12 Mart 1921 tarihinde baf'da dünyaya geldi. ortaokulla liseyi lefkoşa'da okudu. İstanbul Üniversitesi diş Fakültesi'nden mezun oldu.1952 yılında sanat çalışmalarına başladı. resim, tahta oymacılığı, heykel, cam oymacılığı ve seramik çalıştı. 25 eylül 1955'de cyprus arts crafts exhibition organisation'ın açtığı yarışmada poster making'de birincilik ödülü, metal work isimli daha sonraki bir yarışmada ise ikincilik ödülü kazandı. 23 ağustos 1962'de royal society of british sculpture'ün sergisine katıldı. 5-13 nisan 1968 tarihleri arasında lefkoşa saray hotel'de gerçekleştirilen ortak bir katılımda şinasi tekman ve cevdet çağdaş ile birlikle resim ve heykel çalışmalını sergiledi. görsel sanatçılar derneği'nin 1982 yılında düzenlediği kıbrıs türk resim heykel sanatı'nda dün bugün sergisi'nde sanat eserlerine yer verildi. dişçilik ve sanat çalışmalarının yanında toplum sorunlarıyla da yakından ilgilenen karaderi, kurumlar federasyonu'nda ( 1950'li yılların ikinci yarısında ve kıbrıslı türkler arasında enosis'e karşı birleşen kurum ve kuruluşlarının üst örgütü), kuruluşundan başlayarak magusa temsilciliğini yaptı.
1960'da kıbrıs cumhuriyeti'nin kuruluşu ile cemaat meclisi üyesi oldu ve bu görevi 1970 yılına kadar devam ettirdi. sanat çalışmalarını 1974 yılına kadar devam ettiren karaderi, kişisel sergilerinden birini açmaya hazırlandığı günlerde 20 temmuz harekatı gerçekleştiler ve rumlar, ürettiği tüm sanat eseri resimlerini alıp, giderler. bu olay sanat çalışmalarına 18 yıl gibi uzun bir süre ara vermesine neden olur. bu süre sonraki yeni çalışmalarına başlamasını ise gazeteci taylan kav'a şöyle anlatır: ...7 ay kadar önce eşimi kaybettim. oğlumuzu evlendirecektik. onun böyle bir günde aramızda olmamasına gönlüm razı olmadı. kalktım, bir maketini yaptım. düğünde o'nu aramıza koyduk. bunu yapınca, baktım kabiliyetim kaybolmamış, hatta artmış devam ettim.
kemal karaderi'nin son heykel çalışmaları arasında milli, mücadele yıllarımıza ilişkin çarpıcı üç sanat eseri bulunmaktadır. karaderi, " hedefim, ulusal mücadelemizin önemli dönemlerini yansıtan tarihsel olaylarımızı bir koleksiyon halinde heykel sanatı ile ortaya koymaktır. bu hedeften hareketle hazırlamış olduğum üç eser şunlardır:
13 mayıs 1964 yılında gazimağusa limanından, ingiliz askeri tesislerinden ve yabancı bankalardan gazimağusa limanından, İngiliz askeri tesislerinden ve yabancı bankalardan rumlar tarafından kaçırılan ( o iş yerlerinde çalışan kıbrıslı türkler) kardeşlerimizin elleri arkadan bağlanmak ve yere diz çöktürülmek suretiyle katledilmişlerdi. daha sonra bu kardeşlerimiz mağusa sahillerinde açık denize taşınarak, rumlarca denize atıldılar. heykellerimden biri, işte bu vahşeti, elleri arkadan bağlanmak suretiyle yarı canlı yarı ölü bir şekilde denize atılanlarımızı anlatmaktadır.
ikinci heykelim atlılar köyümüzde beş çocuğu ile şehit edilen fatma ana... Fatma, uzun bir zaman benim evimde, bizim yanımızda çalışmıştı, kendisini çok iyi tanıyorum. bu vahşetten sonra o'nu da tarihe mal etmek istedim, çünkü bu vahşetin acısı, bütün kıbrıslı türklerin ortak acısıdır.
üçüncü heykelim ise, artık, sadece kıbrıslı türklerce değil, dünyaca bilinen kanlı noel'in üçüncü günü (24 aralık 1963) lefkoşa'da, banyo'da katledilen ana ve çocuklarını anlatmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?