kızarmış ekmek yemez, “gabira” yer.
alışverişte “ısgonto” istediğini söyler, yani indirim.
hangi marka olursa olsun, tüm elektrik süpürgelerine “hoover” der.
yanlışlıkla birisine çarptığı zaman pardon değil, “sori” der.
çok şaşırırsa tepki verir; “e vallahi bardon!”.
beytambal kelimesini sever: beytambal galsın, bırak beytambalı...
gavvole kelimesinin çeşitlemelerini kullanır: yavvorkana, yazıkana...
oje'ye “managül”, ruja “gırmızılık” der.
haç değil, “ıstavroz” der.
yemeğe “domadez macunu” katar, yani salça!
anahtara “isviç” der.
denize yüzmeye giderken “gidiyoruk yıkanalım” der.
takım elbise giymez, “gat takım” giyer.
çöpleri atmaz, “zibilleri çıkarır”.
yerleri silmez, “moplar”, mopu da kovaya değil “mop tenekesine” batırır.
faraşa “kürek” der.
birşey çabuk yapılırsa “haçanda yaptın” der.
çok sık tekrarlayan şeyler için ise “haçana bir” der.
çikolata, cips, şeker, gofret... hepsine de “yemiş” der.
master derecesini bitirmiş olan kişilere “masterlik yaptı” der.
yün örmez, “iş işler”.
kaç para demez, “kaç guruş” der.
yaşlı annesinden bahsederken “bizim gocagarı” der.
“e mi” diye tembih etmez “aklınnan ha” der.
“mısmıl” kelimesini “iyi” anlamında kullanır.
gazeteye okumaz, “gazedda” okur.
limonata içmez, “leymonadda” içer.
ne yapıyorsun demez, “napan” der. napan kelimesini aynı zamanda nasılsın anlamında da kullanır.
ayakkabıya “potin”, açık terliğe “babıç”, kapalı terliğeyse “bandofla” der.
birisi çok konuştuğunda “haspa çıkar” ya da “ziligurti çıkarasın” der..
elektriğe “ceryan” der.
mandalinaya “yusuf”, kavuna “gavın”, limona “ekşi” der.
tasa demez “gaile ya da gayle” der.
Yemeği ısıtmaz, “gızdırır”.
Nazardan korunmak için kurşun döktürmez, buhurdanlıkta zeytin dalı yakar ve tütünür.
Mevlitlerde mutlaka tütsü yakar.
Fırını açmaz, “yakar”.
Sıvıları huni ile değil, “foniynan” döker.
Düğünlerde basdiş ağırlar. Hatta daha kısa bir süre öncesine kadar düğünlerde tepsinin içerisinde sigara da ağırlardı.
Oyalanmak demez, “gurdalanmak” der.
Eski püskü şeylere “gurrada” der.
Kızdığı bir kişiye “koştur Digoma'ya gadar” der.
Birisini çok yorduğu zaman “pastellisini çıkardım” der.
Saçına kurdele değil, “mantin” bağlar.
“İşte orada” demez, “aha oraşda” der.
“Dövmek” kelimesini galibiyet anlamında kullanır.
“Parfüm sürdüm” demez, “süründüm koku” der.
Eskiden “n'oldu be sör” derdi, şimdi moda “napan gardaş” demek.
Yengesine “genabla” hatta “genaba” der.
Tavuğu yıkarken “bibincalarını” koparır, sonra da “gabirgas” eder.
Kalitesiz nesnelere de kişilere de “ısgarta” der.
Sıcak ekmeğin arasına tahın helvası koyup yer.
Sırıtarak gülme eylemine “kişneme” der.
Ufak bir çocuğa “çişin var mı” diye soru sormaz, “işendimin” ya da “bişşan var mı” diye sorar.
Birisinin saçları çok kıvırcıksa “gap teli gibi saçları” der.
Futbolculara “topcu”, raptiyeye “pünez” der.
Sigarasını küllükte değil “taplada” söndürür, yani söğündürür.
Kımıldama demez, “gıbırdanma” der.
Euro'yu “yüro” diyo okur, avro diye değil!
Kanepeye uzanmaz, “gannebbaya yatır”.
Battaniye değil “pataniya” örtünür.
Papaza “popaz”, rum kadınlarına “cira” der.
Lapsana, gazayağı, gabbar, ayrelli ya da buğday çiçeği toplamak için dağlara çıkar.
Evin odalarına giriş, salon gibi isimler vermez; “salon-salomanje, sündürme, musandıra” der.
Limanın denizlere has olduğuna inanır, o sebeple uçakların inip kalktığı yere havaalanıdır, hava limanı değil!
Su borularına “solina” der.
Çok yakışıklı erkekler için “pisgot gibi oğlancık” deyimini kullanır.
Dondurmayı külahta değil, “pisgodda” yer.
Arabasını servise vermez, “makiniste götürür”.
Arabasını kaportacıya değil, “doğrultmacıya” tamir ettirir.
Ayakkabı tamircisi “kunturacıdır”.
Spor ayakkabıya “lasdik potin” der.
Spor yapmaya “cimlastik yapmak” der.
Azcık demez, “bir çıngı” der.
Ağır şeylere “gulle gurşun” der.
Çok zayıf ya da hastalıklı gözüken kişilere “milingidiye uğramış” der.
Çok konuşan birisine “eşşek arısı soksun dilini da husolasın” der.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?