gönyeli

busterkeaton
KKTC'de Lefkoşa'yla birleşik olan bir beldedir. De jure olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Lefkoşa Bölgesi'nde ve de facto olarak ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Lefkoşa İlçesi'nde yer alır.
ad victoriam
Lefkoşa'nın kuzey doğusunda Lefkoşa'yla birleşik olan bir kasaba. Venedik Dönemi'ndeki ismi Ara'dır. Gönyeli olarak kuruluşunun Kıbrıs'ın Osmanlı tarafından fethiyle birlikte 1571 yılında gerçekleştiği kabul edilmektedir.

Gönyeli'nin Osmanlı'dan kalma ataları , Padişah II. Selim'in fermanıyla Konya ve Anamur bölgelerinden nüfus aktarımı çerçevesinde Kıbrıs'a gönderilmiş olan Türkmenlerdi. Gönyeli 'ye yerleşen ilk aileler ise Anamurlu Kurt Ali ve Konya Ovası'ndan Aksaraylı Mehmet Efendi'dir. Anamurlu Kurt Ali; kısa boylu ve çarpık ayaklı, Aksaraylı Mehmet Efendi ise uzun ve beyaz tenlidir. Anamurlu Kurt Ali köyün batısına, Aksaraylı Mehmet Efendi ise köyün doğusuna yerleşmiştir.

köyün adı ile ilgili bir başka iddia da fetihten sonra Osmanlı Valilerinden birinin adayı ziyaret ettiği esnada Gönyeli Köyü'ne uğradığı ve orda kendini dinlemeye gelen insanların ellerine bakarak; "Bu insanlar, 'Gön elli' insanlar" dediği ve köyün adının "Gönelli" olduğudur. Gönelli; "Gönyelili" ve daha sonra da "Gönyeli" olarak kalmıştır. köyün adı ile ilgili birkaç iddia daha bulunmaktadır. Birincisi, Kıbrıslı Rumlar'ın bu bölgeye Konya'dan gelen kişilerin yerleştiğini bildiklerinden buraya "Konyalı" anlamındaki "Gonyalı" ismini verdikleri ve bunun zamanla "Gönyeli"ye dönüşmüş olduğudur.

1958 yılında Türkiye Harp Okulu öğrencilerinin Gönyeli'ye ziyarete geldiği dönemde kısa bir süre de olsa "Gönyeli" adının "Harbiye" adı ile değiştirilmiştir. Daha sonra tekrar "Gönelli" ismini alan köye, Türkiye'nin yeni başbakanı Adnan Menderes'in soyadı olan "Menderes" ismi verilmiştir. Ancak 1960 yılından sonra "Menderes" ismi yeniden "Gönyeli" olarak değiştirilmiştir.

Kurulduğu yıllarda çorak ve susuz olan Gönyeli' de insanlar yılmak bilmeden çalışmış, toprakla, hayvancılıkla uğraşmış, kerpiçten evler yapmış, kısıtlı kuyu sularının çok tuzlu olmasına aldırmadan suyu bekletip tülbentten süzerek içme suyu olarak kullanmıştır. Ayrıca eşeklerle Alayköy yakınlarındaki bir kuyudan su getirerek, su ihtiyacını karşılamaya çalışmıştır. Kendi taşını, toprağını, kayalarını çıkararak işlemiş, kullanmış ve satmıştır. Kısacası Gönyelililer, kendi yağıyla kendi ciğerini kavurmuş, imece usulüyle dışa ihtiyaç duymadan içe dönük biçimde yıllar boyu bu topraklarda yaşamlarını sürdürmüştür.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol