1941 yılında haksız yere beş yıla mahkum edilince hapishaneden kaçıp dağa çıkar, kendini ihbar edeni vurur, kılıktan kılığa girerek hem polisten kaçar hem de zenginlerden haraç alarak saklanır, kendisinden korkanların ve kendisine hayran olanların yataklıkları sayesinde uzun müddet yakalamaz ve arkadaşlarının kurduğu tuzak sonucu ayağından yaralanırsa da polisten kaçmayı başarır. Yaralarını tedavi ettirmek için gittiği yerde polise ihbar edilmesi sonucu yakalanır ve idam edilir.
Bulliler ve Cemal Mida'nın meşru müdafa ve intikam dışında kimseyi öldürmedikleri bilinmektedir. Bu hususta, Cemal Mida'nın mahkemesinde bizzat dinleyici olarak bulunan ve 1970 yılında 80 yaşında olan Blâdan köyünden Hakkı Mulla Osman'ın derlemeci Oğuz Yorgancıoğlu'na söyledikleri Kıbrıs Türkü'nün halk kültürüne yansıyan onun hakkındaki "suçsuzluğuna” ve “haksız yere” asılmışlığına” olan inancını ortaya koyacak mahiyettedir.
“Girdim ben da muhakemeye. Dedi Hakime, ben yalan söylemem. Bu gumandannara birkaç lâf söyleycem. Eğer yalanısa söylesinner. ben fenalık edenleri öldürdüm. Gabahatsızları değil. Siz gumandan efendiler falan yerde oturdunuz, ekmek yerkan bıçağınız ki sustalıdır gayboldu. Nerededir zannedersiniz? Ben aldım. Siz meşenin köküne yakın oturudunuz, ben da onun altındaki mağaradaydım, isdesem sizi öldürürdüm. Siz falan meradaki çam ağacının altından geçdiniz. Bu kadar
kişiydiniz, falan alan işedi, falan bu lakırdıyı söyledi. Gumandannar şaşırıp galdılar. Ama gene da asdılar adamı.”
Kaynak: KIBRIS TÜRK HALK KÜLTÜRÜNDE HALK KAHRAMANI KALIBI VE SOSYO-PSİKOLOJİK İŞLEVLERİ
Doç.Dr.Özkul ÇOBANOĞLU
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?