Gazeteci Akay Cemal'in köşe yazısında daha önce de seçim yasaklarına uyulmadığını buna karşın herhangi bir yaptırım da uygulanmadığını yazdı.
" Biraz gerilere gidecek olursak, mesela Cumhurbaşkanlığı seçimine beş kala zamanın BM Genel Sekreteri Ban ki Moon'un Kıbrıs'a gelmesi ve Mehmet Ali Talat'ın kendisiyle görüşmesi, açıklamalar yapmaları seçim yasaklarını çiğnemek değil miydi? Daha bunun gibi nice örnekler varken, işin Anamur Suyuna dayandırılmak istenmesinin arkasında mutlaka bir bit yeniği vardır. Hele Meryem Hanım'a verilen cezanın, Türkiye ile KKTC arasında imzalanan 'Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü'nün alabildiğine tartışıldığı ve bunu fırsat bilen bazı çevrelerin Türkiye'ye yoğun eleştiri yönelttiği, basın etiğine uymayan küfürlerin sosyal medyada dans ettiği bir döneme rast getirilmesi manidar değil midir? Bazıları 'verilen karar siyasi midir, ideolojik midir' diye de soruyor. Cevaplarını da kendileri bulsun. Bizler, yargının bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne inanan insanlar olarak, yargıyı etkilemeye yönelik çırpınışların farkındayız ve hoş olmadığını, demokrasimize zarar verdiğini de belirtmek isteriz. Yapılan icraatlarla yasama ve yürütmeye düşürülen gölgeler yargıya da düşürülmesin. "
kaynak
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?