kalça kıvırmaya, çılgınlar gibi oynamaya başlamış. Bedeni sağa sola savrulmakta, kendi de bir yandan haykırmaktaymış:
- "İSTER YAZ İSTER YAZMA,
İSTER YAZ İSTER YAZMA !"
Başını da oynar gibi sağa sola çevirmiş ama aslında etrafa bakmış. Bir süre öyle devam edip, sonra yalvarmaya başlamış:
- "ALLAHIM GÜNAH YAZMA"
Vakit ilerledikçe oyun da hareketlenmiş, ritim hızlanmış. O da temponun gidişine ayak uydurup süratini artırmış. Edeplice de olsa, yaptığının günah olduğunun farkındaymış. Nazlı oynasa da, coşup taşsa da, günah zaten yazılacakmış. O yüzden yakarış sloganını değiştirip şöyle yalvarmış:
- "BİRAZ YAZ BİRAZ YAZMA"
Bir an gelmiş, oynayanların coşkusu son haddine ulaşmış. Bizim Hacı hanım da bu dayanılmaz coşkuya karşı koyamamış. Dakikalarca zapt etmeye çalıştığı içindeki kıpırtı giderek artmış. Tıpkı çileden çıkmış gibi, çalgıcıların ahengine kapılmış. Eskisi gibi kalça kıvırmaya, çılgınlar gibi oynamaya başlamış. Bedeni sağa sola savrulmakta, kendi de bir yandan haykırmaktaymış:
- "İSTER YAZ İSTER YAZMA,
İSTER YAZ İSTER YAZMA !"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?