aynalı

mengene
Aynalı mahlaslı destan ve şiirleri olan Kıbrıslı Türk.
asıl adı Mustafa Hüseyin İncirli'dir. Kıbrıslı Türkler tarafından bir zamanlar Sarayönü'nde, Girne Kapısı'nda taburenin üstüne çıkıp, meddahlık yapması, destan ve gazel okuması ile tanınırdı.



1865 yılında Magosa'ya bağlı İstronculu köyünde dünyaya geldi. Babası Debbağ Hüseyin Efendi'dir. İlk öğrenimini Lefkoşa'da tamamladı. Dönemin Kuran hocalarından dersler aldı. Rüştiye Mektebi'nden mezun olmuştur. Ayrıca Arapça, Rumca, İngilizce öğrendi. Aile mesleği olan tabakçılığı babasının vefatına kadar devam ettirdi. bir süre de Baf'ta polislik yaptı. hayatının son dönemini tellallıkla geçirdi. Ailesi Türkiye, Filistin, İngiltere gibi ülkelere dağılmıştır.

1964 yılında vefat etti.

Aynalı'nın 1905 yılından itibaren destan yazmaya başladığı belirtilmiştir. Eski harfler ile basılmış Halit Arap ile Hasan Bulliler Destanı ve latin alfabesiyle basılmış Aç Gözlü, Adem ile Havva, Polis Destanları isimli toplamda beş eseri bulunmaktadır. Aynalı anonim sayılan Türkçe destanların bir kısmını kendisinin yazdığını iddia etmiştir.

Anonim destanlara kendi dil ve söylem biçimini katmış bununla berber zaman zaman geleneksel hece ölçüsü dışına çıkmıştır. Mehmet Yaşın'in belirtiğine göre Kıbrıs Türkçesi'ndeki ses sapmalarına göre kurulan ayak düzenini güçlendirmiştir.


goncoloz
Gölge oyunu sanatçısı, meddah ve filateli uzmanı Mehmet Ertuğ'un Aynalı'nın hayat hikayesi ve günlük yaşantısı ile ilgli “Meddah Aynalı” adlı bir kitabı bulunmaktadır. Ayrıca kitapla birlikte bir de DVD verilmektedir. Bu DVD'de Aynalı'nın bilinen tek videosu ile yine kendi ağzından anlattığı Hasan Bulliler Destanı bulunmaktadır.
ad victoriam
Hasan Şefik Altay'ın 1965 yılında yayımladığı "Kıbrıs Türk Şiiri Antolojisi"nin 23. sayfasında kendi ağzından şu bilgileri vermiştir:

"... babam Kıbrıslıdır. Kendisine, İncirli'li Hüseyin derlerdi. tabaklık yapıyordu. ben de tabaklık yaptım... destan yazmaya 25-30 yaşlarında başladım. başlıca destanlarım "Hasan Bulliler", "Halit Arap", "Adem ile Havva", "Açgözlü" ve "Polis" destanlarıdır.

Bunlardan "Halit Arap Destanı" o zaman (eski yazı ile) 500 tane basılıp tanesi 2 kuruştan satıldı. Devrin komiseri de bu destanımı beğenmiş ve yayınlanmasını uygun görmüştü.

"Açgözlü" destanı Ramazan yemekleri üzerinedir. bu destanları birçok defa değişik şahıslara okudum. Hepsini de ezbere bilirim. artık destan yazamıyorum ve devamlı okuyamıyorum. nefesim tükendi, beynim sulandı..."

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol